ÖNEMLİ ! / IMPORTANT !

Sayın Ziyaretçi, Benimle ilgili ve ilişik, ilişkili Sosyal Medya (Instagram ve Twitter) üyeliklerimi sonlandırdım. Web siteleri, resim ve video vb. sosyal medya adres, etiket, vb. herşeyi dikkate almayınız! ❤ 💜 💛 💙 💕 💚🌷🍀🌻🥀🌹🏵🌼🌱🌸🌺🌿💐 ⛵⭐⭐🌞 Dear Visitor, I have terminated my related Social Media (Instagram and Twitter) memberships. websites, images and videos etc. social media address, tag, etc. ignore everything! Mr. Murat YAZGI English: Google Translate. 1June 2021 /Istanbul, Turkey

28 Temmuz 2020 Salı

Mezar Taşım

Uzmanlar haftalardır Marmara da Büyük bir Deprem olacağının açıklamasını Basın ve Medya üzerinden açıklamarını yapmaktalar.

Eeeee Deprem bu!.. Bir afet. Ve Denize kıyısı olan yerleşim yerlerinde de Tsunami olacağının bilgisini de verir uzmanlar.
Tsunami nedir bilmezdik. Ta ki o yıllar önce Tokyo'da olan Deprem ve Tsnami felaketini de yine Medya aracılığıyla öğrenmiş olduk.

Marmara bölgesi büyük bir afetin Türkiye Cumhuriyeti ayağı ülkemizin ilki eğer ki olacaksa olacaktır.

Belki de bu afet beni Hakka uğurlayacak mı kimbilir. Eğer ola ki hayat ışığı ben de sönmesi gerek ise Mezar Taşımda Türkçe olarak Ruhuna Fatiha yazmalı ve fatiha suresinin orijinal olarak ve İngilizcesi ile birlikte Mermere nakşedilmelidir. Bu vasiyetimi yerine getirecek para yok ben de.
Aktör Kemal Sunal'ın bir filmde canlandırdığı karakterin repliği ile cevap vereyim: mesala yani!

Gerçi Allah bilir... Kimin vaadi gelir-gelmez...

Yıllardır bir şeyler yazdım. En çok da Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı hakkında ve Reis-i Cumhurun Hanımefendi eşi, ailesi ve hükümet yetkilileri AKP'liler vesaire. Bazı konularda haklı olabilir miyim? Şu ATAMALAR KPS'siz yüksek makamlar verilenler ve diğer elemanlar. Harcanan paralar... ve diğer işler vesaire. Yani kim var ise Millet Vekilleri (Parti ayrımcısız) vb.

Her neyse. Eeee Neyzen gelecek değil ya! Gelse de neşemizi bulsak!

Kim varsa açık ve net ifade edeyim.
Özür dilerim. Hakkınızı isterseniz helal edebilirsiniz. Bendeniz olarak çok çoook önce her kesi affettim ve helallik verdim hem de karşılıksız. Hiçbir ayrım gözetmeksizin neler neler yaptım ama karşılıksız. İmza bile dahil almadım.

Peki nasıl olur! Şaşknlığınız oluştuysa açıklayayım.

Allah'tan geldiğinizi bileceksiniz ve dönüşünüzün de Rabbiniz Allah'a olduğunu da bilmelisiniz.

Anlaşılıyor mu?
Bizler insanız... hatasız, kusursuz, günahsız değiliz. İnsanız.

Fakirlik çektim. İmkansızlık içerisinde oldum. Laf ve söz dinletemedim kimselere. Vesaire. Allah'a isyan değil, şükrediniz. Hamdolsun Rabbim Allah'a.

Dünyalıklar, Para ve Şeytan için değil; Allah için sev aileni, eşini, evlatlarını, öğrencilerini, insanı, tabiatı, toprağı, işini, hayatı vb.

Mr. Murat YAZGI olarak 2020 yılı itibariyle 44 yaşında bir insanım. Hiçbir faydam olmadı ne bir insana ne de hayata... Siz siz olun daha iyisini ve güzelini yapınız. Unutmadan, Allah rızası ve bir kimseden eğer alırsanız "karşılıksız" bir dua ve veya bir teşekkür...

İman ve İffet çok önemli. Hem kadın hem de erkek için. Sizi iyi ve dürüst insan yapan en önemli iki değerdir. Birçok değer de var unutma
Rabbin Allah.

Bilgi: Eğer Mobil Ekran ile okuyorsanız birçok bilgi ve ayrıntı, açıklamalardan da bilginiz olmayacaktır. Lütfen web görünümünü tercih ediniz ki daha fazlası için.



27 Temmuz 2020 Pazartesi

Bak sen şunlara

CHP'li bir vekil yemin içmiş Diyanet İşleri Başkanı Sayın, Ali Erbaş'ı görevden almak için. Gazetelerde okursunuz o CHP'li Millet Vekilinin kim olduğunu.

Twitter üzerinden yazı yazmaya ve basın önünde konuşan bu CHP'li Millet Vekiline diğerlerine bir şeyler yazayım.

Milletin Parasıyla ve Devlet imkanları içerisinde... Ey, CHP'li Millet Vekili iyi hayat yaşayan!
Sen önce hem konumunu bileceksin hem de HADDİNİ Bilmelisin.

Ey, CHP'li Millet Vekilleri Milletin Vekili olduğunuzu farkınıza varın varmayacak olanlarınızın da Disiplin ile ya da Sandıkla gidersiniz veya biz eğer gelirsek, geldiğimiz de...

Çarşafı yırtan bir CHP vardı... şimdi bakıyorum da bir başörtülü genç bir kadını meclise almış bir CHP görüntüsü var. Yahu Tuncay Özkan'lı Cumhuriyet mitingleri ne için yapılırdı? ben cevap vereyim.
Halk için değildir. CHP'yi Meclise Güçlü bir siyasi örgüt olarak T.B.M.Meclisine tek parti ve güçlü olarak girmekti. Ama kullanılan dil aşağılama, nefret ve pislik dili olunca Yine de ATATÜRK'ÜMÜZÜN SEVGİ VE SAYGI HÜRMETİNE T.B.M.Meclisinde yıllarca küçücük bir kalabalık oluşturuyorsunuz. O size oy vermiş insanlara Teşekkürünüz olsun be! Nankör olmayın.

CHP'li Millet Vekili Sayın, Canan Kaftancıoğlu İmamoğlu ile yaşadığı başarıyı o başartülü kadını meclise almanız da içerdiği ve bize anlattığı halktan oy almak için şirin görünme taktiği denir buna. O gerçekten başartülü bir kadın mı? Merakım, yoksa halktan oy almak için bir taktik mi?

sıra Müslüman görünümlü SİYASET.
Siyasetin ne dini olur ne de milliyeti..
Aynı Terörizm gibi.

Daha önce yazdım ama isim vermedim. Ben bir şeyler yazayım.
AKP'li Sağlık Bakanı Sayın, Fahrettin Koca işçilerden iyi para kazandı herhalde. Bir patron düşünün AKP'li. ...veya yakın görünümlü. İşçilere küçücük maaş verip sonra da Bakan Koca'nın işlettiği Özel Hastahane ile anlaşma yapar. O gariban işçiye zulüm olur... Neden?
AKP iktidarına yakın görüntüsü vererek işçilerini özel hastahanenin o yüksek faturalarına ezdiren bir patron...  Gariban işçi ve ailesine de zulüm olur bu özel hastahanelerin yüksek standartlarının karşılığı yüksek rakamlı faturalar!

Bir de şöyle anlatayım.
Türkiye Cumhuriyeti'nde  Semerkand isminden istifade ederek iyi ve lüks hayat yaşayan ve de İslami görüntüsü veren faal bir tarikatın işlettiği iş yerleri veya tarikata yakın insanların işlettiği özel bir hastahane'ye kimler gidebilir? Cevap: Parası olan zenginler.

İslami değerler ile yoğrulan hamur, fırında odun ateşiyle piştikten sonra ÜCRETSİZ EKMEK OLUR. ((SADAKA)) Neden? İslamiyet ticari değerler değil, iyiliği atfeder... (Sadaka ve İyilik...) ...vesaire.

