ÖNEMLİ ! / IMPORTANT !

Sayın Ziyaretçi, Benimle ilgili ve ilişik, ilişkili Sosyal Medya (Instagram ve Twitter) üyeliklerimi sonlandırdım. Web siteleri, resim ve video vb. sosyal medya adres, etiket, vb. herşeyi dikkate almayınız! ❤ 💜 💛 💙 💕 💚🌷🍀🌻🥀🌹🏵🌼🌱🌸🌺🌿💐 ⛵⭐⭐🌞 Dear Visitor, I have terminated my related Social Media (Instagram and Twitter) memberships. websites, images and videos etc. social media address, tag, etc. ignore everything! Mr. Murat YAZGI English: Google Translate. 1June 2021 /Istanbul, Turkey

13 Kasım 2017 Pazartesi

Halk ?

Bugün değil bu hep böyleydi...
İşçi ağlarken patron hep gülerdi...
İşçi temizlik yapmıştı ve patron o temizlenmiş yere pahalı ayakkabılarıyla zemine basardı, eğer temizlik yapılmadan basmış olsaydı o pahalı ayakkabıları kirlilikten kirlinecekti. Ve kirli ayakkabıları ile ofislerde dolaştığında çalışanların mikrop kapması ihtimali üzerinde durulacak, sağlık sorunu oluştuğunda da ya Ambulans çağrılacak ya da çalışan izin alacak ve böylelikle iş yükü azalmak yerine artacaktı. ...

Oysa işçi düşük ücret ve adil olmayan şartlar, koşullar v.b gibi ADALET samanlıkta iğne aramaya benzetildiğinden dolayı işçi evine mutsuz olarak dönecekti. Ve patron evine dönebildiğinde mutluydu... Çünkü işçi arabasını yıkamış ve içini dışını temizlemişti. Patron evine gitmek üzre yola çıkmışken bir AVM'nin otoparkında arabasını Vale'ye teslim etmiş kendisi ise birkaç mağazadan ailesi için hediyeler seçmiş ve taşıması içinde mağaza personelinden bir eleman taşıma vazifesini yerine getiriyordu.
.....

Oysa patron eşi ile tatil hesapları yaparken, işçi faturaları nasıl öderim düşüncesindeydi...
.....

Siyasiler günden güne güçleniyor ve paralanıyor, patronlar ise şirketlerinin sayısını arttırıyor ve dünyadan bi'haberliymişcesine ekonomi gazetesinin sayfalarını çeviriyor.. Siyasiler ile Patronların ilişkisi çok eski yıllara dayanır. Bugün de bir fark yoktur.

15 Temmuz 2016 günü Türkiye Cumhuriyeti darbe ile sarsılacağını sananlar yanıltıldı. Halkın içinden Kahraman Kadın, genç, yaşlı ve işçi Kahramanlar. Yiğit Kahramanlar hem siyasileri ve Patronların, halkın da mutluluğuna vesile oldular...
Oysa...
Hiçbir şey değişmiyordu ve Türkiye Cumhuriyeti hep aynı makyaj ile boyanıyor ve insanlar yine ekonomik sıkıntı çektiği gibi saygı ve sevgi de görmüyordu. Oysa siyasiler iktidar koltuklarında alkışlıyordu halkın kahramanlığını ama halk ise yine aynı yerden otobüse binmek zorundaydı, çünkü maaşı düşüktü ve haklar da çok iyi değildi ama mecburdu... Geçim derdindeyken halk, onlar... siyasiler lüks otomobilleri ile yarınki TV Programda nasıl görünecek, konuşacak provasını yapmak için yola koyulmuşlar...

Yüksek ücret al ve sonra Vatan, Millet, Sakarya ile TV ekranlarında provanı gerçekleştir! Bu değirmeni istediğin gibi döndürmek.... bir son vardır. "Millet Uyanıyor"...
İnandırıcı olmak için artık yöntemlere bir son verin ve halkı mutlu edecek ama ceplerinizi oy ve para ile dolduracak şeyler ile değil!..

