ÖNEMLİ ! / IMPORTANT !

Sayın Ziyaretçi, Benimle ilgili ve ilişik, ilişkili Sosyal Medya (Instagram ve Twitter) üyeliklerimi sonlandırdım. Web siteleri, resim ve video vb. sosyal medya adres, etiket, vb. herşeyi dikkate almayınız! ❤ 💜 💛 💙 💕 💚🌷🍀🌻🥀🌹🏵🌼🌱🌸🌺🌿💐 ⛵⭐⭐🌞 Dear Visitor, I have terminated my related Social Media (Instagram and Twitter) memberships. websites, images and videos etc. social media address, tag, etc. ignore everything! Mr. Murat YAZGI English: Google Translate. 1June 2021 /Istanbul, Turkey

28 Eylül 2018 Cuma

Murat Yazıyoooor

Başlık: Murat Yazıyor (farklı dillerde ki insanlar kolaylıkla okuyabilmeleri için online  dil çevirisi ile okunmasını kolaylaştırmak içindir.

Geçtiğimiz günlerde hükümet yetkilisi Sayın, Berat Albayrak Zengin patronlara birifing veriyor ve ekonomik program (YEP) açıklıyordu. YEP nedir bilgisini internet üzerinden yapacağınız bir araştırma size bilgiye ulaştıracaktır. Projeksiyon cihazla perdeye yansıtılan grafik Türkiye'nin ekonomisinin sıkıntılı olduğunu ve yıllara bölünmüş ekonomik program (YEP) bu sıkıntılı süreci ülkenin atlatabilmesi kolay olamayacağının bilgisini içeriyordu. Sayın, Albayrak kurduğu cümlelerle sizi etkileyerek gerçeği gizleyememiş oldu. Birifing sonu basının sorularına muhatap olan bir patron olumlu cümleler kuruyordu basına. Acaba patronlar anlamış mıydı?. Ben ne bir ekonomist ne de üniversite ve Lise diploması olan bir kimse olmadığım halde ülkemizin durumunu Sayın, Albayrak ve patronların konuşmasından değil grafikten anladım. Sayın, Erdoğan basın önünde konuşurken Milli Ekonomi ve Milli Duruş vurgusunu çok net yapar. Halbuki internet gazetesinde şu haber vardı; Amerikalı bir şirket ile ekonomik programı yürütmek. Demekki; Damat Albayrak, ekonomi ile ilgili konuların yürütülmesinde basın önünde poz veren modellik yapan bir kimse. Amaç basına fotoğraf vermek Gezi olaylarında karşıt görüşlülerin yaptığı gibi; fotoğraf vermek aynı Sayın Erdoğan ve hükümet gibi. Bu bir bakıma Halktan gerçeği gizleme veya halkı aldatmadır.

Hatırladığım kadarıyla 15 Temmuz olayının birinci yıl dönümünde bir şapka buldum. Bu beyaz renkli şapka 15 Temmuz Milli irade baskılı ve halkın parsıyla Çin'den ithal edilen bir şapka. Bir sürü şey ithal eden olduk Çin'den. 15 Temmuz promosyon ürünleri için ve daha bilmediğimiz neler neler ithal etmişiz değil; Sayın, Erdoğan neler ithal etti veya devlet hangi şirketler ile Çin'den ithal edilmesinin baş aktörlerinin mevzuata uygun olmasının engelini kırmak zorunda bırakıldı ve ödemeler... Milli Ekonomi ve Milli Duruş, Milli irade Amerika'dan ithal edilen YEP'e bağlı. Tamamıyla; Made in Amerika'yız. Artık ne söylesek olur; Amerika'ya hoşgeldin ey, Millet!