Yandaş AKP ve CHP Medyasına bir şeyler yazayım mı, yukarıyı okuyorsanız belki anlamış olacaksınız.

CHP ve AKP'nin hem maaşlarını hem de her bir harcamalarının faturasını TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ İLE HALKIN CEBİNDEKİ PARADAN ÖDENİR. VE SİZ HALK OLARAK KENDİ TÜKETTİĞİNİZ ELEKTRİK İLE KALMIYORSUNUZ. O KADAR ÇOK HALKIN BELİ BÜKÜLÜR Kİ O HALKTAN HALA KABEYİ GÖRMEYEN VE ORADA BULUNMAYAN BİRÇOK İNSAN VAR ÜLKEMİZDE.

KEŞKE "PARAYI VEREN DÜDÜĞÜ ÇALAR" SÖZÜ GERÇEK OLMASAYDI.

AYASOFYA VE MERHUM FATİHİ'MİZİ, ATATÜRK'ÜMÜZÜ DE ÖZGÜR BIRAKIN!.. SİYASİ KİMLİKLİLER! VE YANDAŞLAR!

Sayın, Türkiye Cumhuriyeti Halkı!
Siz o isimlere, kılık kıyafetlere, islami ve siyasi söylemlere, verilen görüntüye, kullanılan caaanım dilimize (dile) çeşitli yazı, ses,  söylemlere ve görüntüye vb. KANMAYINIZ NE DE ALDANMAYIN!
TÜRKİYE CUMHURİYETİ HALKININ GERÇEK LİDERİ CENABI ALLAH VE PEYGAMBERLER OLUR. Eğer anlayabiliyorsanız öyle ise haydi, doğruları ve iyiliği yapmaya!

Bilgi: web görünümünü tercih ediniz. Daha fazla bilgi almak için.

26 Temmuz 2020 Pazar

Konumuz

5 Yaşında bir erkek çocuğu tek gözünü kaybeder... İzlediği bir video gözlerinden birisinin  kör olmasına yolaçmıştır. O video içeriğinde bir sahne erkeğin veya kadının cesareti ve gücünü hoyratça cahil cesareti ile yapmış olduğu gazoz kapağı açma şovu 5 yaşında ki bir çocuğun bu izlediği şov videosunu gerçek sanısı ile gördüğünü taklit ederek başarmak istedi. Ve sonunda denemeler başladı. Başarısız her girişimi onu daha fazla cesaretlendiriyordu. her başarısız yenilgi daha fazla cesaret ve bu kontrolsüz, akıl dışı her yaptıkları akıl yordurmadığı için çocuğun bilgisiz ve masumeyetliği, çocuksu cesaretin akıl ile izah edilmeyen cesurluk... Başarısız bilmem kaçıncı deneme veya girişimi, gözlerinden birini kör edeceğini nasıl bilebilirdi? Gözünden aldığı darbeyle acılar içinde kıvranan masum çocuğun hiç olmasını istemeyeceğiniz telefisi mümkün olmayan (eğer bir tedavi yoksa) bir büyük hasar gözünü kör ederek bu gazoz kapağı açma eyleminin de sonunu belirleyen sanki bir film sahnesinden bir kare gibiydi; kahraman acı içerisinde vücudu yaralı kan ve revan olmuş bir halde katili yakalamış böylece filmin sonu bitmiş olur.

Her neyse. Fenomenler ve video içerik, fotoğraf, resim, çeşitli görsel ve ses içerik üretenlere bir şeyler yazayım. Instagram da içerik yayınlıyanlar dahil bir şeyler yazayım. Herkes için olsun. Okuyunuz.

HER ŞEY PARA VE EĞLENCE DEĞİLDİR...

İçerikler taklitsiz ve yalansız, cahil cesareti içermeyen ve hayal unsuru akıldışı işler olmasın. Küçük kardeşlerimizin vaktinin bir çoğu YouTube ve Facebook vb. İnternet siteleri olmaktadır. Siz insanlar daha iyi işler yapınız... instagram da alınan her beğeninin altında sorgulamayan insanlar olduğu gibi yaşı malum küçüklerin olduğunu unutmayınız. Yani siz beğeni alacaksınız ve böylece FENOMENLİK ile PARA gelecek diye küçüklere yanlış ve kötü örnek olmayınız! Hayal ürünlerinizi satıp para kazanmak da ne oluyor?

Lütfen herkes sizinle aynı düşüncede olmasını istiyorsanız şöyle açıklayayım; iyi düşün, iyi sözler söyle, iyi ol, iyilik yap, iyi bir ahlaki insan ol, küçüğüne ve büyüğüne de herkese saygılı ol vb.

Zenginlerin ve internet sitelerinin işçisi olarak Fenomen olmak yerine sen kimsin onu bil... PARA VE EĞLENCE VB. İÇİN TERKETME KENDİNİ NE DE İMANI!.. Üret ve Zekanı çalıştır.

KENDİNİ PARA İÇİN SATILIĞA ÇIKARMA! Sen Allah'tan geldin unutma. Öldüren ve dirilten Allah'a hamdolsun.

Genç bir kadın fenomen bayağı popüler olmuş ve diğer genç kadın fenomenler arasına katılmış. Ve bu genç kadın kendisinin nsanlardan gizlediği (çünkü gizlemek zorunda) bir hastalığı varmış. Sosyal Medyadan takip eden takipçiler veya magazin basını fark etmiş. Fark edilen şey ise selülitler olmuş. Ve böylece gizlediği hastalığı itiraf etmiş. Ve en yenilerinden bir haber magazin basınından şöyleydi; sonra açıklama yapılacakmış.. Fenomen genç kadın kendisinin beyanatı böyle imiş.

Benim tahminime göre:
bu gizlenen hastalık belki de hiç açıklanmayacaktı veya küp çok para ile dolduğunda yıllar sonra belki gerek görüldüğünde veya bir haber ile magazin basınına  bu bilgi verilecekti. Neden?
PARA...
Siz o lüks yaşamın yüksek faturalarını ödemek istiyorsanız bu hayal mahsürü işler (yani oyunlara) devam etmelisiniz. Ve böylece o yukarıda bahsettiğim onların işçisi olursnuz. Çünkü korku da var... iş gelmezse para kazanılmayacak vb.

Dışarıdaki insanlar kandırılmaya devam ettiriliyor... o insanlar da öyle büyük paraları fabrika işçiliğinden kazanılmıyacağını çok iyi bilir insanlar. Fenomen olmasına da gerek yok bilmek için.
Ben de bir insanım anlıyorum. KINAMIYORUM. Yazdıklarımı doğru okyun ve doğru anlayın.

Fenomenlerin hepsi çok iyi meslek bilgisine sahip mesleki bilgiye sahip değiller. Hani denir ya! "Altın Bilezik" o herkeste yok ve bende de yok. Çok bilgili bir kimse değilim.

FENOMEN OLMAK İÇİN DEĞİL, KENDİNİZ İYİ ŞEYLER ÜRETMEK İÇİN SİZİN ZEKANIZ KONUŞSUN. HATTA ZEKA FIŞKIRSIN!
FENOMEN OLMAK İÇİN KİMSENİN NE KÖLESİ OLUN NEDE İŞÇİSİ...
Bunu iyi anlayın ve kafa karışıklığı yaşamamak için Yunus Emre'nin yazdıklarını, şiirlerini vb. Okuyun.
Mustafa Kemal ATATÜRK'ün sözlerini de okuyabilirsiniz.

Sen, sen ol başkası olma.

Bilgi: Web görünümünü tercih ediniz ki daha fazla bilgi almak için.

24 Temmuz 2020 Cuma

Rock FM

Radyocu Elçin Özsoy hayatını kaybetti.
(www.Sondakika.com'dan alıntılanmış başlık.)

Allah Rahmet eylesin kendisine. Sevenlerine ve ailesine, herkese de Allah Sabır versin. Amin. İnşallah.

Çok dinlerdim Rock müziği ve Soundtrack vb.

