ÖNEMLİ ! / IMPORTANT !

Sayın Ziyaretçi, Benimle ilgili ve ilişik, ilişkili Sosyal Medya (Instagram ve Twitter) üyeliklerimi sonlandırdım. Web siteleri, resim ve video vb. sosyal medya adres, etiket, vb. herşeyi dikkate almayınız! ❤ 💜 💛 💙 💕 💚🌷🍀🌻🥀🌹🏵🌼🌱🌸🌺🌿💐 ⛵⭐⭐🌞 Dear Visitor, I have terminated my related Social Media (Instagram and Twitter) memberships. websites, images and videos etc. social media address, tag, etc. ignore everything! Mr. Murat YAZGI English: Google Translate. 1June 2021 /Istanbul, Turkey

30 Aralık 2020 Çarşamba

2021 arefesi Yılbaşına 1 gün kala

Merhaba!

Farklı konu ile 2020 yazısını kapatmak istedim. Ve size de bilgi sunmak istedim.

Özel Okul da okuyan bir öğrenci bazı sağlık sorunları yaşamış bu günlerde. 

Peki nedir bu sağlık sorunları?

1) Uyku

2) Tuvalet 

3- 4-5...... vesaire. 

Bu ve benzeri sağlık sorunları bana STRES Yönetiminin olmadığını anlattı. 

Stres iyi yönetilemezse farklı sağlık sorunlarına yol açabiliyor.

Bir öğrenci çok fazla ders çalışıyorsa bu Stresi oluşturur. 

Öğretmenler ve Okul veya her kimse yöneticiler, idareciler üniversite sınavlarına hazırlanan öğrencilere çok  fazla yüklenmiş ve bunun neticesinde Stres ve strese bağlı sağlık sorunları olmasına yol açmıştır. 

Yani öğrenciler hem yaş olarak hem de beyin olarak da gelişme çağında oldukları için öğrencilere  fazla yüklenmişler Amiyane tabirle: Abanmışlar ve hatta tepinmişler öğrencilerin sırtında.

Öğretilmemiş öğrencilere nasıl stres yönetilir ve nasıl başa çıkılır vb.

Ülkemizde usta çırak ilişkisinin çoğu öğrenme kısmı göz ile olmaktadır. 
Daha fazla görme duyusu kullanılıyor. Ama akıl yürütme,  dokunma (el becerisi,) hissetme dokunulan yüzeyi. 

Birçok duyu doğru kullanılmadıkça akıl yürütme (mantık ve fikir, düşünce) vb. Eksik ve doğru yapılamıyor. 

Toplum olarak geldiğimiz yanlış yerimiz: Fikrini açıklasa bir kimse ne ile karşılaşıyor?
Ya Dayak ya da kızgınlık vb. Hoş olmayan ifade ve davranışsal bir muameleye.

Yani bunların üstesinden de gelmek kolay!

Şiir, hikaye ve güldüren kitaplar okumak .
Ve sevgi, saygı ve de adalet. Tatlı sözler ve sabır, sebat.

Güldüren Anne ve Baba ilaç olur evladına.
Birlikte hoş ve şen kahkahalı günleriniz olsun dileğiyle. 

Bir söz vardır: elektriğe fazla yüklenildiğinde şalter (sigorta şalteri) atar.

Bir çocuğa ve bir insana veya bir Canlı da olabilir ; lütfen Allah'ın vermiş olduğu sistemi bozmayalım ne de değiştiripte yerine yapay bir şey ile kendinizi avutan olmayın!

Yüce Allah insan ve canlı için her şeyi yaratmış ve biz doğruları yaparsak Allah'ın sevgisini kazanırız. 

Pazarda satılan kültür mantarı nasıl farklıysa dağda kendiliğinden yetişen mantar ile asla aynı olamaz. 

Vesaire. 

Azim Allah doğruyu söyler. 

Önemli! 

Ben bilen bir insan değilim. 
Lütfen doğru bilen kimselerden  bilgi alınız.

Not: 2020 yılı Covid-19 Pandemi öncesi Kütüphaneler açıktı. Öğrenciler her zamanki gibi kalabalıktı kütüphanelerde. Kütüphanelerde yaşanılan yoğunluk öğrencilerin çok fazla oluşundan. Öğrencilerin ilgisinden.

Kütüphanelere akın akın gelmiş öğrenciler hangi kitaplara ilgi gösteriyordu? 
Test Kitaplarına. Özel Okul öğrencileri bile TEST çözmekle meşgul edindirilmişler.

Bu ülkemizin geldiği veya siyasetçilerin getirdiği büyük nokta bu TEST Çözmek. 
Bu ülkenin bütün enerjisi nereye parasıyla, aklıyla birlikte akıyor hem de bu Ticari dünyanın içerisine. Ve böylece  büyük paralar kazanılıyor akıl ise ticarete kul, köle oluyor.

BU BÜYÜK BİR  SORUN FARKIN DA MISINIZ?

Aklını doğru işleten kişi vicdanlı ve adaletli olmalı ki çözüm üretebilsin.

29 Aralık 2020 Salı

Haberlere Elveda

Merhaba, Sayın Ziyaretçi!

Birkaç gündür haber web sitelrini okumuyorum. Böyle mutluyum. Elhamdülillah!

Okumak haberleri; malumunuz mutlu olmak ne mümkün! 

Okumak için en güzel yazılar;
Edebiyat, şiir, vb.hayat...

Eğer isterseniz www.antoloji.com web sitesine ziyaret ederek: Karacaoğlan, Dadaloğlu, Necip Fazıl Kısakürek, vb. Oyuncak Müzesini kuran Sunay Akın'dan şiir okuyabileceğiniz birçok yerli ve yabancı şairin eserlerini okuyarak hayata merhabanız olsun/Oluşsun. Yeni şair adaylarının şiirlerini okuyabilir ve eğer istersen şiirlerinizi yayınlayabiliyorsunuz. Eğer site Editörü  tarafından onay alırsanız sizin de şiirleriniz yayınlanacak ve böylece birçok kişi okuyacaktır. Belki o okuyucular arasına bende dahil olabilirim. Daha fazlası Antoloji.Com'da.

 Lütfen! Hayata Merhabanız olsun. 
Kim olursan ol ve ne yapıyorsan yap ama Hayata Merhabanız olsun.

Hayata Merhaba nedir? İnciten ve sövüp-sayan, kırıp yıkan döken değildir. Ve diyorum ki; iyi olan her şey Hayata Merhaba olur.

Antoloji.Com web sitesine gitmenin kısa ve çabuk yolu Linki tıklamak: Antoloji

Elhamdülillah! Hamdolsun.






27 Aralık 2020 Pazar

Kim Suçlu?

Dünden Bugüne kadar Mahkemelerden çıkan karar neticesinde Devlet suçlu bulunur ve yüksek meblağlara varan tazminat ödemek ile cezalandırılırdı. Ve Suçlu olan Devlet olurdu. Bu hastalık Coronavirüs gelinceye kadar hep böyle devam etti.

Oysa hiç kimse ben dâhil doğru sonuca bir türlü gelemiyorduk. dün itibariyle vardım. Elhamdülillah! 

Devleti Suçlamak, doğru olmayacağı kanaatine vardım. Devleti Suçlamak kolay ama ülkeyi yöneten lider ve hükümetin hiçbir sorumluluk almamayışı onlarda sanki masumiyet filminin baş kahramanları oluşunun mutluluğunu yaşatıyordu.

Ülkemizin sorunlarını çözmeyerek bu Pandemi sürecinde getirilen yasaklar ve uygulamalar halka eziyet olmakta ve Devlet yine suçlu ilan edilirse bunun doğru olmayacağını anlıyorum. 