Almanya'nın kucak açtığı Gazeteci Sayın, Can Dündar hiç düşünüyor mu; Almanya eğer adaletli ve merhametliyse ne den Irkçılığı önleyemez? Almanya Dündarı kabul etti ama Suriyeli bir vatandaş savaştan kaçtığında ve Almanya'ya sığınmak istediğinde neden seninle aynı şartlarda olamıyor? Hiç gerçekten düşünür mü; Sayın, Can Dündar? Bir düşün sana yapılan ayrıcalık ne? İnternet gazetesinden gündeme ilişkin haberlere göz gezdirirken gazeteci Dündar bir Tweet ile mutluluğunu paylaşmış ve bu mutlu paylaşımı hükümete yakın bir Medyanın internet gazetesinde haber olmuş. Haber altına yorum yapanlardan bir okuyucu ve hükümet yanlısı kişinin yazdıklarından cımbızladığım şu ifade Türkiye Cumhuriyeti gerçeğini iyi anlatıyor maalesef gerçek; akıllı ol. Akıllı ol ifadesi ile Sayın, Can Dündar'ı eleştiriyor ama maalesef Ülkemizin gerçeğini de gözler önüne seriyor. Şöyle ki; "Eğer boyun eğersen, ses çıkarmazsan mutlu ve mesut yaşarsın".. Yani Türkiye Cumhuriyetinde saygın bir vatandaş olmak için ve hükümete boyun eğmek için 3 Maymun denilen yöntemi uygulamak gerekmiş. O yöntem; Görmedim, Duymadım, Bilmiyorum.. İşte 3 Maymun yöntemi uygulayan bir vatandaş hayat pahalılığı altında ezilen ve fatura ödemekten beli bükülen ve benzeri işte böylesi bir vatandaş en kıymetlisiymiş. Ama o okuyucu sayesinde gerçeği öğrenmiş oldum. Gerçeği öğrendim ama kendisine teşekkür etmiyorum.

Bir hasta, parası olmadığı için Devlet Hastahanesini tercih etmek zorunda bırakılıyorsa ve o hasta doktoru tarafından görmezden geliniyorsa artık ülkemizin gerçeğini öğrendiğimize göre ne mi diyorum; Türkiye Cumhuriyeti için "Elbet bir o gün vardır". Ne Sayın, Erdoğan ne de onlar bile engel olamayacaktır. O sahte güçleri dahil etkisiz olacaktır ve Devlet gerçek bir Ülkenin Devleti olacaktır. Türkiye Cumhuriyetinin zincirleri kırılacak ve Devlet kölelikten azad ettirilecektir. Buna hiç kimse engel olamayacaktır. İnşallah!

AHBAP isimli sivil toplum örgütüne teşekkür ederim. Ancak diğerleri gibi olmamalısınız diyerek sizi uyarır ve başarılı çalışmalar yapın ama onlar gibi listelere bakarak seçicilik yapmayın. Katogori ve Liste saçmalığı insani ve adalet, merhamet içermez. Bu bilgilendirme de tamamdır.

Sayın, Erdoğan! "Elbet bir o gün vardır".

Bilgi: İnşaAllah veya İnşAllah ve MaşaAllah veya MaşAllah ve benzeri yazım ve söyleniş hangi dil kuralına uygun? Farkında mı o bazı insanlar? Sizler (eğer basının yayımladığı bilgi niteliği içeren haberler doğruysa); Sahtekar ve Zalim Adnan Otktar'dan öğrendiniz bu kelime oyunlarını. ifade ve yüklendiği anlamı: size demiş oluyor ki; Allah'a diz çöktüğünü sanan kul, Zalim önünde eğiliyor ve boynunu büküyor!.. Kur'anı ve Allah'ı unuttunuz mu?

Allah çok güçlüdür. Allah çok Yücedir. Rahmeti ve Merhameti bol Rabbimizin. Elhamdülillah! Allah'a hamdolsun. Herşeyi en iyi ve eksiksiz tam bilen Yüce Allah. Ben bilen bir insan değilim. Bu yazı ve tüm benimle ilgili ve ilişik herşey:Yalan ve yanlış olabilir. Çeşitli hatalar içerebilir. Çok doğru bilgi ve üslup, anlatım olmaya bilir. Doğru olduğuna ilişkin şüphe içerebilir. Ve benzeri. Eksik ve dağınık, karmaşık bir yazı olabilir. Özür dilerim.