Elçin hanımın sesi dinlediğim seslerden hiç oldu mu, ben de bilmiyorum. Radyo çok dinlerdim ama Rock Müzik, Klasik Müzik vb.

Birçok radyo dinlerdim bunlardan başlıca: Radyo Eksen, Metro FM ve TRT Radyolarını da dinlemiş bir kimseyim. Bugün sorsan uzun zamandır Radyo pek dinlemiyorum.

Rock FM dinlediğim radyolardan mıydı, hatırlayamadım. Rock Müziğni radyolarda dinlediğim için dinlemiş olabilirim. Neyse.

Yüzünü hiç görmediğim belki sesini işitmiş olabilirim ama merhume hanımefendi'nin ölümü üzmüştür. Birgün ben de bu hayat içerisinde olmayacağım.

Neyse. Bugün Elçin isminde bir yıldızı Allah'a uğurladık. Allah rahmet eylesin.

Bilgi: web görünümünü tercih ediniz. Daha fazla bilgi almak için.

Çözüm için koşmayanlar

Ayasofya için koşa koşa gittiniz aynı çamlıca ve taksim camilerine koşar gibi. İlk koşularınız neler içermişti AKP? Cevap: Maaş koşusu ve Parti kapatma kanunda değişiklik, Devlet güvenceli iyi bir muhteşem hayat için koştunuz AKP Lideri Erdoğan.

yıllar geçer AKP ile...

Kendisine iyi ve ultra lüks hayat kuran AKP çözüm getiren olmamıştır. Kendi yalnızca kendi halkı (aslında kümesini mutlu edecek işler yapmıştır.)

İlk ne zaman  uyandım?
Bugün Tunceli Büyükşehir Belediyesini yöneten öncesi Tunceli ilçe Belediyecilik yapmış bir kişi ve farklı siyasi görüşten seçilen Başkanın icraatleri vesile olmuştur.

Sonra Gaziantep Büyükşehir Belediyesini yöneten AKP'li başkanın lastik tekerlekli kara taşıtları için gişeleri kaldırmasıyla uyanışım devam etti.

İstanbul'u CHP'li İmamoğlu alınca AKP Lideri hep eleştiri getirdi. İstanbul Büyükşehir Belediyesine yerleştirilen AKP'li Elemanlar da AKP Liderine bağlılıklarını göstermek için var güçleriyle seçimle gelen İmamoğlu'nu eleştri ve engelleme ile baskılarıyla pes ettiremediler veya İmamoğlu'nu nakavt edemediler.

Halbuki bu koşular AKP'yi yüceltmez aşağı eder...

AKP kendisine ve elemanlarına iyi bir hayat sundu hemde halkın parası ile.

Bürokrasiye isyan eden bir Erdoğan vardı. Şimdi ise kendi elemanlarıyla DEVLETİ ELE GEÇİRME PROJESİ GİBİ YERLEŞTİRİLEN ELEMANLARLA HER ZORLUK KOLAYLAŞTI.

ARTIK İSYANI İŞİTİYOR MUSUNUZ?

İstenilse neler neler yapılmazdı!
Para, Devlet ve Medya ile AKP ÇOK GÜÇLENDİ.. Saygı değer küme elemanlarının alkışlarıyla mutlu AKP. 

Bölünmüşlük var AKP ve CHP ile.
Senin medyan, senin işin, senin paran, senin elemanın, senin hukukçun, senin oyunun ve senin gücün...

vesaire.

Keşke doğrular yapılsa idi. Sosyal Devlet Erdoğan'nın dilinde bir alkış!..
Bir Piknik Tüp gelecek de çay demlensin... Ya sonra...

Birileri için Seyehat İzin Belgesi almak için E-Devlet üzerinden, olmadı.  insanı çok uğraştırıyorlar.
Bilmediğimden değil, sayenizde Erdoğan. Seyehat izin Belgesi E-Devlet üzerinden Duydumki yapamayan vatandaşların Kırtasiyelerden işlemlerini yaptırdıklarını öğrendim.
Bu yöntem insanların tüm kişisel bilgilerinin başkaları tarafından görülmesi Güvenlik ve Gizlilik dolayısıyla doğmuştur. Acilen doğru çözüm ve kolaylık olmalı Güvenlik ve Gizlilik riski oluşturmadan.

Erdoğan der ki; "İnsanı Yaşat ki Devlet Yaşasın"...

Halbuki bu söz Osmanlının kuruluşunun ve Devletinin önemli bir sözü idi, Erdoğan'ın sözü değildir. Doğrular yapılsa o insanları listelere hapsetmek doğru olmazdı. Listelere hapsedilmeyen insan hizmet alabilecek ve özgür olacaktı...

İlgisiz değil,  ilgili ve çözüm üreten Devletimiz yok!

Laf ile değil Gerçek Doğruların Yapılması ile herbir vatandaş gerçek ve doğru hizmet alır Sayın, Erdoğan.

şimdi demlenmiş çayınızdan içebilirsiniz.

Allah'tan başka İlah ve Tanrı yoktur.
Kimisinin tanrısı o şu bu olabilir Benim Tanrım ve İlahım Allah.

Bilgi: Mobil ekran ile değil web görünümü ile (masaüstü ekran ile) daha fazlasına ulaşırsınız. Örneğin, ayrıntılar.

Diğer konu:

Bugün Erdoğan ile ilk Cuma Namazı Ayasofya'da kılınacaktır. Gazeteler ve TV'lerden bazıları o ilk ana tanıklık etmek ve iyi görüntü almak için medya kendi arasında kıyasıya rekabet eder. İnsanlar sabahın ilk ışıklarıyla ülkemizin dörtbir yerinden Ayasofya'da kılınacak ilk Cuma Namazı için akın akın geliyor. Tıklım tıklım Ayasofya önü ve çevresi trafik neredeyse duracak... çok kalabalık cadede ve sokaklar... akan bir trafik ne mümkün!..

Ben Ayasofya için ilk kararım müze olmasından yana idi. Ama Yunanistan için değildi. Sonra kararımı değiştirdim. Çünkü haklı olduğumu (kararımı değiştirmiş olmam) medya ve basından edindiğim fotoğraflar benim haklı çıkarıyor. Müslümanlara zulüm olmaması için Ayasofya kiliseden kurtarılmalı ve Cami olmalıdır. Gerçek bir ibadethane olmalı Ayasofya.

Veya Fatih Sultan Mehmethan'ın isteği üzerine Ayasofya Cami olmalıdır.

Ama siyasilerin koşuları nereye kadar sürecek?..

22 Temmuz 2020 Çarşamba

Cinayetler ve Yoksulluk

Cinayetler ve yoksullukla geçen basın ömrü...

Türkiye Cumhuriyeti'nde basın her gün; ölüm, şiddet, yoksulluk, hırsızlık, dolandırıcılık, taciz ve tecavüz vb. haberleri ile yıllardır ömür ve kalem tüketiyor...

Peki çözüm ne?

Kendimce bir şeyler yazayım.

Kurban bayramı çok yaklaşmışken TV'lerde yayınlanan din içerikli program yayınlarında kurbanlık hayvanı kesilmeden önce sevgiyle kurbanlık hayvanın sevilmesinden bahsedilir.  Hatta bir diğer bir bilgi de; "en sevdiğin hayvanı, Allah için kurban et" denilir.

Böylesi değerli İslam-i öğretileriyle dolu İslamiyet.. Ve nasıl oluyor da her gazete manşetleri...  bizi üzen haberlerin yürekleri dağlamasıyla üzüntüler ağıt oluyor?.. Burada da biz insanlar kusurluyuz.

Doğru tercih ve seçimler yapmadığımızdan dolayı da olabilir.
Hayat evresindeki odak noktasında biz insanlar oldığumuza göre hemen her şey de yanlış tercih ve seçimler yapıyoruz. Belki de bu yüzdendir.

Cübbeli Hoca olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü kendisi bir dini tarikatın lideri oluyor. Ve şöyle demiş gazeteler onun ne söylediğini aktarmış. Şöyle der Cübbeli hoca: "Kısas" yani, kısasa kısas ile çözümün olacağını söylemiş. İslamiyet'te böyle bir seçenek var. Bu sadece seçeneklerden bir seçenek oluyor.