Örneğin, Eczahaneye gitmek için evden çıktığımda kilometrelerce yol yüreyeceğimi bilmiyordum. Toplu Ulaşım vasıtasına binsem süre kısalıcaktı. Oysa Toplu Ulaşım Vasıtasına binmek için izin kağıdı yoktu. Bu da benim uzun bir yol yüreyeceğimi anlatıyordu. Polis sorduğunda ne cevap verecektim. Ve üstelik Polis de kurallara uygun ona emredilen uygulamayı yapmak zorunda. Cezası neydi biliyor musun? Para! 
Benim bir vatandaş olarak bu istenilen parayı ödeme gücüm yoktu. Ve sıkı durun! Evet Devlet olsa bana ve bir fakire ceza kesemez idi. Allah'a hamdolsun. Polis otosu geçti gitti. 

Devlet asli görevini yapamaz. Çünkü siyasetçiler tarafından yönetilir ülkemiz.
Devletimiz hangi siyasî kişiler gelirse gelsin ona hizmet etmekle mükellef. 

Fakirliğe düşmüş vatandaşın sorunlarını ve çeşitli sorunları çözmek isteyen siyasetçi yoktur. Ve böylece Devlet her konuda suçlanacaktır. 

Tayyip ve elemanları patron olmuştur ama Sorumluluk almazlar. Çünkü hep Devlet suçlu olur. 

Kamu ve Kurumlarda yerleştirilen siyasî elemanlar ve kimisi de Konsolos olmuş elemanlar dünden bu yana çok iyi maaş ve imkânlar içerisinde değiller mi? Her siyasî partinin ve örgütün elemanı kamu ve kurumlar içerisinde vardır. Bunun devam ettirilmesi ülkemizi ilerletmeyecektir.

Ülkemiz yer altı ve üstü zenginlikleri ile bereketli maşallah. 
Ya cehaletten, bilgisizlikten, imkânsızlıktan ya da ahlaksızlıktan ülkemizin vatandaşlarının çoğunluğunun fakirlik içerisinde bırakılmış olması insan olanın çözüm üretmesi gerekirdi.

Ülkemizin kaymağını başkaları yer ve imkanlarından istifade eder halk ise cefa çeker. 

Yasaklar var ama kolaylık bu yeni pandemi sürecinde de yok. Hangi yaş olursa olsun Hastahanelere ve Eczahanelere vb. Bunlara ulaşmak isteyen vatandaş nasıl ulaşıcak? Vatandaş fakir ise mağdur edilmiş olmuyor mu? Vs.

Tayyip Efendi diyor ki; Reform yılı 2021 yılı olacakmış. Efendiler! Sözü Yıllar önce T.B.M.Meclisi Kürsüsünden hitaben söze başlanırdı. Ama bugün ise Efendi sözü hitabı şekil değiştirerek Köle Tüccarı kılığına bürünen zalimi ifade ediyor. 

Hâlbuki Elçimiz Muhammed (sav) ve tüm Peygamberlerimiz de dâhil Allah'ın kulu ve Elçisidir. Hiçbir Peygamber yoktur-ki  bize Efendi olmamıştır. Ama günümüzde AKP ve Diyanet dâhil siyasiler ve kişiler Efendimiz diyor Mübarek ve İnsanların en hayırlısı Allah'ın Kulu ve Elçimiz Muhammed'e (sav) . Anlaşılıyor mu?

Ülkemizde siyasiler küme oluşturmak yerine doğruyu konuşup ve doğru işler yapsalardı. 
Kanunlar ve İyi bir Gelecek ülkemizi yönetenler ve diğerleri içindir. 

Tayyip ve Elemanları dâhil siyasi partiler ve diğerleri de Halkın ağzına çay kaşığının 3/1'i kadar bal çalmayı bıraksın artık .

Artık suçlanan ve cezalandırılan Devlet değil Siyasiler ve birileri olmalıdır.  Mahkeme tazminat ile  Devleti cezalandıracağı yerine   siyasiler ve hükümet tazminatı ödemeye mahkûm edilmelidir. 

Bu gerçek bile olsa para yine biz halktan çıkar ve ne  hükümet ne de siyasilerin cebinden çıkmayacak tazminat ödemeleri.

Amerika, Avrupa, Rusya ve Çin vb. Ülkeleri Devletimizin (yani bizim ) paramızla zengin eden hükümetimiz var. Biz nasıl üreten olacağız? 

Asgari ücret ülkemizde hiçbir zaman yüksek olmayacaktır. Dünden bu yana hep düşük oldu Asgarî ücret. Yüksek bile verseler Enflasyon ile erir paramız. Ve diğer. 

Boşver! hayal kur ama umut bağlama siyasilere ve patronlara. Umut Allah'a bağlanırsa hayırlı olur. 

Sayın, Hakime/Hakîm! Asıl suçlu  kim?

(Hatırlayın! Turist Ömer Hakim karşısında konuştuğu sahneyi. Kemal Sunal da konuşmuştu  Hakim beye. ) 

Rahmetle anıyorum merhumlarımızı.
Merhum Sadri Alışık'tan öğreneceğimiz bir şeyler vardı. Allah Rahmet Eylesin tüm merhumlara.



26 Aralık 2020 Cumartesi

İSLAM VE İZLERİ

İlk insan hz. Adem ve hz. Meryem'den sonra Aralık 2020 yılı Günümüz çağına kadar geldiğimiz de bu günün zekâsı ile anlıyorum ki İslam hep var ve izleri ile yaşayan Son kutsal Din. 

Geçtiğimiz Ramazan veya Kurban bayramı dini sohbetlerinde bahseden ATV TV Kanalında program yapan en tanınmış din sohbetlerinin hoca tabiri ile ünlü hoca da Hindistan vatandaşlarının da aslında İslami izler olduğunu TV Ekranından izleyicilere anlatıyordu. Ben de bunu zaten düşünmüştüm. 

26 Aralık 2020 itibariyle wikipedia. org WEB Sitesinden Zerdüştlük isimli eski bir din inancı ile bilgi alırken gördüm ki İslam orada da varmış. 

Yani kısaca anlatayım ki; İslamın olmadığı ne bir karış toprak ne de bir inanç veya din yoktur. 
Örneğin, bir başka din veya inanışa göre deniliyor ki iyilik yap. Temizlen, doğru ol vb. Kelimelerden çıkardığım sonuç bu . 
İslamın olmadığı bir yer yoktur. 

Henüz bunu kimse anlayamaz. Atatistler ve her inanca göre insan düşünür ve iyi bir araştırma ile anlayabilirler. 

Akıl ve Kalp ile okumak insanı ilerletecektir.
Allah'a hamdolsun. Elhamdülillah!

Not: Ünlü Hocanın ismini hatırlayamadığım için yazmadım. İnternetten de bulurdum ama onu size bırakıyorum. Hocayı hatırladım ama dini günleri ve yılı vb tarihini hatırlayamadım.
Bu demek oluyor ki, isim ve tarih hatırlanmadı.

Önemli! Ben uzman ve de hoca değilim. Bilgili bir insan değilim.  Verdiğim ve benimle ilgili her bilgi, ses, yazı, video vs. Her türlü şeyler doğru olmayabilir. Yanlış, eksik, veya yalan olabilir.  

Azim Allah doğruyu söyler. 

Herkese Hayırlı ve Mutlu, Huzurlu, Bereketli ve Sağlıklı Günler!

İstanbul, Türkiye Cumhuriyeti  🇹🇷   🇸🇦

Tarih ve saat: 26Aralık 2020 / tahmini saat: 14.45 gibi

23 Aralık 2020 Çarşamba

Bu Zalimlik

Ülkemizin bir büyükşehir belediyesi şiir yarışması düzenliyor. Okudum ve anladım ne imiş bu taahhütname. 

Taahhütname yarışmayı düzenleyen ile eser sahibi arasında yapılan bir sözleşme. Veya Eser sahibinin haklarını gasp etmek için yapılan bir anlaşma da denilebilir.

Ülkemizde yapılan yarışmalar eser sahibinin haklarını gasp etmek için yapılmaktadır. Ve çok küçücük bir paraya eserin tüm haklarına sahip olunmaktadır.

Ben de ilgilendim çünkü hem ilgi alanım hem de malum konu ekonomik problemime çözüm olmaz ama olduğu kadar bir çözüm. 