Ziyaret ettiğiniz için teşekkürler

Kısa bir not:
Hiç bir kimseden şikayetçi değilim. Yıllardır ve çeşitli; yazı, fotoğraf, görsel imaj, video, hep bir şeyler ücretsiz olarak paylaştım. Kimi zaman da hayatın içerisinden insana anlatmaya çalıştım. Sadece internet içerisine sıkışmış biri olmadım. Hep ücretsiz ve karşılıksız yaptım. Belki hayra (iyi ve doğru olana) vesile olurum diye. Sadece Allah rızası içindi. (Allah rızası için olanlar bazı şeyler belki olabilir. Allah kabul ederse olur.) (Ben mükemmel bir insan değilim.) Yani, para mal ve mülk sahibi olmak için değildir.  Anlıyorum ki, asıl bana yazıklar olsun.

Sanma ki ben, hatasız ve günahsız bir kul ne de bir insan dahil değilim. Ayrıca ne bu dünya gerçekte bizim olmayacaktır... Sahte dünya çok cazibeli sakın ha aldanma!..

24 Eylül 2018 Pazartesi

Adaletin Gözyaşları

Merhum İsmail Devrim intihar ederek yaşamına son verdi. Ve bu intihar haberini kamuoyu ile paylaşan Gazeteci Ergün Demir emniyet yetkilileri tarafından gözaltına alınıyor. Halk evleri isimli bir kaç üye intihar haberi ile ilişkili bir protesto gerçekleştiriyor ve gözaltına alınıyor emniyet yetkilileri tarafından. Kocaeli il Valiliği tarafından gazetelere yansıyan haber üzerine soruşturma devamında talihsiz bir açıklama yapıyor. Olay daha çok yeni ve sıcak bir açıklama yaparak intihar olayını psikolojik soruna bağlanması beni dahil üzmüş ve kızdırmış.
Sosyal medya hesabımdan hem İstanbul Valisine hem de Kocaeli il Valisine Tweet attım.

Şöyle ki: ey efendilerin kulu! Hizmet halk ile değildir. Hizmet bugünün Tanrılarına hizmet etmekten geçermiş. Diğeri: Hizmet; Tanrılara hizmet etmek içinmiş. Kocaeli İl Valisine bu iki Tweet atıldı ve sadece İstanbul Valisine Diğeri olarak belirttiğim Tweet haricinde olan üstteki Tweet atılmıştır. Tabii ki dün gerçekleşmiştir bu eylem.

Sayın, Erdoğan'a bu konu ile ilişkili Tweetler attım. Ve dahası da var. Ama amma velakin ne gözaltına alındım ne de tutuklandım. Düşünceme göre; çünkü ne bir siyasal bağlantım var ne de başka bir şey. Siyasi bir parti olan Vatan Parti partisinin  genel başkanı Sayın, Doğu Perinçek beye bir danışmak iyidir. Konu şu: H.D.P haricinde hangi siyasi partiye üye olmak gerekir ki gözaltına alınmak ve tutuklanmak için. Kendim için danışabileceğim  gereken konu bu olacak. (Belki danışırım veya bilmiyorum) Uzunca bir süredir çeşitli yazılar yazıyorum Ak Parti ve siyasileri ve siyasi partiler üzerine ve çeşitli konulardan  Tweetler atıyorum Sayın Erdoğan'a. Ama sesimi Ankara'ya duyuramadım. Patronlar ve bazıları  bile sesini çok iyi duyuruyor ama!

Merhum İsmail Devrim ile ilgili harika bir yazı yayımlayan Sayın, Uğur Dündar'ın Sözcü gazetesinin dilerseniz internet üzerinden nam-ı diğer Uğur Ağabey'in yazılarını okuyabilirsiniz.