Patronlar ve iktidar meclis içindeki siyasiler ve yasal, yasadışı her örgüt şunu bilinki, Allah'a şükredin ve doğru işler yapınız. Eğer ADALET ve Haklar çöpe atılan bir atık olduğu müddetçe Saltanatın da sonu gelecektir!..  "Halk aptal değil" !

Not: Allah'a şükredin... "Halk aptal sanmayın" yanılırsınız.  Bu yazı belki size göre yalanlarla dolu velevki yalan olsun 15 Temmuz 2016 ve 12 Eylül 1980, v.b Türkiye Cumhuriyeti halkının o tüp, yağ ve ekmek kuyrukları, hatırlayın geçmişi... ve şükret Yüce Allah'a!
Patronları evine mutlu olarak yollayan işçiler...
Haydi! Düşün ama... Siz halkı ne sanıyorsunuz aptal mı? Pis fakirler diyerek tanımladığınız yaratık mı halk?! İş beğenmiyor serzenişinizle dövebileceğini zannettiğiniz aptal ve korkak mı? Allah'tan korkun!

İslam ne siyasilerin, bugünkü ve geçmişteki diyanetin tekelinde ne de Osmanlı, Atatürk ve Tarihsel olaylar, Tarihi şahsiyetler ve dönemler v.b hiçbir kimsenin tekelinde değildir. Tekelleştirirseniz her şeyi; Kendinizi kandırmış olursunuz. Tarih ve din hiçbir kimsenin zümresi dahil değildir. Tarihi ve dini yanlış yerlere çekip istediğin gibi şekil vererek ve böylece halkı yanlış bilgilendirerek yönlendirmeye de halk ile oynamaya kalkmayın"!.

ARTIK YETER! Herbirimizi inansak da inanmasak da Yüce Allah yaratmış olduğuna göre birçok sıkıntı dahil sıkıntı sonrası ve içeriğinde Allah Ferahlık vermedi mi? Çok iyi imkanlara ve para dahil birçok şey bulmadınız mı? Sevilen ve saygı duyulan insanlar oldunuz ey siyasiler ve iktidar? Patronlar iyi para kazanmadı mı? Tatil hesapları ve fuar takvimleri belirlenmedi mi ey patronlar?

Şunu sormak: Siyasiler ve Patronlar Lider, iktidar; Halktan ve işçilerden, tabiattan, canlılardan, A.O.Ç  (Atatürk Orman Çiftliği) ve tüm Araziler,  2B arazilerine getirilen ve  hiçbir şey doğru düzgün konuşulmadan ve bunun ile ilgili tasarruf iktidarın elinde olması.... v.b gibi. Halktan ne istiyorsunuz daha...(?!)  Türkiye Cumhuriyeti'nden ve Halktan, tabiattan, canlılardan ve işçilerden, emeklilerden, zeytin ağaçlarından, ve türlü ağaçtan da daha ne istiyorsunuz? Yetmedi mi veya sizlere yetiremedik... (!) Daha kaç ağaç sökülecek/kesilecek; havuz,villa, apartıman, saray, külliye, Cami, otopark, site, dükkan, plaza, AVM... v.b için?

Son not: Bu yazı; tam bir yalan, saçmalık, hayal mahsürü... v.b gibi tanımlayabilirsiniz. Ancak hayatınızda ilk kez doğru düşünce ile düşünün. örnek: İşçileri insani bir çift gözle bak ve insani bir kulak ile onları işit. Kepçelerin kazı yaparken insani ve vicdani bir kulak ile topraktan çıkan sesleri işit... Karınca yuvasına mı denk geldi ve kaç böceğin, küçük canlının yuvası bozuldu ve kaç küçük canlı öldü? Kaç ağaç ve bitki kökü zarar gördü? Villa, Saray, havuz için arazi de yapılan inşaat ve inşaat kazısı araziye ne gibi zararlar verdi ve deprem, erozyon, toprak kayması v.b gibi risklere neden oldu mu?
Hiç düşünülemeyen sorular öyle değil mi? Şu yüzlere bakın! Kimi mutlu kimi de mutsuz... Patron ve siyasiler halkın yüzüne bi'bakın!.

Doğruyu sadece Yüce Allah bilir. Ben/biz bilen değiliz. Allah herbirimizi affetsin. Amin. İnşallah.

dipnot: çok kısacık kaldı yazı.