Akpli bir büyükşehir belediyesi Bursa ilimizin yerel yönetimi olmuş kendisi. Yarışma düzenlemiş kendisi. O taahhütname okundukça anlaşılıyor ki bu eser sahibinin haklarını gasp etmek için yapılan bir taahhütname olduğunu anladım.
Kısaca bu Zalimlik. "Müslümanlık değil zalimlik". 

Akp müslüman ve osmanlıcı profili çiziyor oysa. Ama bu yapılan zalimlik ve sömürü olmaktadır. 

Eser sahibinin hakları zalimce gasp edilmiş ki, o eser siyasi propaganda veya meyhane de rakı bile olabilir. Tamamen yarışmayı düzenleyen kişi, kurum, sektör vb kimse onun vicdanının bir kağıt parçası haline gelmiş olmasına benzer. (Genel bir açıklama.)

Akp geldiğinden beri milletin ağzına bal çalıyor; çay kaşığının 3/1'i kadar. Kanunlar ve yasalar Akp'yi korumak ve iyi yaşam sunmak için olup halk için asla değildir. 

"Örneğin, siz mobil cihazınıza herhangi bir uygulama indirdiniz ve yüklemiş olduğunuz uygulamaya onay verdiğinizde sadece Türkiye değil dünya da sizi korumuyor. Ücretli ve ücretsiz sunulan internet de dâhil ve her yazılım, her işletim sistemi, vs her şey; Tamamen kişilerin, şirketlerin vb. Vicdanına kalmışız halk olarak. Bizi ve Canlılar dâhil tabiatı koruyan gerçek ve doğru kanunlar yoktur ne ülkemizde ne de dünyamızda". 

Gerçek İslam  ve Gerçek Müslüman da ADALET bir kavram asla değildir. Ama siyasetçinin dilinde tatlı bir yemiş olmuş ADALET halkın karşısında konuştuğu zaman.

Hangi siyasî parti olursa olsun asla halk olmayacaktır. Adalet, Devlet ve imkanları vb.sadece siyasî partiyi mutlu edecektir.

Mesala, Torku isimli kooperatif gıda alanında çeşitli ürünler sunuyor. Bunlar kısaca; sıvıyağ, çay, kek vs. Kısa zamanda tanındı ve para içinde yüzüyor. Peki bu nasıl oldu? Büyük ihtimalle Akp sayesinde. 
Peki ucuz ürün satışı yapılıyor mu? Hayır, pahalı! 

Çaykur. Hatırladınız mı? Bizim Devletin. Peki çaylar ucuz mu? Yine hayır! Kendi şirketimiz bile bize pahalı çay satıyor. 

Devletimiz Torku gibi birkaç kooperatif şirketini bile zengin etti. Ve bunlar Akp'nin bir kazığı. Ürün kalitesi için değil fiyatlandirma kazık.

Devletimizi kim yönetirse yönetsin onun emrinde ona boyun eğmektedir. Bu dünden bugüne ve yarın da hep böyle devam edecektir.  

Eğer halk T.B.M.M. içerisinde tamamen olursa ve hiçbir siyasî insan olmazsa belki ülke sorunları çözülür  ve Adalet mekanizması daha iyi işletilebilir. Yani tayyip kanunları silinip daha adaletli kanunlar ortak paye ile çıkacaktır. 

Müslüman insan siyasî olmamalı ve şov yapmamalıdır. Şov ve siyaset için çok para harcanır. Peki bu para kimden? Devletimizden alınır. Devlet de halktan alır.

Kısaca anlatayım.
 Akp, Chp, Mhp, vb bu siyasî partilerin kanunları ile bir ülke kalkınmayı doğru yaşamaz ve yaşamadığı gibi de anlaşılmaz olur. Bugün yaşanılan kalkınma gerçek değildir.  Çünkü ne devlet ne de halk yoktur. 

Diğer konu;

Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala.
Bu insanları içeride tutuklu olarak daha fazla tutmanın ise Adalet sistemimizi düşündürüyor.

Keyfî Adalet olmayacağı gibi Keyfî iyilik de olmaz. 

Kendimiz istiyoruz diye insanların hak ve hürriyetlerine zulmedemeyiz.

Hapiste ki insanlar için düşündüm. çünkü Adalet benim veya bir başkasının keyfi kararı olmamalı. Eğer o mahkum edilen insanlar keşke pişman olmuş olsalar bazı şeyleri konuşma vakti doğar.

Ama yine de Gevşememeliyiz. Çünkü zalim fırsatını bulduğu anda ayyıldız bayrağımızı semadan alır ve yere çarpar.. ve ne mi olur? Başka bir ulus, milletin bayrağı semamızda dalgalanır. Buna izin vermemeliyiz.

İslam almak üzerine inşa edilen bir din değildir. Ama ülkemizde her şey almak üzerine inşa ediliyor. Fiyatlandırmalar ve Asgarî ücret, tayyip kanunları ve dahası.. Hep almak üzerine kurulu. Vermek değildir almak.

Hesap ve karşılık gözeten almayı bilen bir toplum olma hikayemiz geçmişten başlıyor aslında. Bugün için değil. Dünden bu yana.

Örneğin, Anne ve baba sözleri ve öğretileri birer örnektir.

 Bazı olumsuz şeyler: Cimri olmak. Kötü söz ve davranış. Özür dilememek. Kalp kırmak. İşçilere düşük ücret vermek. Yalan söylemek.
Sadaka vermemek. Ve en bilineni de;
Düğünler de takılan her takı, para ve hediyenin bir karşılığı olması. Yani size kim düğünde çeyrek altın kim verdiyse siz de onun mutlu gününde çeyrek altın vermeniz gerekiyor. Çünkü karşılıklı.

Gerçek İslam bu değildir.  Vermek ve üstelik olursa eğer karşılıksız vermektir İslâm. 
Güzel söz ve davranıştır İslâm vb. Müslümanlığı en iyi Islâm tanımlar. Ama ne Chp ne de Akp vb. Siyasî partiler İslamı iyi anlatmıyorlar. Bilginiz olsun. 

Verme konusu Kur 'an da anlatılmıştır. En iyi verme karşılıksız olanıdır.  

Kısaca değindim ama siz iyi bir araştırma ile doğru sonuca varacaksınız. 
Ben çok doğru bilgi vermemiş olabilirim. 
Belki tamamen veya kısmen yalan bilgi vermiş olabilirim. Okuma ve öğrenmek ile başlar bilgilenmek. 

Anlayabilmeniz, zekânızdan, hafıza dâhil istifade etmeniz için bir örnek:

Salda Gölü aslında büyük bir alan ve sadece Gölden ibaret değil. Salda Gölü ve çevresi sadece canlıların özgürce yaşayabileceği bir güzel yer olamaz mı? Bu vereceğiniz  Cevap çok önemli hem aklınızı işletmiş olacak hem de İslama uygun düşündürtecek. Yani, hayvanların hakları olmalı mı olmamalı mı? 

Bir ot, köpek, kedi, kuş, ağaç, çocuk, bebek ve insan vb. Deyip geçme ey insan!

Dip Not: Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala ve diğerleri de dâhil bu düşündüğüm Adalet konusu Avrupa İnsan hakları mahkemesi ile ilgili değil aksine onlar geldi biz onlara gelmedik. Zaten onlara gelmemiz mümkün değildir. 
Anlayabilmeniz için denk geldi. Ancak karar veya açıklama AHIM örgütünü  bağlar bizi değildir. Karşı da değiliz. Önemli olan ADALET öncelikli olup ve keyfi karlar vb. Olmamalıdır. 

Türk Hekır grubu AHIM Web sitesini çökertmiş ama ben siteye girdim.
Haberi basından öğrendim. Basından öğrendiğim gibi kolaylıkla sitenin adresini buldum ve içerideydim. Ama site ilk giriş karşılama ekranında sitenin tadilatta olduğu bilgisi veriliyor. Ama bu beni hiç engellemedi.