Merhum İsmail Devrim hemşehrimiz  Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır. Ve bu olayı haber yapan Gazeteci Sayın, Ergün Demir ve bilgileri kamuoyu ile cesurca paylaşan herkese, AHBAP isimli  sivil toplum örgütüne, Fenerbahçe Spor Kulübüne, Sözcü gazetesine, Odatv isimli internet haber gazetesine, Halkevleri isimli sivil toplum örgütüne, Sayın, Haluk Levent (AHBAP isimli sivil toplum örgütü eski genel başkanı), Sözcü gazetesi yazarlarından Sayın, Uğur Dündar (nam-ı diğer Uğur Ağabey) ve tüm gizli ve açık kahramanlara da çok teşekkürler. Hepinizden Allah razı olsun.

Ülkemizin sorunlarını görmezden gelinerek ve kıyıdan köşeden geçmek çözüm değildir.
İKtidar partisi insani gözlerle oku Uğur Ağabeyin yazısını da Türkiye Cumhuriyetinin hikayelerini ve sessiz çığlıkları da kalbinde hisset...

Artık emniyet yetkililerini özgür bırakın işlerini yapsın. Siz emniyet mensuplarını bekliyorum gelin ve tutuklayın.

Allah'a hamdolsun. Elhamdülillah!
Her şeyin en doğrusunu Yüce Allah daha iyi bilir. Ben bilen bir insan değilim. Bu yazı ve tüm her şey dahil: Yalan ve yanlış, çeşitli hatalar da içerebilir. Eksik bilgi olabilir.  çok doğru bir yazı da olmaya bilir. Sürçe lisan ettiysem herkesten özür dilerim. çok doğru ve harika bir insan değilim. Özür dilerim.
İsteyen hakkını helal edebilir. Ben herkese helallik veriyorum.
Ben/biz düşman değiliz.

Not: hatırladığım kadarıyla ilk kez yazdığım ilk Tweetlerim olmuştur. (Yazının içerik bakımından ve  belki de Kocaeli Valiliğine ilk attığım Tweet olmuştur.)

Son not: Ne merhum İsmail Devrim'e ne de evladına ve ailesine haksızlık yapmayın. Bu intihar olayını insani kalp ile değerlendirin ve Sayın, İsmail Devrim eski patronu tarafından haksızlığa uğratıldı mı veya işveren İsmail Devrim'in tazminatını verdi mi? Savcılık araştırsın. Geçirdiği bir iş kazası nedeniyle işinden olan İsmail hemşehrimiz nasıl da üzülmüştür ve bu olayı psikolojik nedene bağlamak doğruyu bulmak için çok yanlış yerdir. Yaşanan bu olay acı ve hüzünlü hikayeler içermektedir. Lütfen insani bir kalp ile oku ve değerlendir. Ve Ülkemiz Türkiye'nin gerçek bir Türkiye Cumhuriyeti olmasını istiyorsak eğer siyasi şovlar için para ve zaman, akıl ne israf edelim ne de harcamasının. Şov için değil eğer yapılabilinir olursa sadece Yüce Allah için gerçek hizmet için koşulsun. Devlet; gerçek bir Devlet olsun. 

25 Eylül 2018 tarihli Sözcü gazetesinin internet sitesinden okuduğum kadarıyla AHBAP isimli sivil toplum örgütünün genel başkanı Haluk Levent genel başkanlığından ayrıldığını açıklamış ve bende yazımda belirtmiştim. Neyse ki güzel haberi vermiş kendisi. Güzel haber şöyle ki: AHBAP sivil toplum örgütünün 3 ay daha genel başkanlığını yürüteceğini açıklamış Sayın, Haluk Levent. Sayın, Haluk Levent'e ve AHBAP üyelerine ve kim varsa Allah razı olsun hepinizden. Bu AHBAP örgütü inanılmaz hızlı. Maşallah! O diğerleri  hem çok seçici hem de uğraştırıcı... sanırsın ki seni çok iyi ağırlayacak üstüne Mekke hayali düşü; ziyareti bağış için koşu var. Halbuki seni öyle bir koşturuyorlar ki bir çadır verseler sizin için saray... AHBAP ve Haluk Levent iyiki varsın.

Benim diğer tüm yazılarımı da okuyun.