İslami kurallar Türkiye Cumhuriyeti'nde uygulanmaz ve hatta uygulanamaz. O Dini söylemleri olan siyasiler de uygulayamaz.

Siyaset nedir? Cevap: Çıkar ve menfaat üzerine yapılır siyaset.

Hangi siyasi parti ülkeyi yönetirse yönetsin yapamaz veya yapsa bile kendi çıkar ve menfaatine göre gemisini yüzdürür... yani siz yapılan işlerin makyaj olduğunu anladığınızda anlamış olacaksınız.

Siz solcuya da oy verseniz değişmez ve değişmeyecek de. Çünkü siyaset dünya işi ve çok tatlı ve güç kazanımı için bir gösteri meydanı veya savaşı...

Biz yıllarca çözüm olsun istiyoruz ama neden olmuyor?

Doğru ve gerçekçi bir çözüm merkezini oluşturamadık.

Yoksulluk sorunu ve birçok sorun da çözümü bekler.

Aleviler ve kürtler ve herkes birlik oluştursa bir olsa ne PKK, DHKP-C vb. Terör örgütleri olur ne de siyasi yapılaşma ile Devleti ele geçirme olur.

İnsanları yıllardır kandırmanın ve oyalama ile de çözüm gelmeyecektir.

Örneğin, İmamoğlu ile AKP medyası bir savaşın içinde. Kim kimin açığını yakalarsa savaşı.
AKP medyasının iddiasına göre İmamoğlu kişi başı altı bin küsüratlı yemek faturası ödemiş belediyenin kasasından.

Halbuki AKP ve CHP sütten çıkma ak kaşık değil ki! İzmir'li hemşehrilerimiz günümüzde belediyenin tankeri ile su almakta. Yani bu olay da günümüzde de yıllar önce yaşandığı gibi.

Belediyeleri siyasiler yönetir. Siyatsetçi halkın parası ile lüks hayat yaşamaya devam eder.

Yani bir şey beklemeyin siyasilerden. Ayrımcısız her siyasi partiden bir şey beklemeyiniz Türkiye Cumhuriyeti halkı. Anlaşılıyor mu?

Ben her seçimde oy vermiyorum. Son seçimde değişiklik yaptım ve onu da önceki yazılarımın içeriğinde okuyabilirsiniz. Çözüm mü ? Küçücük bir adım. Eğer siz de küçücük adım atarak destek olursanız ülkenize ve birbirimize.. Belki böylece "çözüm için seçenekler"i fark ederiz...

Yalan ve haram bizleri ilerletmez.

Bilgi: daha fazla bilgi almak için web görünümünü fark ediniz.

21 Temmuz 2020 Salı

Ece Üner'e Teşekkürler!

Merhaba, Ece Üner Hanımefendi saygı değer medya personeli!

Cinayete kurban giden merhume Pınar hanım için Show TV akşam haber kuşağında bir Spiker olarak çok iyi bir konuşma yaptığınızı İnternette haber okurken size rastladım. Klasik ama en güzel ifade ile Allah razı olsun siz ve ailenizden. Eşiniz bizim ve kendi adına bir buket çiçek ikram etsin size. Yanlış anlamayınız! Paramız yok, olsa bile siz yükseklerde iken fakirin teşekkürü nasıl ulaşsın?

Biz yıllardır hükümete bir şeyler anlatamadık, onlar hep başkalarını gördü ve işitti... biz kimiz ki!

Neyse.

Sayın, Ece Üner eğer kabul ederse eğitim bakanı olmalı ülkemizin. Bu eğitim iş olmaktan ve siyasileştirilmekten kurtarılmalı.
Bu benim önerimdir.

Güzel ve Yürekli bir konuşmaydı Ece Hanım. Teşekkürler!

Ben bu yıl 44 yaşında beş parasız bir erkek olarak yıllarca hep yazdım kimseye bir şey anlatamadım.
Her kesten özür dilerim.
Para ve dünyalıklar için değil Belki iyi işlerin vb. İyiliğin oluşmasına Allah için vesile olurum sanısı varmı yok mu ben de bilmiyorum bugün itibariyle.

Yüce Allah'ın bir nasihatı:
Evlatlarınıza iyi ve güzel söz söyleyin ve güzel terbiye veriniz.

Anlaşılıyor mu? Kur'an'da çok daha fazlasını okursunuz. Eğer okursanız.

Hayat insan ve kadın için bir cennet olmalı...

Bilgi: Bilgi için, web görünümünü tercih ediniz

Otomobil

Merhaba, Ziyaretçi! Herkese Merhaba!

Okuyacağınız bu yazımdan dolayı özür dilerim. Ben uzman değilim.
Kendi fikirsel düşüncelerimi okumuş olacaksınız. ve üstelik ticari değil, ücretsiz bir yazı. İyi okumalar!

Skoda Slavia, tasarım olarak memnun edici olmuş. Genç tasarım öğrencilerinin Skoda'ya gençlik aşısı olmuş. Ben sevdim. Benim ilgi alanlarımdan birisi de tasarımdır.

Skoda Slavia tasarımı gayet memnuniyet oluşturması çok iyi oldu ben de. Biliyorsunuz, Ferrari, Bentley, Mercedes, Porsche vb. Pahalı otomobiller zenginlerin hem tercihi hem de alıcısı olmakta iken biz ekonomik açıdan iyi duruma getirmeyenlerin züppesi veya serserisi oluyoruz. Biz de insanız ama neyseki Skoda Slavia ve Mazda, Toyota, Suziki, Nissan vb. Marka ürünler mevcut.

Elbette Spor araba alamayanlar için ve tasarım olarak bu olumlu diyenler için Skoda Slavia ve Mazda vb. Marka otomobiller İyi bir seçenek oluyor. Neyseki seçenekler var parası olanlar için.

Çevreci otomobiller benim de tercihim ama parası olanlara.
Ford Marka otomotiv şirketinin Covid-19 dolayısıyla yeni bir araç piyasaya sürdüğünü veya süreceğini, okumuştum bir internet gazetesinde. Hatırladığım kadarıyla,
Ford yeni ürününde öne çıkarttığı özelliğinde ısı ile Coronavirus'ü etkisizleştirebileceğini vaat etmiş.

Bu Coronavirüs olsun-olmasın tüm mikropları, virüsleri yok etmeye yönelik çalışmaların yapılması otomotiv sektörüne, mobilya, Deniz taşıtları vb. Sektörlerin insanın sağlığına ve hijyenik açıdan iyi ürünlerin üretilmesi dileğiyle.

Artık daha bilinçli ve duyarlı olmalıyız ve elbette düşünceli...

Cebinize para girmeden de yazabiliyorsunuz. Allah'a hamdolsun.

Skoda ve tasarım ekibini, genç tasarımcıları da ve genç kalan herkesi tebrik ederim. Başarılar dileğiyle.

Bilgi: Daha fazla bilgi almak için lüten web görünümünü tercih ediniz.

20 Temmuz 2020 Pazartesi

Fetö ve Erdoğan

Erdoğan çok kurnaz ama tehlikesiz birileri için veya kimseler için tehlikeli olabilir.

Gazeteci Sayın, Fatih Altaylı'da pandemi sürecinde karne alan veya sınavlara giren öğrencilere nasihat ederken "dün hayır dediğinize bugün evet, diyerek dönüşmeyin" diye yazmış. Hatırladığım kadarıyla böyleydi.

Altın Ayakkabıyı kazanan alnının teriyle bildiğimiz Eski Galatasaraylı bugün FETÖ Firarisi olarak Amerika'da diğer kaçaklar gibi kaçak Hakan Şükür isimli bir sevilen bir Ağabey vardı bir zamanlar Türkiye Cumhuriyeti'nde ama bugün nefret edilen! Uzaktan konuşmak ve beddua etmek Hakan için çok kolay nasıl olsa. Çünkü Türk polisinin takacağı o çelik kelepçeli yürekli kimi zaman merhametli sevgili Türk polisinin kelepçesi yerine zalimin boyunlarına takmış olduğu köpek tasması ile insan içinde... O değerli Türk Polisinin takacağı kelepçesi ile boynu eğilmiş olacakken zalimin aşağıladığı kadar aşağılık bir mahluk olmayacaktı ve diğerleri de öyle.