Sevgili Türk Hekırlar! Öğreneceğiniz çok şey var bu dünyada. Çalışmaya; azim ve sabır, sebat ile devam ediniz. Öğrenmeye de. Sizleri seviyoruz! 

Yanlış bir çağrışım olmaması için ifade edeyim ki, ben Hekır değilim ve benden  Hekır olmaz.

Yüce Allah tüm biz insanların Rabbidir. Ondan ayrılan olmayınız.  Allah en hayırlısıdır. 










20 Aralık 2020 Pazar

Ünlü olmak ve haberci

Bir ünlü kız tehdit etmiş bir veya birkaç muhabiri. 

Ben ne diyorum o!

O muhabirler, haberciler ve basın mensupları olmasa ekmek nasıl yerdiniz? 

O saçma sapan sosyal medya fotoğraflarınız alınıp basın mensubu tarafından öyle güzel fotoğraflara dönüşüyor ki sosyal medyada takipçi sayınız artıyor ve magazin gündemi içerisinde konuşulan oluyorsunuz.

Siz ünlüler çok şanslısınız! Çünkü Bizim Basın sizin için çok çalışıyor. Emek takdiriniz hani nerede? 

ve Basının size verdiği ücretsiz emeğin haddi-hesabı yok! Ama ne için bu tehdit ve saygısızlık!?

Ünlüler Şov dünyasının bir emektarı parçasıdırlar. 

Peki Basın ne oluyor?

Halk ne oluyor?

Bu dünya ne ünlüye kalacak ne de Basına.
Bu dünya hiçbir insana dâhil kalmayacak. 

Eğlenmek ile vaktini harcama. Faydalı ol.
Cebinde sakladığın paradan bir miktarını iyilik için harca, ver. 

Not: Sanki benim yayınladığım sosyal medya fotoğraflarından kendi imzam olanlar çok mu sahici? Çok mu iyi? Vs. Bu dünya ne sana ne de bana kalmaz. takılma o küçük şeylere.

Ben Allah için seviyorum sizi, bizi ve herkesi.






Zalimin Zulmü

Yunanistan'da mülteci dramı: Fareler ıslak çadırlardaki bebekleri kemiriyor

20 Aralık 2020 Pazar 06:54

Almanya Kalkınma Bakanı Gerd Müller, Yunanistan'a ulaşabilen mültecilerin insanlık dışı şartlarda yaşadığını söyledi. Müller, "Yeni kurulan Kara Tepe kampının durumu çok kötü. Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü, fareler ıslak çadırlar içinde kalan bebekleri ısırdığı için tetanoz aşısı yapmak zorunda kaldı" dedi.

Yunanistan'ın ülke topraklarına ulaşan sığınmacılara yönelik insanlık dışı muamelesine Alman Bakan'dan tepki geldi. Deutsch Welle'nin haberine göre, Almanya Kalkınma Bakanı Gerd Müller, Yunanistan'daki sığınmacı kamplarında durumun kötüleşmeye devam ettiğini belirtti. Passauer Neue Presse gazetesine röportaj veren Bakan Müller, Midilli adasındaki Moria kampının, çıkan bir yangının ardından tamamen kullanılamaz hale gelmesinden sonra, yeni kampta koşulların iyileşmediğini ifade etti. "Herkes, yangının ardından korkunç vaziyetin düzeleceğini düşünüyordu ancak hakikat ne yazık ki öyle değil" diyen Müller, "Yeni kurulan Kara Tepe kampının da daha iyi olmadığı açıkça ortada. Hatta aksine, Sınır Tanımayan Doktorlar örgütü, burada fareler, ıslak çadırlar içinde kalan bebekleri ısırdığı için tetanoz aşısı yapmak zorunda kaldı" ifadelerini kullandı.

"HAYAT BÖYLE BAŞLAMAMALI"

"Bunlar, Avrupa'nın ortasında feci durumlar" diyen Gerd Müller, sığınmacılar için kış mevsiminin en sert haftalarının da kapıda olduğunu belirtti. Özellikle, sığınmacı ve mülteci kamplarında doğan çocuklar için koşulların çok kötü olduğunu vurgulayan Müller, 2018 yılında Moria kampına yaptığı ziyaret ile ilgili olarak, "Kaçış esnasında cinsel saldırıya uğrayan ve her türlü hijyen ve tıbbi destekten mahrum bir halde yere oturmuş doğum yapmayı bekleyen Afrikalı kadınlarla görüştüm. Hiçbir hayat böyle başlamamalı" dedi.

ADALARDA 17 BİNDEN FAZLA SIĞINMACI YAŞIYOR

Midilli adasındaki Moria kampı, geçen eylül ayında tamamen yanarak yok olmuş ve bunun üzerine adada, eski bir askeri eğitim bölgesi olan Kara Tepe'de, şu an 7 bin 300 kişinin yaşadığı geçici bir kamp oluşturulmuştu. Yunanistan'a ait adalarda 17 binden fazla sığınmacı yaşıyor.

Yunanistan'da mülteci dramı: Fareler ıslak çadırlardaki bebekleri kemiriyor - Son Dakika Dünya
www.sondakika.com haber Web sitesinden alıntı bir haber.

Yorumum:

Mülteci olmak zor. Onca para harcanır ama insan için değildir. Zor bir şey. Bir korkunç dram. Bebeklerin fareler tarafından kemirilmesi. İnşallah bu zulüm, eziyet ve zalim insan egemenliği son bulur İnşallah. 

Suriyeli de insan ama keşke Esed zalimine karşı çıkan cesur bir halk gücü ortaya koysalardı. Hiçbirimiz masum değiliz. Kendimiz her şeye sahip olduğumuz halde zalime karşı çıkmıyoruz. Masaüstü konuşmalardan ötesi olsaydı ne Esed ne de diğer o bazı ülkeler Yunanistan dâhil  gereğini yapardı. Ve böylece bu haberler okunmaz ve mutluluğun haberini okumuş olacaktık.

Herbirimiz kim olursak olalım böylesi korkunç hayatı haketmiyoruz. Her insan da İnsan ama fakir de İnsan.

"Yaşasın zalimler için cehennem"!

Nasihat

Evlenmek mi istiyorsun?

Aşık mısın? 

Vesaire. 

"Eğer göz ve Kalbin, Ruhun mutlu ise Allah'a hamd etmeli ve yuva kurmak için hayırlı bir adım atmalısınız".

 Vesaire. İşte  bu kadar.

Bunu yazmama bilmeyerek vesile olan Sporcumuz Barış Murat Yağcı. Kendisi TV 8 Kanalının bir Yarışma programında yarışmacı olarak popüler olmuş bir kişi. Nisa isimli bir hanım sporcumuza duyduğu sevgi üzerine dökülen kelimeler bana vesile olmuştur. 
İnşallah Aile olmanın mutluğunu yaşarlar.
Sevgi ve Sağlıcakla... 

19 Aralık 2020 tarihli Sondakika.com isimli haber WEB sitesinden okudum. Ve sonra bu kelimeler nasihat veya bilgi olarak bu sayfada yerini aldı. Elhamdülillah!

Ancak fakirlerin Allah yardımcısı olsun. 
Fakir de insan.

Bilgi:
19 Aralık  2020 ve saat: 00.24 olarak burada yayınlandı.


19 Aralık 2020 Cumartesi

Almanya'nın ve Avrupanın Ayıbı

Almanya'dan sınır dışı edilen 7 kişilik Türk aile yapılan muameleye isyan etti: Soyup kameraya çektiler

19 Aralık 2020 Cumartesi 13:54

Almanya'nın Hessen eyaletinde yaşayan 7 kişilik Akyüz ailesi, gece evlerinin kapısı kırılıp polis tarafından gözaltına alındı. Polisin terör şüphelisi muamelesi yaptığı aile, hiçbir açıklama yapılmadan, özel bir uçakla Türkiye'ye gönderildi. 33 yıldır Almanya'da yaşayan ve Alman vatandaşı olan Mahmut Akyüz, korku dolu anları anları anlattı.