11 Eylül 2018 Salı

Haciz

Sayın, Demet Akalın ve Okan Kurt çifti hakkında her ikisini tanımayan bir kimse olarak bir yazı yazmak istedim. Çünkü magazin gündeminde Haciz ve Boşanma kararı var. Bu nedenle ben bir şey yazmak istedim. Haydi okuyun!

Demet hanım çok ünlü şöhretli bir hanım. Okan bey ise nakliye şirket sahiplerinden bir patron.

Demet ve Okan beyi bir teraziye koymanız terazinin iki kolundan sadece bir kol çok ağır çeker ve diğer kol ise çok hafiftir. Elbette ki terazide ağır çeken taraf Demet hanım olacaktır. Okan bey ise terazide hafif kalacaktır.

Okan beyi böyle bir çerçeve içerisinden baktığım üzere anlıyorum. Okan bey her ne yaptıysa ve kimlerle ne tür ilişkiler kurduysa bile bir çözüm oluşmamış ve oluşturulamamış. Çünkü terazi bir türlü dengelenememiş. ve haciz de geliver miş...

Şöy le de bi'düşün; ya 3 Türk Lirasına almak yerine o 10, 100 vb katı fiyatla satılan bir şeyi almak zorunda. Maalesef ucuz alınan bir şey göze batmasın diye... Kolay değil ekonomik bir dengesizlik var. Ve ülkemizin yiğitleri bunları aşmak durumunda ama hiç de kolay değil.

Okan bey ve Demet hanımın  boşanma kararı hacizden hanımefendiyi ve evlatlarını korumaktır.

Okan bey Yeşil Çamın o yiğit aile babası gibidir. O yiğit aile baba eşini ve evlatlarını, ailesini korur ve kollayan merhamet sahibi cesur insandır. İşte Okan bey için o yiğit aile babası denilebilir. 

İştiriz ki Hacizli bir şey bedava da olsa dahil alınmaz. Benim önerim ise; Okan bey ile anlaşıp rızasını almak ve kendisinden haczedilen her nevarsa satın almak ve Okan beye vermektir. Okan bey işlerini yapabilsin borcunu çalışarak ödeyebilsin.
Anlaşma gereği her ne olursa   olsun Okan beyin rızası alınmalı ve helalleşme olmalıdır. Bu Okan bey için gibi görünse de her haciz sıkıntısı yaşayan her kes için bir öneridir. Ancak diyanet yetkilisine veya iyi bir bilen bir kimseye danışınız.

Bekar insanlara şu tavsiyesinde bulunayım; denklik önemli ama yine de iyi bir bilen kimseye danışınız. Gönül rızasını almadığınız bir kimseyle evlenmeyin. Çocukların ve eşlerin rızası alınmalıdır. Rıza almak önemlidir. Lütfen iyi bir islami bilgisine sahip bilen bir kimseye danışınız. Her türlü konu insanların ve tabiatın da rızası varmı diye bi'sorulsa harika olurdu ama siz yine de iyi bir islam bilginine danışınız ve her türlü konu da.

Herkesin ve evsizlerin de Allah yardımcısı olsun. Amin. İnşallah. Çünkü siyasetçiler ülkenin sorunlarını görmezden gelmesinler artık.

Sagı değer hanımefendi Demet Akalın ve Saygı değer eşi Okan Kurt'tan özür dilerim. Hakkınızı helal ediniz veya siz bilirsiniz.

Yüce Allah'a hamdolsun. Elhamdülillah!
Her şeyin en doğrusunu Yüce Allah daha iyi bilir. Ben bilen bir insan değilim. Diyanete veya iyi bir bilen bir kimseye danışınız. Lütfen.

Bu yazı: yalan ve yanlış çeşitli hatalar da içerebilir. Eksik bilgi de içerebilir. Gerçek dışı bilgi de içerebilir. Özür dilerim. isterseniz hakkınızı helal edebilirsiniz. Benden herkese helal olsun.

Bu resim mobil uygulama ile Murat YAZGI tarafından yapılmıştır.