Hakan ve diğerleri o tasmadan kurtulsunlar ve vatanlarına gelip mahkeme de her şeyi açık ve yalansız açklasınlar. Hem de zalimin zincirlerini ve tasmasını kırmış bir aslan olarak.

Uzaktan gazel okumayın ey Fetöcüler!

Haber3 isimli internet gazetesinde bir manşet ilginçti. Şöyle:
TV dizisinin Senaryosunu Sayın, Erdoğan'a okuturlar ve onayını alınca Dizi TV'de yayına başlarmış.

Bir bilgi: Eğer sanatçılar özgür olamazsa onların elemanı olur...(bu bazıları için.) Para veya başka şeyler için kendinizden ve doğrulardan ödün vermeyin yapımcılar, aktörler, aktristler, oyuncular, senaristler ve sanatçılar, şairler, edebiyatçılar vb. de ödün vermeyin.

Diyeceğim şu; eğer Erdoğan Fetö'nün yöntemlerini uyguladığında ona yani Fetö'ye dönüşür. Ve ne olur?
Fetö mü Erdoğan? Erdoğan mı Fetö olur?
Hatırlayın, İş bankasından dolayı C.H.P'i eleştiren Erdoğan Vakıfbankın üst kadrosuna kendi elemanını atama yapması çok mu doğru? Eleştirdiğin o kötü yapı veya siyasi sisteme, siyasi partiye dönüşmek değil mi?

dikkat ederseniz Erdoğan, eleştirdiği İmamoğlu'nu eleştirirken kurduğu itham Devlet içinde Devlet olmakla itham edilirdi İmamoğlu. Ama Erdoğan, çok önceleri şu cümleyi kurmuştu Belediye Meclis üyelerine "Toplumun Menfaatine olan şeyleri destekleyin"iz. Ve İmamoğlu halk için destek kampanyaları düzenlediği için ithamlara mazhar edilirdi.

İmamoğlu hatasız ve kusursuz bir kişi değil. Sırf başka partiden olması. yani bu şu olur: yenilen Erdoğan güreşe doymazmış.

Bir anımı anlatayım:
A.K.P.'nin parlak olduğu yılların birinde bir vesile ile Kağıthane Belediyesine gittim ve gördüğüm manzara da çok eksiklikler olduğu gibi yanlışları da gördüm. Diğer belediyeler de bir birinden farksız idi.

Erdoğanın ve Diğer siyasi partilerin ataması, her ataması ve yerleştirilen kişiler ne olur? Devlet içinde Devlet olur. bu FETÖ vb. Örgütlerin çıkması için ortam oluşturur.

Emniyet ve T.S.K.'nın çok fazla dikkat etmesi gerekir. Yeni bir FETÖ gelebilir veya Hazine, Merkez Bankası boşaltılabilir ve de kimi kişilere ömür boyu iyi hayat yaşatan bir Devlet Garantili Hayat olur. Zaten baktığınızda kimleri görüyorsunuz?
Önce, Erdoğan ve diğerleri gelir siyasi parti ayrımcısız Erdoğan ve Elemanlarını görmemek olmaz!

Diyorum ki; Milletin parası ile ultra lüks hayat yaşayanlar çözüm getirmez. Sadece yıllar önce yazdım ve yazayım; bu sadece makyaj aldanmayın Türkiye Cumhuriyeti halkı.

"Siyaset insanı rezil de eder, vezir de"...

Birilerini zengin etmek için ne çalışan olalım ne de oy veren olalım.

Erdoğan ve Partilileri iyi konuşur...
Bakanlar iyi konuşur...
Oysa Gerçekler susmaz ve susmayacak da.

Birçok yazı ve birkaç Tweet olmak üzere imzalarım var olmasına rağmen  Sayın, Erdoğan tarafından hapse atılmıyorsam bunun bir tek açıklaması olabilir; yasal ve yasa dışı herhangi bir örgüt bağlantısı bulunamadığı içindir. Bu benim düşüncemdir. veya Erdoğan ve İl Valileri vb. beni neden sevsin ki!? Eğer sevilen ve sayılan bir insan olsaydım doğduğum Türkiye Cumhuriyeti'nde yoksulluk, işsizlik, faizcilik, haksızlık, pahalılık vb. olur muydu? Neyse. Ben Tanrı değilim.

Bilgi: web görünümünü tercih edin ki daha fazla yazı ve bilgiye ulaşınız.

18 Temmuz 2020 Cumartesi

Destek Yazısı

Zemana Antivirus ve Chomar Security, Comodo Security,  Pardus ve Pisi (Bilgisiyar için Linux İşletim Sistemi) tüm Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarından mobil uygulama, bilgisiyar yazılımı üreten ve ücretli ve ücretsiz sunan  kardeşlerimiz için her türlü desteğinizi talep ediyorum.

Yazılım ve uygulamalar hakkında soru işaretleriniz varsa ister üreticiden isterseniz www.tamindir.com web sitesinden veya diğer web sitelerinden de bilgi alabilirsiniz.

Not: Ücretsiz ve sadece kendi öz iradem ve rızam ile sizleri destek olmaya davet ettim. Hiç kimsenin aklıyla değil kendi özgür irademle destek davetinde bulunmuş olmaktan mutluyum.

Google Play Market içerisinde yorumlarımından bazıları eleştri veya memnuniyetsiz oluşum sizleri caydırmasın. Kendi isteğimle ve hiçbir kimsenin haberi olmadan tamamen herkes habersiz olarak sizleri destek olmaya davet ettim.

Güven duymak çok kolay olmayabilir. Güveni yıkmak kolay ama güven inşası da kolay değil.
Araştırma yapmak ve bilen insanlara danışmak için verdiğim tavsiyeleri değerlendirmeniz size faydalı olur. Takdir sizlerin.

Yalnız Comodo Security için okuduklarım; merkezi Amerika'da olan ve sahibi bir Türk imiş.
Comodo şirketinde anladığım kadarıyla kardeşlerimizde ekmek paralarını kazanıyor. Kardeşlerimizi de düşünelim ve utandırmayalım.
Eğer Comodo şirketi çalışanlarıyla birlikte tamamen yabancı bile olsa Türkiye Cumhuriyeti'nin iyiliğini onlara sunmaktan çekinmeyiniz.
Takdir sizlerin.

** Destek sunanlar bilsin ki bu dünya çok güzel olacak yeter ki biz iyi olalım. para için değil Allah için birbirimizi sevelim. Destek olarak hiçbir kardeşimizi utandırmayalım ve kimisi de ülkelerinden uzak olduğu için yalnızlık çekmesinler, çektirmeyelim **

Her tür destek ile çok fazla yol alınmış olacak ve sizlerin desteği ile bu mümkün olacağından dolayı her başarının ve ilerlemenin arkasında sizler sunacağınız her tür destek ile imzanızı atmış olacaksınız.

Türkiye Cumhuriyeti'nin imzasını öyle iyi atalım ki rekabetin içinde olabilelim. Ve Dünya bizi tanısın...

İyi niyet yazısı olup hiçbir garanti veremem. Bu doğru veya bu yanlıştır diyemem. Tamamen yalandır da diyemem. Takdir sizlerin

16 Temmuz 2020 Perşembe

Magazin

Sayın, Kemal Doğulu'ya bir mektup.

Dışarıda ki bir insan olarak yazıyorum.

İçinde biriktirdiğin Sayın, Burak Özçivit ile ilgili her ne varsa ateşe at ve yak! Ferahla... o ateş seni yakmadan Kemal.

Aynada iki yüz var bir değil...

Sayın, Kemal Doğulu'nun hanımefendi saygı değer eşi çok kıymetlidir. Eşine güven ve onun o güzel yüreğinden ve senden  Allah razı olsum benim Rabbimin hediyesi güzel eşim de kendisine.

Dışarıdan baktığımda izlenimlerim oldukça olumlu Kardeşim Kemal Doğulu.