Almanya'nın Hessen eyaletindeki Sontra kasabasında yaşayan 7 kişilik Akyüz ailesi, 3 Aralık gece 02.30'da evlerinin kapısı kırılıp prangalanarak gözaltına alındı. Ailenin iddiasına göre, çok sayıda polisin katıldığı baskında, 13 ve 15 yaşlarındaki çocuklara bile terörist muamelesi yapıldı. Konuşmalarına izin verilmeden ve hiçbir açıklama yapılmadan havaalanına götürülen aile, özel bir uçakla Türkiye'ye getirildi. 33 yıldır Almanya'da yaşayan ve çocukları da Alman vatandaşı olan Mahmut Akyüz yaşananları anlattı.

"GECE YARISI EVİN İÇİNDE 40'DAN FAZLA POLİS VARDI"

Mahmut Akyüz 33 yıldır Almanya'da yaşadığını bir çok dil bildiği için resmi işlemleri için mültecilere, yabancılara hatta evsiz Almanlara yardım faaliyetleri yaptığını söyledi. Hiçbir dernek ya da organizasyon üyesi olmadığını, Türk ve Alman futboluyla ilgilenmek dışında bir sosyal ilişki de kurmadığını söyleyen Baba Akyüz, tek bir suçlama ile karşılaşmadan bir gece evine yapılan polis baskınıyla sınır dışı edildiğini ifade etti. Akyüz, "Gecenin bir yarısı gözlerimi açtım 4-5 polis etrafımı sarmış. Evin içerisi polislerle doluydu 40 belki daha fazla polis vardı. Şok geçirdim. Küçük çocuklarıma gittiler önce. Sahra 15, Muhammet 13 yaşında. Çocuklar bağırmaya, çırpınmaya başladı. Ben sadece ne yapıyorsunuz, çocukları bırakın, korkuyorlar demeye çalıştım. Ama konuşturmadılar beni. Ellerimi kelepçelediler, belime bir kemer takarak ayaklarıma pranga taktılar. Bir an acaba oğlum mu bir şey yaptı diye düşündüm ama, bu kadar polisin gelmesini gerektirecek bir şey yapmış olamazdı. Oğlum bir şey yapmadığını söyledi. Karıma da benim gibi pranga taktıklarını görünce, hasta olduğunu en azından ona yapmamalarını söyledim. Ama beni yine dinlemediler, konuşmama bile izin vermediler. Çocuklarıma baktım titriyorlar, yapmayın onlar daha küçük dedim. Ne yaptım suçumu söylesenize diyorum çünkü, suçsuz olduğumu biliyorum kendimden eminim. Sen biliyorsun ne yaptığını dediler. Cep telefonlarımıza, banka kartıma, parama el koydular. Birkaç parça eşya almamıza izin verdiler" dedi.

"ÖLDÜRÜLECEĞİMİ DÜŞÜNDÜM"

Prangalı ve kelepçeli olarak evden çıkardıklarında, polislerin çok sessiz hareket ettiğini, kimsenin duymaması için çok özenli davrandıklarını söyleyen Mahmut Akyüz, "Bizi sedasız aşağı indirmeye başladılar, hiç ses yok. O sırada bana bir şey yapacaklarını, öldürüleceğimi düşündüm. Hayatımda ilk kez ölüme o kadar yaklaştım. Binadan dışarı çıkarken dış kapıyı da kırdıklarını gördüm. Sokakta her yerde polisler ve polis minibüsü vardı. Minibüse bindirirken bir Türk komşumuz bizi gördü. Komşu kadın 'Abi ne oluyor' diye seslendi. Ben de o anda 'akrabalarıma haber verin' diyebildim, hemen ağzını kapattılar. Komşunun bizi görmesi polisleri tedirgin etti. Telefonla konuştular ve 'Kahrolası kadın nerden çıktı, her şeyi gördü. Bir kadın bizi gördü akrabalarına haber verdi' diye bilgi verdiler. O zaman anladım ki bana kötü şeyler yapmanın peşindeydiler. Birilerinin bizi görmesinden çok rahatsız oldular" diye konuştu.

"SOYUP KAMERAYA ÇEKTİLER"

Minibüse bindirildikten sonra da elleri ve ayakları bağlı olduğu halde, polislerin çok sıkı kontrolü altında olduğunu belirten Akyüz, "Çocuklarımı ve eşimi düşünüyordum sürekli. Onların nerde olduğunu sordum. 'Bu yaşadıklarımızın sebebi nedir' diye sordum polislere. Yanımda oturan polis 'Sus konuşma' diye bağırdı. Ne yapacağımı bilemez haldeydim. Havaalanına geldiğimizde kamera olan bir odaya götürdüler. Bana soyun dediler, kabul etmedim, bunu yapmayacağımı söyledim. 'Ben terörist miyim, neden soyunayım' dedim. Polisler 'Sen biliyorsun' diyorlardı sürekli. O zaman yazılı bir belge verin bana, avukat istiyorum dedim, 'Hayır hakkın yok' dediler. Soyup ve kameraya çektiler. O sırada bir polise, 'Bu yaptığınız insanlık dışı' dedim. Bana 'En ufak bir hareket yaparsan seni mahvederim' dedi. Daha sonra eşimi ve çocuklarımı gördüm. Her biri bir yerde oturtulmuştu. Birbirimizle konuşmamıza, kafamızı bile çevirmemize izin vermiyorlardı" dedi.

ALMAN POLİSİ 'ÜLKEMİZDEN ATTIK ARTIK SİZİ'

DEDİÖzel bir uçağa bindirildiklerini söyleyen Akyüz şunları anlattı: "Uçağa bindirirken 'Hakkınızda sınır dışı kararı var' dediler. Ben de 'Onun için mi bu muamele' diye sordum, 'Evet' dediler. Ben de 'Ama çocuklar Alman, kayıtları Türkiye'de yok' dedim. Uçağa bindirdiklerinde her birimiz bir koltukta oturtulduk. Beni koltuğa bağladıkları halde yanımdaki polis hala elimi bırakmıyordu. Ülkemizden attık sizi artık diye konuşarak da tahrik ettiler.

"13 VE 15 YAŞLARINDAKİ ÇOCUKLARIMA BİLE TERÖRİST MUAMELESİ YAPTILAR"

Alman polisinin kendilerine teröristlerden bile daha kötü muamele ettiğini söyleyen Mahmut Akyüz, "13 ve 15 yaşında iki çocuğumu bile gözaltına alınırken polislerin elleri silahtaydı. Aynı zamanda ellerinizi yorganın üzerinde 'tutun' diye bağırıyorlardı çocuklara. Onlara 'Yapmayın, etmeyin bunlar daha ufak çocuk dokunmayın' dedim ama beni hiç dinlemediler" dedi.