10 Eylül 2018 Pazartesi

Yine aynı Türkiye

Bir kez daha iyi anlıyor insan, "yaşatanların yaşattığı gerçeği".

Anladım ki hukuk ve adalet, merhamet sadece birileri için var veya güç için...

Sizler 15 Temmuz şovu için  yapılan her harcamanın devlet tarafından karşılandığını biliyor musunuz?

Vatan millet sakarya ile kendine yol yapanların nasıl da lüks yaşadığından ve devletin nasıl da çaresizce onların kölesi olduğundan da haberiniz var mı? Siz faturalarınızı ödemeyememe gibi bir durumda başınıza ne geleceğini bilirsiniz... Evet, Hapis! neden ödeyemediğiniz için azar işitmek de cabası.

Onlar Allah ve vatan millet diyor ama dün cemaat iken bu gün FETÖ olan terör örgütü varken ve yokken K.P.S.S sadece halk için ama onlar için değil. Merve KAVAKÇI hatırlayın. Merve Hanım nasıl Büyükelçi oldu ve sanki yangından mal kaçırırcasına..
Büyükelçi olmak için birçok basamak vardı ama Merve Hanım güçlüler tarafından tutuldu ve basamaklara takılmadı.

Ve hatırlayın eğer bir TV kanalına ya çıkmanız gerekecek veya Başkanın önüne atlamanız gerek ki derdinize çare bulasınız. TV kanalları şu yandaşlığı bi bıraksa gözler görür ve kulaklar işitir olur.
Belki yandaş olmayan Medya vardır. Sabah akşam başkan övülüyor TV kanallarında. Kimi kanallarca eleştiren muhalif.

Türkiye'de Medya ya muhalif olmalı yada iktidar yanlısı olmalı maalesef durum bu.
Ne sanat var ne de kültür, bilgi...

Bu ülke halkının eline vermişler Osmanlı bayrağını, Atatürk bayrağı, sosyalizm/komünizm/solculuk, dincilik, v.b bayrakları sallasın diye. Halbuki ben, Osmanlı zamanından ve Atatürk'ten ve dahası İlk Peygamberimizden bugünlere gelirken öğrenerek geldim. Hatalarım ve yanlış anlamalarım oldu. öğrenemediklerim de olmuştur ama ne Atatürkçü oldum ne de Osmanlıcılık dahil olmadım. Ama dünden bugünlere öğrenerek geldim. Ama sevgi saygım hala devam ediyor. Ama görüyorum ki kendileri güç ile sarhoş... halbuki güç sahte! Gerçek güçlü Yüce Allah.

Kelimeleri iplere dizenler yanıldığını er-geç anlayacak.

"Elbet bir o gün vardır" .

Halk için tavsiyem: Kula kul olmayın.. hayatın içinden bakınız... belki daha iyi görmek ve işitmek,  anlamak...

Siyaset def olsun veya def edilsin... Siyaset ve siyasetçiler olmasın. Siyasi şov olmasın. Halk kaliteli bir yaşama kavuşsun.  Halk yoksul ve kimsesiz kalmasın. halkı aptal yerine koymak son bulsun artık.

Unutmayın! Terör siyasi sularda yüzer...

Unutma ki, halk olarak hatalıyız ve yanlışa son vermek bizi daha iyi duruma getirebilir. Belki.

Ben seçimlerde oy vermiyorum.

Türkiye Cumhuriyeti ve Devletinin daha iyi olmasını istiyorsak yanlışı durdurmalı ve zincirleri kırmalıyız. Ülke özgür olmalı ki hukuk ve adalet başkalarının olmasın.

Yüce Allah'a hamdolsun. Her şeyin en doğrusunu Yüce Allah daha iyi bilir. Ben bilen bir insan değilim.
Bu yazı: Yalan ve yanlış, gerçek dışı bilgiler ve çeşitli hatalar içerebilir. Doğru bir yazı olmaya bilir. Eksik bilgi de içerebilir. Özür dilerim.

Fotoğraf: Mr. Murat YAZGI