Yıllar önce bir TV dizisi için Hanımefendi Eşiniz ve Burak Kardeşim başrolü paylaşmış ve her ikisi iyi kalitede bir oyunculuk performansı göstermişlerdir.
Oyunculuk gereği her ikisi iyi bir performans sergilemiş ve işlerini çol iyi yapmışlardır.

Gönlün ferah olsun Kemal Kardeşim. İyi bir Eş ve iyi bir insan ile evlenmiş ve aile olmuşsunuz.

Eşine güvenmeyi bil ve eşinizin ellerini besmele ile tutunuz.

Burak'ı kurbanlık koyun gibi kurban etme! Oyuncular oyunculuk gereği istenilen performansı sergilemiştir. Bu bir suç değildir. Suç ise tek taraflı değildir. Ama suç da yok ortada.

Oyunculuk gereği aktör ve aktrisler istenilenin en iyisini yapmakla mükellefler veya değişiklik yapma hakları varsa konuşur ve uygun görülürse olabilir.

Kemal sen de oyunculuk yapmış bir kişisin benden daha iyi bilirsin birçok şeyi.

Kendimden örnek vererek anlatayım.
Ben farklı bir insanım. Her şeye evet demem veya kararımı gözden geçirebilirim.

Mesela bana bir reklam projesi gelse bir incelerim. Eğer banka reklamı ise gelen teklif cevabım "hayır" olur. Neden? Milletin anası ağlıyor o bankaları zengin etmek için. Ülkemizde o kadar çok bankalara borçlu insan varki ben nasıl olurda milletin anası ağlar iken sırıtarak "gel kardeşim, sana en iyi krediyi bu banka veriyor" desem doğru mu? Özel ve Devlet bankalarının reklamlarına aldanmasın ülkemizin vatandaşları.
Devlet bankası dahil milletin anasını ağlatmadan o parayı vermez kardeşlerim. İnsana hoş geldiniz diyen sonra canına okuyan sistem ve bankalarımız vardır. Ne özel bankalar, katılım bankalar ne de devlet bankaları milletin canına okumadan o parayı vermez. Üstelik sadece uygun kişiler kredi alabilmekte. Reklamlara aldanmayın. Öyle halkın bankası ne de katılım bankası da yok!

Neyse.

İnsanların ahlak veya edep anlayışları farklı oluyor. Allah'a kul olanın daha dikkatli olması gerekiyor. İslamiyet bilgilerle dolu aydınlanmak isteyenlere.

Ben Dışarıdan baktığımda kendi izlenimlerim ve görüşlerimi sundum.
Şahsen ismi ve bahsi geçen insanları dahil tanımam ve konuyu iyi bilmemekteyim.
Allah daha iyi bilir. Ben magazin basınından bilmekteyim.

Not: web görünümü tercih ediniz ki daha fazla bilgiye ulaşmanız için.

Feregat etmek

Ayasofya konusunu noktalamak daha doğru olacaktır.

Kültür Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı TRT Haber TV'nin Canlı yayınında bugün bu sabah Ayasofya ile ilgili protokol imzalanmıştır.

İyi ama bu doğru olmayacağını sanıyorum.

Düşünün; Ben Ayasofya içerisine ücretsiz giriş yapmışım. O resimleri, duvarları, tavanı inceliyorum göz ile. Düşük Teknolojik özellikte Akıllı Telefonun Kamerası ile fotoğraf çekimleri yapmaktayım. Böylece kendi bilgi tabanımı, arşivimi oluşturuyorum. Çok iyi değil ama olduğu kadar bir arşiv sayılır.
Ve insanlar yıllarca özlem ve hasretle namaz kılmak için ülke içerisinden ve kimisi de ülke dışından ibadet etmek için sevinçle gelicek.
Ben orada ne mi yapıyorum elbette amaç uygulama kararımdan vazgeçiyorum.

Anlatabildim mi? Yani görme ve bilgi, arşiv oluşturma haklarımdan vazgeçmiş oluyorum. Anlayabildiniz mi?

biz insanlar kendimiz mutlu olsun diye bir başkasının hakkına el sürecek kadar vicdansız değiliz.
Benim bu Ayasofya ile ilgili düşüncelerim yeni oluşan düşünceler idi. O insanların ibadet etme hakkı vardır. Doğrusu da benim feragat etmem haklarımdan vazgeçmem olacaktır.

Bizim yetişme kültürümüzde namaz kılan kişinin önünden geçilmez nezaketi vardır. Ben orada dolansam ve birazda ses çıkarsam bu insanın namazını bozmaz mı?

Sizler bu kararımı anlayışla karşılayınız.

Bilgilendirme yazısı yazayım.
İstanbul saati 13.25'ten itibaren anlatayım. Twitter üzerinden Sayın, Erdoğana bu yukarıda yazdığım yazımdan sonra bilgi verilmiştir. YüzYüze konuşmak hiç mümkün olmuyor. Belki Twitlerim hiç önemsenmemiş olabilir. Çünkü ben onlardan değilim, belki de bu yüzdendir. Neyse.

Fatih Sultan Mehmethan'ın hoşuna gidecek bir uygulama ile Ayasofya'da müslümanlar ibadet edebilir şekle büründürülmesi gerekir. Hatta hristiyan izleri tamamen silinmeli ki zulüm olmasın müslüman kardeşlere. Yani istenirse tarih kıyımı yapılabilir.

Zulüm 1453 sene itibariyle Fatih Sultan Mehmethan ve güzel yürekli insanlar tarafından sonlandırılmıştır.

Taş mabedler Allah'ın Mescidi veya Evi olarak değer veriyorsunuz ama fakirleri ve çocukları, hijyen temizliği, helal ve doğru olanı da önemseyiniz. Lütfen. Taş mabedleri ve Tarikatları, Liderleri mutlu etmek için çalışıyorsunuz ama fakirin sadakasını, işçinin iyi ücret almasını, adaleti, kendi ailenizi ve kendinizi de mutlu etmek istemezmiydiniz? Allah için doğrular yapılsa ne yoksulluk, adaletsizlik, yokluk, imkansızlık ne de silinmemiş  göz yaşları mı olur?

Doğru ne ise onu yapınız. Ancak Allah'ın rızası mı önemli yoksa senin arzuların mı? Veya nefsin mi?
veya Liderinin teşekkürü mü önemli?
veya bir çocuğun dileği mi?
Veya bir ağaç'ın, karıncanın, sineğin, kuşun vb. isteği mi?
Veya bir insanın, kadının, çocuğun, bebeğin, toprağın, fakirin, garip'in rızası mı önemli veya Allah'ın mı?
Veya ölülerin mi?

Cevabın her ne olursa olsun nasıl olduğu değil doğru bir cevap ve karar olsun.

15 Temmuz 2020 Çarşamba

AK PARTİ

Atatürk ve İnönü, C.H.P'den İntikam almadan içinizde yanan kin ateşi sönmeyecektir!..

Sayın, Erdoğan'ın hamurunda hocalarından en bilinen ikisi Merhumlardan N. Erbakan ve N. FAZIL KISAKÜREK vardır.

Eğer Fetullah Gülen ve örgütü gelseydi ülkenin başına ne çayda çıra ne de çelik çomak oynamıyacaklardı. Yani yapılacaklar vardı.

Eğer ki PKK terör örgütü de gelse Kominist de gelse ülkenin başına ne mi olurdu? Anamızın duasını mezarda alıyor olurduk.

15 TEMMUZ BENİM BAYRAMIM DEĞİLDİR.

Halkın parası ile ultra lüks hayat yaşayanlar Türkiye Cumhuriyeti sözünü içtenlikle dahil olsa söz edemezler...

Tehlike Geçmiş değil en büyüğüne hazırlıksız yakalanmak var kardeşlerim.

Halktan gizlenenler var ya; Allah öyle mübarek ki hiçbir şey gizli kalmıyor.

Eğer bizler saf ve aptal olursak onlar için bir bayram olur! Aman ha! bu düşman henüz asıl büyük vuruşunu yapmadı.

Gerçek doğrular yapılsa idi ne intikam olur ne de kin...