"İŞTE BURASI VATANIM, ARTIK BANA BİR ŞEY YAPAMAZSINIZ" DEDİM

Uçak Türkiye hava sahasına girince rahatladığını söyleyen Akyüz şunları anlattı: "Uçakta bir an pencereden baktım İstanbul'a geldiğimizi görünce rahatladım. İşte burası vatan dedim. Yanındaki polise dedim ki 'Çöz bunları, burası Türkiye Cumhuriyeti. Bana artık bir şey yapamazsınız. Türk polislere şikayet edeceğim sizi, ben kötü muamele gördüm, siz beni öldürmeye çalıştınız' dedim. İşte o anda yumuşadılar, uçak inmeden önce beni çözdü, telefonlarımızı ve bize ait parayı da verdiler. Artık sevimli oldular, yola geldiler. İstanbul'a indiğimizde ise 'Bize verilen görevi yerine getirdik' dediler. Ben de onlara 'Ölüm korkusuyla mı' dedim. Türkiye'deki yabancılar şubesi polisleri bizi teslim aldı. Biz 9 saattir yemek yememiştik. Türk polisi bizimle ilgilendi, yemek getirdiler. Oğlum o sırada orada bekleyen bir Alman polisine tepki gösterirdi. Onu susturdum 'İnsanlık dersini biz Türkler'den alsınlar' dedim. O polis kafasını önüne eğdi"

"MÜLTECİLERE YARDIM EDİYORDUM"

Mahmut Akyüz Mardinli olduğunu, Arapça, Kürtçe, Süryanice, İngilizce ve Almanca bildiği için Almanya'da gönüllü olarak yabancılara yardımcı olduğunu belirterek "Orada yaşayan bazı Almanlar bana tepki gösteriyordu. Bana 'Bunları buraya sen mi getiriyorsun, istemiyoruz' diyorlardı. Ben de sizin Başbakanınız izin verdiği için buradalar, ben onlara sadece yardımcı oluyorum. Ayrıca evsiz Almanlar'a da yardım ediyorum' diye cevap veriyordum" dedi. Almanya'daki Yabancılar Dairesi'nde Andreya Smith adlı bir görevlinin çocukluğundan itibaren kendisine sürekli zorluk çıkardığını, eğitim almasını bile engellediğini, burada istenmediğini ülkesine gitmesi gerektiğini söylediğini anlatan Akyüz "19 sene okula gittim, 'Boşuna okuyorsun' diyordu bana. Ben yine de okudum bitirdim. Herhangi bir şey yapmamıza izin vermiyordu. O engel olduğu için 33 yıl boyunca oturum izni bile alamadık" dedi.

"ALMANYA DOĞUMLU, OTURUM İZNİ DE OLAN BİR TÜRK ARKADAŞIM AYNI ŞEKİLDE GÖNDERİLDİ"

Kendisi ile aynı muameleyi gören bir Türk arkadaşından dün haber aldığını söyleyen Akyüz, "Almanya doğumlu, oturum izni var, vatandaş gibi neredeyse, eşi de Alman. Ama aynı bizim gibi sınır dışı etmişler. Hiçbir şey dinlemiyorlar" dedi.

"BİZE YARDIM EDİN"

Türk yetkililerin ve polisin kendisiyle ilgili araştırma yaptığını ve hiçbir suçlama veya soruşturma dosyası bulamadığını söyleyen Mahmut Akyüz, "Pandemi nedeniyle kamu kurumları çalışmıyor Almanya'da. İletişim kurmaya çalışıyorlar ama henüz bir bilgi alınamadı. Ben çok zor durumdayım. Çocuklarım Almanya'da doğdu, Türkçe bilmiyor, kimlikleri yok. Hepsinin eğitimi sürüyor. Okullarında kampanya başlattı arkadaşları ve öğretmenleri, geri dönmemiz için. Sayın Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere tüm devlet büyüklerimizden yardım istiyorum, bize yardım edin" şeklinde konuştu.

Almanya'dan sınır dışı edilen 7 kişilik Türk aile yapılan muameleye isyan etti: Soyup kameraya çektiler - Son Dakika
Almanya'dan sınır dışı edilen 7 kişilik Türk aile yapılan muameleye isyan etti: Soyup kameraya çektiler - Son Dakika
Kaynak: DHA
www.sondakika.com haber WEB Sitesinden alıntı bir haber.

Yorumum:

Avrupanın 1. Ülkesidir. Avrupa Almaya ve Fransa'dan aslında ibaret değildir. 
PKK ve DHKP-C, FETÖ vb. Katil pisliklerin ülkesidir. O katıl pislikler de dâhil Nazilerin de ülkesi Almanya. Avrupanın en güzel ülkeleri;
Almanya, Fransa, Belçika ve diğer ülker. Ve bu güzel ülkelerin halkın parasıyla, zekâsı ile lüks içinde ve teknoloji üssü olan bu ülkeler terör örgütlerinin de yuvası olmuştur. Halkın takdirine bırakıyorum.

 Halkın parası, enerjisi, zekâsı terör örgütlerine silah oldu ve yuva oldu. Bu terör örgütleri üstelik katildir. 
İnsan olanın bu yanlışı kabul edeceği bir şey bile olamaz. Takdir Avrupa ve Amerika halkınındır. Amerikalı düşünür ve araştırsa anlamaya başladığında birçok bilgi ile aydınlanacaktır.

O zengin ülkeler bu terör örgütlerine yuva ve destek olduğu sürece kaybedecektir. Unutma!
Allah zalim ile beraber asla değildir; ne de yardımcısı bile asla değildir.

Son bir ek:

Siz aile olarak kanuni haklarınız var. Siz değil o pis katil örgüt ve destekçileri o haksız kötü muameleye layık olmalıydı. HDP kürt insanların gerçek bir tmsilcisi değildi ki. Onlar sadece zalim pis katil terör örgütü PKK ve diğer teör örgütlerin yanında oldular. Ama onlar Türkiye Cumhuriyetinin sadece Avrupanın değil Beslemesi olmuştur. Sol siyaset de hiç masum değil. 

Hiçbir siyasi parti hiç de masum değildir. Siyasetçi kurnaz.

Almanya ve Avrupa, Amerika dahil biz Türklerden ve Türkiye Cumhuriyeti vatanaşlarından Devletinden ve Müslümanlardan ve de birçok ülke vatandaşlarından, ülke devletlerinden ne zaman özür dileyip haklarımızı iade edecekler?

GALATLAR

https://www.trthaber.com/m/?news=anadolunun-avrupalilari-galatlar&news_id=539551&category_id=9

TRT HABER Linki: Anadolunun Galatları
Size iki seçenekli URL Link. 
Renkli (Siyah renk olmayan farklı renk) Mavi veya kırmızı ya da farklı renk renkli kısa yoldan haber içeriğine ulaşmanızı sağlayacaktır. Renksiz URL Web adresi Linki de size kopyala-yapıştır ile haber içeriğine ulaşmanızı sağlayacaktır. 

Verilen URL Web Link Mobil WEB Tarayıcıya göre verilmiştir. Kullandığım Tarayıcı ve Sistem Mobil oldğundan dolayı. Masaüstüne kolaylıkla çevrilebilir. 

Her iki seçim aslında çok kolay! Seçim sizin.

Bilgi: Haber içerik dili Türkçe ama siz Anadolu Ajansın ingilizce ve diğer dillerde haber ajansından haberler okuyabilirsiniz.

Anadolu Ajansı Örnek WEB Site adresleri : (Turkish - Türkçe) www.aa.com.tr / 
(English - İngilizce) www.aa.en / vb. Web adreslerini arama motorlarının arama çubuğuna yazın ki doğru adrese ulaşmış olursunuz. Verdiğim adresler örnek olduğundan dolayı bu önerimi uygulayınız.

İlginiz ve Merakınız için kısaca:
Galatasaray,  Galata, vb. Hiç bu isimleri düşündünüz mü? Anadolunun Galatlar isimli yazıyı okuyun. Cevabı yazının içinde.

Galatlar Avrupalı mı veya Türk mü? Cevabı yazının içinde. Haydi gidin ve okuyun! 

Bu fotoğraflar benden: Ahşap bir üründen bu fotoğraflar oluştu. Hangi Fotoğraf Editörleri kullanıldı? Cevap: Samsung Mobile Phone Pictures & Photo Editor, PicsArt Mobile App & Line Camera Mobile App

Instagram sayfamda paylaştım.




16 Aralık 2020 Çarşamba

Yaşam

Haber kanalına konuşan bir Akpli önemli isim diyor ki; yaşam kalitesi. 

Ben de diyorum böyle giderse yaşam kalitemiz Millet Bahçeleri EVİMİZ olacak. 
Aydınlatma lambaları da ışığımız, elektriğimiz olacaktır. Bu bir vahim tablodur.

Eğer siyasiler ve patronlar, zenginler doğruları yapmaz ise vahim tablo böyle olacaktır. 

Doğrular yapılmadığı sürece evimiz, vatanımız, vb. Yaşam Kalitemiz; Millet Bahçeleri içerisinde banklar koltuklarımız ve yatağımız olacaktır. Vesaire. 