Allah'a hamdolsun. Her şeye rağmen hayat güzel ve sahteliğin sonu vardır... Allah'a şükret ve af dile. Yanlıştan dön ki, Ayyıldız bayrak'ın tek olduğunu anlayasın. Ve insanlara saygı duymanın, iyi davranışda bulunmanın, cömert olmanın, iyilik için yarışmanın, mutlu ve huzurlu çalışanın üretime kattığı olumluluk dahil evet bunlar iyi şeyler sana da ve herkese de iyi gelecektir... Hepimiz Ayyıldız bayrak'ın altında birleşelim ve yanlışa git artık diyelim...

Eğer yine aynı şeyler devam ediyorsa bilinki; Şeytan yine kazandı... Şeytan ve getirdiği, kabul ettirdiği sistem ve oluşturduğu düzenler daha birçok insanı ve canlıyı mutsuz edeceğini unutmayın! Eğer Hayır demesini bilirseniz belki umutlar yeşeren olur.

Allah'a hamdolsun. Türkiye Cumhuriyeti'nde sevilmeyen ve bazı kişilerin sevdiği ünlü İlahiyatçı Prof. Yaşar Nuri Öztürk vardı. Ve şöyle bir konudan bahsederdi. Ve: Yerel Yöneticilerin siyasi parti ile ilişiğini kesmekten bahsederdi. Ne güzel ve doğru bir söz söylemiş ve gerçeğe temas. Eğer Sağlam kanun ve uygulanan yasa olursa siyasi partiler, siyasi kişiler ile ilişki daha doğru bir zemine oturacak ve halk hizmetten yoksun ve mahrum kalmayacaktır. Bugün hizmet; iktidara ve siyasi partilere yapılmaktadır. Hizmet değil taşeron demek belki doğru bir ifade olabilir. Siyasetin ve Siyasi partinin hizmetini taşeron belediye yapmaktadır, denilebilir. Türkiye Cumhuriyeti'nde ne belediyeler ne de valiler, muhtarlar, kaymakamlıklar v.b halkın değildir.

Bir de: "Halk varlık içinde yokluk çekiyor"... Ülkenin kaymağından ve her şeyinden yararlananlar halkın hizmetkarı olamaz!.. Halk ADALET ister. Halk aptal yerine konuluyor ama Halk aptal değil...
Allah uyumaz!

Sonuncu bilgi:
Özür dilerim. Harika bir yazı olmuş bir iddiasında değilim. Ben/biz bilmiyoruz ve her şey dahildir. Yüce Allah çok iyi bilir her şeyi. Allah'a hamdolsun. Allah biz insanları affetsin. Amin. İnşallah.

5 Kasım 2017 Pazar

MARATHON ISTNBUL

Merhaba, sevgili dünyalılar! Hepimiz bir dünyalı değil miyiz?(!)

Bir afiş görmekle başladı. Sonra, okudum, düşündüm, anlamaya çalıştım ve araştırdım... Ekonomik durumum nedir, sorusuna cevaben kendi kendime bütçe kontrolü yaptım. Neyse. gelelim meseleye.  Maraton İstanbul maceram böyle başlamış oldu.

Maraton İstanbul Halk Koşusunun bu yılki teması ÇOCUKLAR İÇİN KOŞ
ve #ÇOCUKLARİÇİNKOŞ etiketi ile sosyal medya da tanıtımı.

Evet başlık çok güzeldi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Vodafone Türkiye'nin organizasyonu ile yapılan bir Halk Koşusudur. Birçok sponsor firma da vardır.
Halk Koşusuna katılan katılımcılara Ayyıldızlı Tişörtler verilmesi güzeldi.
 Ay yıldız Türkiye Cumhuriyeti'nin en değerlisidir.

Kendime sordum Çocuklar için koşmanın faydası ne? Aradığım cevaplar: Hasta çocuklara ilaç parası, çocukların eğitim masraflarının karşılanması, gezi turları düzenlemek, Arakanlı Müslüman ailelerin çocuklarına iyilik yapmak, fakir aile çocuklarını sevindirmek... v.b gibi sorulara cevaplar aramak için internet üzerinden aradığım cevaplar var mı diye... Ama yoktu! Ve hiçbir cevap yoktu...
Anladım ki sadece bir TEMA... Yani halkın spora karşı ilgisini oluşturmak.