Gerçek doğrular ülkeyi halkı ve tabiatı ile kalkındırırdı...

Siz yine kendi doğrularınızı yapın ben sizinle değilim.

A.K.P. ve Erdoğan'a açık ve net ifade edeyim: Kin İle Abdest alınmaz. İntikam suyundan içilmez...

Kendinizi gizlemenin hiçbir izahı yok!

Allah'tan başka İlah ve Tanrı yoktur.

Herkes ve her örgüt, her gizli kişi iyi bilsin ki Allah'tan başka İlah ve Tanrı yoktur.

Sizler halkın parası ile iyi hayat yaşayan kindaşlar bilinki; o içinizde yanan kin ateşi sönmeden ferahlamıyacaksınız, bilirim. Ama Tövbe ediniz ve Allah'a kul olunuz. bu kininiz başınıza iş açacaktır...

Her ne olursa olsun Karşınızda Gerçek Aslanları bulacaksınız! Onlar sanmayın siyasi veya örgütsel değildir.

Ülke: insan ve tabiat varsa ülke olur.

Not: Daha ayrıntılı bilgi almak için web görünümünü tercih ediniz. Ekran, Mobil görünümde eksik bilgi ve içerik alırsınız.

10 Temmuz 2020 Cuma

Ayasofya'nın Cami olması

Danıştay Cami olması yönünde karar vermiş ve Sayın, Erdoğan çok hızlı kararın altına imzayı atmış.

Basının birinci ve önemli gündemi Ayasofya'nın Cami olması. Gündem Ayasofya.

Sayın, Erdoğan yine dediğini yaptı veya yaptırdı. Hemde çok hızlı.

T.B.M.M başkanlığına kendi vekilini önermesi ve aynı isim tekrar başkan olması ...

Sayın, Erdoğan boş kaleye golünü atmıştır.

Siyaset olmasaydı konuşabilirdik belki de. Siyaset var iken konuşamazsınız!

Ayasofya Tarihsel bir değer idi ve şimdi herhangi bir değer kalmamıştır. Neden? Çünkü Cami olması için yapılacak her işlem Tarihsel değeri yok edecektir. Yani bir çivi çakıldığında o tarihi duvar veya yapı tarihi yok eder.

Ben hiçbir tarafın insanı değilim, Olmakta istemem!
Önceki yazılarımda görmüş olacaksınız Ayasofya ile ilgili ve diğer düşüncelerimi de.

Ülke ve Devlet siyasallaştırıldığında çok da bir şey beklemesin bağımsız ve tarafsız insanlar.

Tarih kıyımı başlamıştır.

Güç sarhoşluğu berbat bir şey!

İnşallah o hayırlı gerçek güzel günler gelir İnşallah. Ve Kansız...

Rahmetli Şarkıcı ve Sanatçı Ahmet Kaya hayatta iken bir şarkısının sözleri içerisinde "Kansız" Barıştan bahsederdi. Allah Rahmet eylesin kendisine. Merhum Ahmet Kaya'nın bir hayranı ne de bir dinleyicisi de  değilim ama usta ismi hatırlamak onu yad etmektir. Eserlerinden elbette bilgimiz var ama kısmen.

SİYASETİN OLMADIĞI VE ARTIK OLMAYACAĞI Şiddetsiz, Gürültüsüz ve Kansız İNŞALLAH O HAYIRLI GERÇEK GÜZEL GÜNLER GELİR. İNŞALLAH.

Bir anım:
Yıllar Önce Ayasofya Müze iken içeri girmek istedim ama istenilen ücret yüzünden görmek nasip olmamıştı.
Ne acıdır ki o gün ücretsiz olmayan Ayasofya bugün Ücretsiz olarak 2020 veya 2021 tarihinde Cami olarak açılıyor ama tarihsel değeri tahrip edilerek, edileceğini anlıyorum ve bir kıymeti yoktur. İbadet havada, karada ve denizde yapılabilir halbuki. Taş bir mabed şart değil.

Hayırlı Olsun! Sizler istediniz.



5 Temmuz 2020 Pazar

Bu da bizden kelimeler

Eski Manken ve Model Didem Soydan Mesleğini Sosyal Medya üzerinden icraediyor. Hepsi bu. Yani, ekmek parasını giysi tanıtımı yaparak kazanıyor. Fotoğraflarında gördüğünüz her kare, detay gerçek dünya değil sahtedir. Bu Profesyonelliği gerektirir. Genç kardeşlerimiz gerçek dünya ile sahte dünya (fotoğrafta görülen her şey sahtedir. Her şey bir ekip veya 1-2 kişi de dahilinde yapılmaktadır. Aynı Sinema da film izlediğinizde nasıl da gerçek değilse her şey Didem'in sizlere sunduğu fotoğraflar iş içindir. Gerçek dünya değildir.)

*** Didem Soydan gibi Mesleğini icra eden farklı meslek gurubundan olan-olmayan birçok insan var bu sosyal medya üzerinden. Bunlar hem Türkiye Cumhuriyeti ülkemizden hem de diğer ülkelerden mesleğini icra eden ve ürün satışını yapan, çeşitli satış yapan insanlar olabilmektedir. Ama abartmayınız, genç kardeşlerim. Gerçek ile yalan farklıdır. Sizler üretmeye ve kişisel gelişime, eğitim ve öğretime devam ediniz. Sevgi ve Saygı unutulmasın, kardeşlerim.

Her insanı aynı görmemek ve bilmemek önemli, kardeşlerim. Daha açık ifade ile; Her paylaşımda gördüğünüz kadın fahişe değildir. Veya Erkek Jigelo (yani erkek fahişe) değildir. Vesaire. Yani, Biz insanlar kim olursak olalım her birimiz İnsanız. Aynı dili konuşmasak da İnsanız, kardeşlerim. Biz insanların içerisinden bazıları dünyayı satın alıyorsa dünyanın malı olur. Bunlar ise İnsanız ama "seçim ve tercihler" veya mecburiyet, zorlama ile böyle gelişiyor.... . İnsanız! Sevgi ve Saygıyı adaleti çöpe atmayın! İnsan kalp gözüyle ve zeka ile görülür... İyiliği ve Sevgiyi, Saygıyı çöpe atmayınız. ***

mesela Gerçek sandığınız o Twitter üzerinden siyasi paylaşımlar yapan onlar birer yiğit değildir. Onlar sadece klavya üzerinden kaplan kesilirler. Yani siyasi de olabilir veya başka amaçlarla yapılan sosyal medya paylaşımlarını abartmayınız. Sizler onlar için bir  balık ve onlar da elinde olta atan klavye üzerinden kahramanlık sergileyen kimseler. Yani çok da önemsemeyin. Bazıları bir belki olabilir. Genç kardeşlerim gerçek dünya ile sosyal medya çok farklıdır.

Pornografi filimler nasıl da sahte ise, bu sosyal medya üzerinden yapılan her paylaşım sahte olma ihtimali yüksek ama iyi işler de var sosyal medya içerisinde. Biraz daha dikkatli görmeniz, incelemeniz ve araştırma yapmanız gerekiyor.

Gerçek dünya ile sanal dünya aynı değildir. Gördüğünüz kuş kağıttan olabilir. Sevgi olmadan Sex olmaz.
Sex için rıza ve evlilik için de rıza almak önemlidir. Sex para ile yapılırsa o sahtedir. Sex ancak iki seven nikahlı eşin yaptığı en güzel şey... Doğrular yapılırsa güzel olur sex.

**********

Gönül Seferberliği başlatan Sayın, R. T. Erdoğan'a bir kaç kelime ile anlatayım.

Çamlıca ve Taksim'de yapılan Camiler için bizi dinlemedin çünkü dinlemek istemedin. Merve Kavakçı hanımdan bu yana kendisi de dahil olarak atananlar için de bizi dinlemedin. Çünkü dinlemek ve fikrimize müracaat etmek istemedin.
Öyle ise her şeyi düzelteceğini ve sonra her haneye 10000 Türk Lirası ile 100.000 Türk Lirası aralığında içi para dolu çanta bıraksa elemanlarınız harika olmaz mı, şu gönül seferberliğiniz? Nasıl önerim?