Çünkü siyaset ve siyasiler bir çözüm aracı ne de merkezi değildir. Olmamış da. 

Meclisimiz de halk olmaz ise geriye tek bir şey kalıyor o da Mesih ve  Mehdi. 

Mesih ve Mehdi olduğunda adalet hâk ve hukuk çöpe atılan bir atık olmadığı gibi çöp muamelesi görmeyecektir.

Hükümet halkın ağzına çay kaşığının 3/1'i kadar bal çalmayı bıraksın artık. 

Not: yer üstü ve yer altı zenginlerimizin kaymağını hep birileri yiyecek. Siyasiler kendilerini kurtarmak ve iyi hayat yaşamak için canla başla çalışacak. Politikalar en sonra tıkanacak. Vesaire. Bu gidişat böyle devam ederse ülkece fakirliğe doğru sürükleneceğiz. Ve yukarıda bahsettiğim o vahim tablo gerçekleşmesi an meselesi. Ve bu ülkemizin ileride halkın üstüne atılmış sorunların büyük bir okyanusa dönüştüğünde büyük bir felaket olacaktır. Ve bu yakın zaman içinde değildir. 

Damlayan sorunlar okyanus olacaktır...

Kaçınılmaz son ileride. Ancak gidişat iyi yönde değişmez ise kaçınılmaz sona hazırlıklı olmalıyız.  Doğru yapılmadıkça iyi bir gerçek kalkınma hayal olur. Rakamsal kalkınma hiçbir zaman reel değildir. 

Ancak Gaybı Allah bilir benim sadece tahminî bir akıl yürütme oldu bu yazım. Siz sadece Bana değil Rabbiniz Allah'a inanın. Kula kul olmayınız.

Son not: Milli Piyango ve şans oyunları için dünden bugüne kadar haram söylendi halka. Diyanet ve diğer Ünlü-ünsüz  hocalar da heralde haram kabul ediyor ise sorum şu olacak. Halkı fakirleştirmek ve şans oyunlarına teşvik etmek veya teşvikini yapmak ne oluyor? 

Şans oyunlarında telâffuz edilen o büyük para
Neden halk ile paylaşılamıyor? Yoksa bu haram mı olur? Vesaire. 

İnsanlar akıl işletse ne hükümetimiz olur ne de tanrılarımız olur. Siyasilerimiz, siyasi partilerimiz vs. Olur değildir. 

Fatih Altaylı ve Mülteciler

Biraz evvel bir gazetede Fatih Altaylı ile ilgili yazısının ses getiren bölümü konuşulmuş. 
Konu: Suriyeli Mülteciler. Kısaca okudum  yazıyı.

Ve daha birçok Yabancı ülke vatandaşları ülkemizde bulunmaktadır.

Suriyeli konusu çok fazla gündemimizden uzaklaştırılan bir Hükümet ve yandaş Medya organlarının kurnazlığı. Ya cahil kurnazlığı ya da çıkar üzerine kurulan kurnazlık.

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak hükümet hep bildiğini yapmaktan dolayı biz "hep ekildik". Suriyeli Misafir ise ben hiçbir şey anlamadım.

Suriyeliler için dünya para toplandı ama hala bizim ülkemiz de bizden daha özgür gibiler.
Ve onlar çöp toplayarak geçimini sağlaıyorken kimisi dilencilik yaparak kimisi de esnaf olarak vergisini veriyor ise... vesaire. Sokakta onlar daha fazla sanki.

15 Temmuz 2016 'da Darbe girişimi oldu. 15 Temmuz şehitler ismi kullanılarak yardım paraları toplandı. 

Suriyeli için ve daha birçok insan için de para toplandı. Bu paralar hak sahiplerine verilse idi ne mi olurdu? Ev ve Araba, dükkan vb. Sahibi olurlardı. Hükümet eleştirileri hep savurdu kendi zekâsı ile. Yandaş Medyanın desteği de şüphesiz. 

Hükümeti eleştirmek veya bir öneri sunmak boşa gider. Defalarca hep yazdım ama hep kendi sesleri ve duydukları alkış sesleri çok çıkıyor ki beni duymuyorlar. Merhaba diyen bile yok.

Suriyeli hükümetten destek almasa sivil toplum örgütü olamazdı. Ve Sn. Erdoğan ve elemanları iyi iş başardılar ama doğrusunu yapmayarak.

Doğrular doğru düzgün yapılsa bu Pandemi ismiyle yapılan yardımlar birkaç kişile değil herkese eksiksiz ulaşırdı.

Bilgi: Hükümetin elindeki o listelere göre yapılır yardımlar. Hangi siyasi partiden kim gelirse gelsin hiçbir şey değişmeyecektir. Çünkü o listeler yırtılmadığı sürece yapılacak yardım hem çok eksik hem de sınırlı ve seçili insan sayısı ile dar kapsamda kalacaktır. 

Böylesi bir ülkede yaşıyorsan boşa hayal kurma çünkü Asgari ücret dünde küçücük bir ücretti bugün ve gelecek yıllar da hep aynı küçücük bir ücret olacaktır.  Çünkü bu vatan isminin propagandasını yapanlar sorunları çözmeyecek.  Sağcı, solcu ve diğerleri de asla sorunları çözmek istemez. Siyaset biterse konuşuruz.

Siyasetin ne dili, milliyeti, dini vs. Yoktur. Ve PKK ve DHKP-C vb. örgütler de bu tanıma girer. Çünkü o pis katil örgütler de siyasî ve destek görür.

 Elektrik ve Su, ulaşım, doğalgaz vb. İhtiyaçlar ya bedava olmalıydı ya da 1 ₺ gibi komik bir tüketim bedeli alınacak idi. Ama doğru hiç sevilir ve yapılır olur mu?

Suriyeli de insan ama biz neden yokuz? 

Sn. Fatih Altaylı ' yı tebrik ediyorum. Doğru sevilir ve yapılır olduğunda biz belki ilerleyeceğiz. Ama bu ülke siyasilerin ve patronların, birilerinin ülkesi olmuştur. 

14 Aralık 2020 Pazartesi

Kadın

Biz insanlar vermek yerine hep aldık...
Hayatları da aldığımız gibi hep aldık ve alıyor, alacağız kim olursa olsun o insan o tabiat varlığı ve hava... Oksijeni bile çok gördük insana ve tabiata...

Allah insanı ve kadını yarattı... Neler neler ikram etti.. Para ne de mal mülk istemedi Allah. 

Zeytin ve Gül, meyve, sebze vb. ticareti yapıldığından beri hep ücretli oldu. Parklar ve yeşilin olduğu yerler de ne zeytin var ne de meyve... Ben zeytin ağaçlarını İzmir de gördüm. Bazı parklar ve evlerin önünde, yaknında. Bildiğim kadarıyla sadece bir tek ilçesinde idi o ücretsiz zeytinler halkın kolaylıkla ulaşabileceği ve ücretsiz, kimseye sormadan rızkını alacağı İzmir'in bir ilçesinde.

Ticarete karşı değil ki islam ve biz. Ama hesapsız ve kitapsız almayı biliyoruz. Ne için? aç gözlülük ve bencillik ile dünyalıklar vb. Önemsenir oldu.

Kısaca anlatayım ve konuyu anlamış olmanız için.

Eğer param olur ve ben zihin, ruh ve kalp ve nefis olarak ben veya biz insan Allah'a iman etmiş isek ve de şaşıran veya şaşırtılan değilsek bir çeşme yapmak isterim. Bu çeşmeden akan su belediyenin sattığı o kireçli su olmayacak. Allah'ın ikram ettiği gerçek su akacak çeşmeden. Bu çeşme herhangi bir çeşme olmayacak; hem insanların hem de her canlının (koyun, sığır, kuş, köpek ve kedi vb.) Canlılarında su içmesine uygun bir çeşme olacak.
Ve bu çeşmenin ismi ise eşimin ismi olacak.
Eşimin Hayratı olacak. 