İŞ... Neden iş? Anladığım kadarıyla; Yüz binlerce insanı bir araya getirmek (toplamak) reklam. İşte sihirli cümle REKLAM... REKLAM = PARA  VS Şimdi anlıyor musunuz neden İŞ olduğunu? 

Her neyse kısaca bırakıyorum.

Eğer yine de katılırsam Maraton İstanbul'a katılma nedenim ve ayrıca niyetim:
Hasta yatağında yatmakta olan çocuklar, Arakanlı Müslümanlar ve çocuklar, mazlumlar, fakirler, dünyadaki her çocuk, v.b gibi niyetim. Faydası olur mu?
Allah bilir. İnşallah iyilik olur ve her yer iyilik ile güzel. İnşallah.

Eğer Yüce Allah nasip ederse ve izniyle İnşallah katılmak harika olacaktır.
Fotoğraf: Murat YAZGI tarafından, yani ben çektim.

Not: Herkesten Özür dilerim. Yüce ALLAH her şeyi daha iyi bilir. Ben bilen bir insan değilim. Herkesi Seviyoruz! 

Önemli bir gelişme:
7 Kasım 2017 günü yeni bir gelişme oldu. Bursa'da olmaktan mutluluk duyarım. Bursa halkına selam olsun!  Herkese selam olsun! Özür dilerim. Halk Koşusu etkinliğinde bulunamayacağım. 
Maraton İstanbul Halk Koşusu kayıtlarının bittiğini öğrendim. Üzülmeyin! Öğrendiğim kadarıyla 12 Kasım 2017 Sabah dokuzda start (başlangıç noktasında) olabilirseniz sizler de o güzel boğaz manzarası eşliğinde Köprü üzerinden güzelliği seyretmeniz harika olur, aileniz ile birlikte veya yalnız... Lütfen Yetkililerden bilgi almanızı rica ederim ki, hayal kırıklığı yaşamayın!. 

en yeni bilgi: 9 Kasım 2017 gece vaktinin ilk dakikalarına girmişken Vodafone Türkiye bir TV Reklamı ile müjdemizi verdi. Allaha hamdolsun. Allah razı olsun Vodafone ve tüm vesile olan, olacaklardan da. 
Vodafone'nun müjdesi: Çocukların Kodlama eğitimi alacak olmasıdır. Sizler de daha detaylı bilgileri alabilirsiniz Vodafone Türkiye ve Maraton İstanbul organizatörlerinden. 
ÇOCUKLAR İÇİN KOŞ sadece bir TEMA olmamalıydı ve Vodafone Türkiye müjdemizi vermiştir. Detaylar ve gerçekler  bizde değildir... Araştır ve öğren, doğru adresten bilgi almalısınız.

Rabbimize şükürler olsun. Yüce Allah'ım siz çok mübarek ve hayırlısınız. Affet bizi Rabbim. Amin. İnşallah. 

İnşallah biz insanlar yanlışı terk ettiğimiz de belki daha iyi anlaşılacaktır Rahman ve Rahim Yüce Allah'ın yüceliği, kolaylaştırıcılığı, ve muhteşemliği...
 
Gerçek bilgi: Reklam anlaşmamız yoktur ve özgürce şirket isimleri verilebilir. Ve bu bizim isteğimiz doğrultusunda olur. Kimseden para almamız ve bir antlaşma yapmamız da gerekmiyor. Kısaca net ifade: İstersek olur veya istemezsek de olmaz, olmayabilir, olamayabilir. Ancak biz özgürüz! Bir tek Allah bizim Rabbimiz. Rabbimizin gücü ve kuvveti ile ekinler büyür... Yani Allah izin vermediğinde veya Allah OL demedikçe olmaz. 
Daha gerçek ve doğrular Ku'an da. Neyse. 
Özür dilerim. Burada her şey doğru olmaya bilir. Her şeyin en doğrusunu Yüce Allah bilir. Ben/biz bilen bir kimse değiliz.