Gerçek doğrular ile Türkiye Cumhuriyeti ülke olur Sayın, Erdoğan. Doğruyu doğru düzgün yapsan olmuyor mu?

Halkın parası sizi ve elemanlarınızı mutlu eder iken Halkı mı düşünürsünüz!

Gönlümüzü almak; Gerçek doğruları yapmak ile mümkündür.

O elemanlar halkın parası ile insanların kapısını çalacak iken ve elleri boş gelip yine boş gidecekler yani sandık için oy garanti ne de olsa.

Her ay Her haneye karşılıksız ve imzasız 10000 Türk Lirası vermek ile  gönül seferberliğiniz, öncelik bu olsun.

Gerçi şaka bir yana Türkiye Cumhuriyetinde Gerçek Doğruların yapılması mümkün değil.

Ama Cumhurbaşkanlığı konserlerini sadece Uçan Kuş isimli TV kanalından izledim bir vatandaş olarak. Bu halka yapılan bir eziyet ve zulüm gibi bu konserler.

İnsanı düşünün, cebinde parası yok! Para olmayınca bir insan ne evlenebilir, borç ödeyebilir, elbise alabilir, mekke'ye gidebilir, tatile çıkabilir ne de sevdiği sanatçının ne bir filmine ne de bir konserine dahil gidemeyen vatandaş ülkenin siyasileri ve patronları için ne ifade ediyor ki!?

Ve de bu halkın parası ile iyi hayat yaşayan patron, siyasetçi, millet vekilleri, hükümet ve cumhurbaşkanı var iken bu cumhurbaşkanlığı konserleri halka eziyet ve zulüm olur.

Gerçek doğrular yapılsa idi fakirlik ve devleti siyasileştirme olur mu?
Sömürü ve yalan, haram da olur muydu Sayın, Erdoğan, Kılıçdaroğlu, Devletbahçeli, Akşener? vesaire.

Biz Türkiye Cumhuriyeti halkız biz kim oluyoruz ki Ankara Deprem ile sarsılsın? Ve o meclis ve Külliye boşaltılsın veya yıkılsın ya da istifalar edilsin ve böylece devlet ve de ülke nefes alsın!..

Siyasetsiz bir Türkiye Cumhuriyeti hayal olur bu yalan dünya da.

İnşallah o hayırlı gerçek güzel günler ter temiz gelir. İnşallah.

Not: Bu yazımdan itibaren bir açıklama eklemeyeceğim. Açıklamamı okumak için mobil ekran okuması yerine Masa üstü ekranı üzerinden okuyabilirsiniz. Masa üstünde iken ekranın sağ üst (en üstte olan açıklama) yerinde yer alan açıklamamı okuyabileceksiniz.

Mobil cihazlar ile Bilgisiyarlar ekran özellikleri ve sistemleri vesaire farklı olduğundan web sitelerinin tüm içeriğini göremeyebilirsiniz. Bilginize.

2 Temmuz 2020 Perşembe

Siyasetin kurbanlıkları

İşçilerin Patronu eğer siyasetçilere hizmet ediyor ise kurbanlık olur işçiler...

İşçi küçücük para ve haklar ile yaşamaya zorlandırılarak patron ise siyasi bir bakana teveccühte bulunur .. Bakan hastahane işletiyorsa bu işletilen özel hastahane zenginlere anca hizmet verir işçiye değil. Patron işçileri özel hastahane ile anlaştığında bu işçiye zulüm olur. İşçilerin vay haline! Çünkü patronun derdi siyasetçilerin ve bağlı olduğu Siyasi Partinin ve Başkanın gözüne girmek olduğundan dolayı işçileri mi düşünür!?

Ülkemizde Siyaset olmasa belki işçiler ve herkes daha iyi imkan, kanuni haklar ile sömürü olmadan iyi ücret ve iyi haklar sayesinde insan yaşadığını fark edecek ama günümüz de bu mümkün değil mi?

Siyasiler kendilerini, patronları ve birilerini zengin etmek için çalışmasalardı keşke. İşçileri sömürmek ve ezmek, emeklileri hayallerin içerisine atmak ve bu pandemi sürecinde sadece o listelere göre onaylanan kimi insanlara, ailelere bu acımasız pahalı hayat içerisinde 1000 Türk Lirası ile yaşa yaşaya bildiğin kadar diyen siyasetçiler var iken Türkiye Cumhuriyeti Büyük Ülke ve Devlet değil SÖMÜRÜLEN OLUR, Kardeşlerim.

Kıdem Tazminatı var ya, Kardeşlerim! Bu "Faso fiso". Üzülerek yazıyorum ki böyle.
Market etiketleri, Bakkal ve Pazar fiyatlarında ne görüyorsunuz? Cevap: Zalimin iktidarlığını.

A D A L E T ; Bu siyasetçilerin ve hukukçuların iki dudağı arasında sıkışık bir kelime.

Çoklu Baro kanunu var olan AKP ve CHP siyasetinin gün yüzüne çıkartılmasıdır. Zaten Hukuk ve Siyaset birbiriyle iyi ilişkiler kurmuştur uzun yıllardır.

Düşünün; Gezi ve öncesi neler oldu neler.

Çoklu Baro kanunu halk için değil, zaten halk hiç yok ki! Siyasilerin (ayrımcısız her siyasi parti) hizmetçisi yapar hukukçuları. CHP ve AKP, HDP(PKK) vesaire işte bu kümeleri mutlu etmek için var bu Çoklu Baro kanun düzenlemesi. Bir Savcıyı Şehit edenlerin ellerinde kan ve o siyasi ve terör örgüt yanlısı hukukçuların da ellerinde kan var eğer Pişman olup Türkiye Cumhuriyeti Adaletine gelmez ve Tövbe etmezler ise.

******

Ayasofya için ne kadar da çok yazdılar ve konuştular. Peki ne için?
Neden halkın ve işçinin kalkınması ama doğru işler ile mümkün olduğu halde ne Patron ne de Siyasetçiler doğruları yapmaz?

Ayasofya'yı Putlaştırmanın kime ne yararı var? O Ayasofya Tanrısını yıkmak ile Ayasofya ile ilgili her şey son bulacak. Eğer iyi bir yıkım olursa.

Benim Ayasofya ile kararım Müze olmasından yana idi. Ama görüyorum ki Ayasofya bir Tanrı olmuş. Siyasetçilerin Tanrısı Ayasofya olmuş.

******

Sayın, Devlet Bahçeli'nin Sosyal Medya hesaplarını askıya alma kararını haklı buluyorum. Ama Tüm ülkeler birlikte sağlam yasalar çıkarmadıkça pek bir şey değişmez.

Sosyal Medyanın ahlaki ve temiz bir yer olması isteniliyorsa tüm ülkelerin ortak kanun çıkarması ile mümkündür. Her yaştan ve cinsiyetten insanların mutlu olmasını istiyorsak ancak tüm ülkelerin birlikte çok sağlam yasal düzenlemeler yapması gerekir. Bir de; insanları iyi eğitmek ve bilinçlendirmek.

*********

Bu Dünya kimseye yar olmaz!
Bu dünya Allah'a aittir.

Ayasofya ne Tanrınız olur ne de Babanızın malı olurda değildir.

Gerçek doğrular yapılırsa rakamsal kalkınma değil, halkın kalkınması ile mümkün. Öğrenemedin AKP Ve CHP, diğer.

Gerçek doğrular ile mümkün halkın kalkınması. Anlaşıldı mı? Laf ebesi ile rakamlar ile de kendini avutursun AKP ve CHP, diğer.

CHP ve AKP diğerleri de Medyanızla ve elemanlarınızla gurur duyun ne de olsa hayat size güzel ve garantili yaşam.

Yüce Allah'a hamdolsun.
Elhamdülillah!
Her şeyin doğrusunu en iyi bilen sadece Allah.
Ben hiçbir şey bilmiyorum.
Ben bilen bir insan değilim.
Ben hiçbir kimseyim.
Ben bir hiç'im.
Ben bir hiç!
Özür dilerim.