Şimdi anlıyor musunuz?

Atatürkçü olmakla, Osmalıcılık, Kürtçülük, Türkçülük, solculuk ne de sağcı olmakla değil sadece Allah'a İman etmek ile...

Anlıyor musunuz? 

Peki veren el olacak mısınız?

yazan: Murat YAZGI


12 Aralık 2020 Cumartesi

Asgari ücret için ne hayalî?

Komisyon Asgarî ücreti belirleyecekmiş.
Ben de defalarca yazdım ama bir konuyu daha az yazmıştım. Bir intenet haber web sitesinin haberin altına yorum kısmı açık olduğundan yorumcular da yorum yazmışlar ama hiçbir yorumun bu komisyondan iyi bir sonuç çıkacağına umutlu olmadıklarını okuyarak anladım. Benden daha iyi yaşadıkları için hayat şartlarını biliyorlar. 

Bir yorumcu yazdığı yazısında doğru bir konuya temas etmiş ve ben bu konuyu çok az üzerinden bu blog sayfamda geçmiştim. 

Asgari ücret kaç Türk Lirası olursa olsun fiyatlar aynı kalmayacak. Hele ki fırsatçılar; kira, elektrik, doğalgaz, ekmek, 2. El taşıt, telefon,  bilgisiyar, internet, Bebek ve çocuk Bezi, Hasta Bezi, Domates, et ve süt ürünleri vesaire. Bu ve benzeri ürünler bu Pandemi sürecinde de pahalıydı. Pandemi ile birlikte fiyatlarda birkaç kez artış yaşandı. Market raflarında ki etiketler baz alınarak ifâde ediyorum.  Örneğin, en ucuz 4 adet kalıp sabun bugün bilmem kaçıncı fiyat artışı yaşadığı bilmem kaçıncı ürün olmuştur. 

Hatırlayın patates ve soğan nasılda depolarda saklanarak fiyatları artırılmıştı? Ve hükümet ne mi yaptı? Kendisine bağlı belediyeler aracılığıyla patates ve soğanı ucuz vererek o fırsatçıları durdurmaktı ama "yanlış politika bağdattan dönermiş"... 
Hükümet ucuz et satma konusunu da başaramadı. Yanlış politika bağdattan döndüğü için başarısızlık kaçınılmaz oldu.

Neyse. Patronlar da biz halkı pek sevmiyor ama muhtaç insanımıza. Çünkü ucuz işçiyizdir. Yurt dışından daha ucuz işçilerde var ve Nitekim hükümet yurt dışından ucuz işçi getirilmesinde ve çalıştırılmasında rolü çok etkili olmuştu. 2019 yılında neler oldu, gazetelerin arşivinden okursunuz eğer bulursanız Sn. Erdoğan'ı konuşmasını bi'dinleyin. O video da yurt dışından ucuz işçi getirtilmiş ve bu hükümetin attığı imza ile.
Ve Sn. Erdoğan ne söylemiş ve iyi izleyin o video içinde ki Sn. Erdoğan'ı. 

Pandemi de birkaç kez fiyat artışı yaşandı ülkemizde. Asgari ücret hep simit üzerinden hesaplanıyor ama bu yanlıştır. 

Keşke bu 2020 yılı enflasyonu pandemi öncesi baz alınarak 2021 yılı tutulabilinse ve fırsatçılık yapılmasa Asgari ücreti 20. 000 ₺/€/$ vb. Olduğunda işçi kardeşlerimiz bir yılı rahat geçirebilir tahminindeyim.

Ama bu dünya, yalan dünya kardeşlerim!

Sendikacı da patron aslında. İşçinin aldığı bir aylık maaşının bir miktarını ilk önce sendika alır. Sırasıyla, su, elektrik, doğalgaz, telefon vb. Böylece küçücük para gittikçe küçülüyor.

Ulaşım ve elektrik, su, telefon, doğalgaz, İnternet vb. Bedava değil. Ülkemizin siyasetçileri de çözüm üretmiyor. 

Sendikacı da hem patron hem de siyasi taraf olmaktadır. Yani anlayacağın size ve bize diyorlar ki boş hayal kurmayın. Siz küçük bir ücret alacaksınız ve bizler de afiyet ile yiyeceğiz diyen bir alt mesaj içeren bir çalışma grubu bir Komisyon.

Keşke gerçek doğru yapılsa idi fakirlik hiç olur mu?

Siyasi hükümet halkın parasıyla film çekecek imiş. Filmin ismi, Diriliş Devlet. Diriliş Ertuğrul'dan sonra Abdul Hamit ve şimdi de Diriliş Devlet. Peki bu filmler hangi para ile?
Biz halkın parasıyla bu şovlar. 

İşte diyorum ya!  Hükümet siyasi ve kim gelirse gelsin siyasi olacaktır. Ve çözüm yine olmayacak. Ve Patron ve Fırsatçılar da oluşturulan enflasyon canavarı bizi eze eze sömürecektir.

Buna nasıl engel oluruz? Bir çözüm: Seçimlerde Geçersiz oy vererek. Yani seçim sandığına gelip geçersiz veya bir boş oy atarak.  Böylece kansız ve gürültüsüz olacak tepkimiz. Bu en masumane iyi bir yöntem sayılır.

Ya halk T. B. M. M içinde ve yönetimde olacak ya da siyasi olmayan insanlar ülkemizi yönetecektir. Ancak, siyaset, yalan, haram ve menfaat vb. olmamalıdır. 

Eğer bu öneriler hayata geçmez ise geriye kalan tek şey Mesih ve Mehdi ile Adil bir ülke ve Dünya olur. 

O taklacılar komisyon da ne çok takla atıyorlar. O küçücük parayı bizlere kabul ettirebilmek için. 

Önceki yazılarımı da okuyun. 

Ben bilen bir insan değilim. 
Allah'tan ümit kesilmez! Bugün olmasa bile ileride olur belki. Biz görürmüyüz, Allah bilir.

 Allah için vermeyi bilseydik zengin ülkemizde yokluk ve fakirlik olurmuydu ülkemiz ve dünyamızda?.. 

11 Aralık 2020 Cuma

Google Earth


Google Earth Türkiye Cumhuriyeti ve diğer bazı ülkelerde yoktur. 

Google Play üzerinden cihazınıza yüklemek istiyorsanız yükleme yapmanız Google tarafından engellenecektir. 

Google Earth için çözüm önerisi:
Ücretsiz veya ücretli güvenilir bir VPN yardımı ile cihazınıza yükleyebilirsiniz. Hem de Google Play üzerinden indirme ve yükleme işlemini yapabilirsiniz.  

(Bir defalığına sadece cihaza yükleme için VPN size gerekli olacaktır. Yükleme işlemi başarılı olduysa artık VPN kullanmanıza gerek yoktur. İsteğe göre VPN kullanabilirsiniz.)

Ancak her VPN olmaz! Güvenlik ve Gizlilik ihlali yapmayan bilinirliği  bir VPN olmalıdır.  
Hem güvenilir hem de yasal olmalıdır. 

Google Earth ile inanılmaz kaliteli harita 3D özellikle. Google Harita uygulaması ile kalitesiz uydu ve arazi, hibrid seçenekli haritası sizi mutsuz eder iken Google Earth imdadımıza yetişmiştir. 

Google Earth zannımca TEST aşamasında olduğundan dolayı biz ülke insanlarına ve diğer ülkelerin vatandaşlarına kullanımına açık olmayışı bu yüzden  TEST edilen  uygulama olduğunu sanıyorum. 

Yandex Haritanın ise,  uydu ve hibrit  vb. Harita uygulaması daha kaliteli,  görseli açıdan. 
Yandex Harita üyelik istiyor ki daha fazlasına ulaşmak için.

Hâlbuki üyelik istemeyen Moovit ve İ.E.T.T mobil uygulaması ile toplu ulaşım bilgisine ulaşmanız mümkün.

Ve tüm bu ve birçok işlem için yukarıda bahsettiğim uygulamalar sizden interneti açmanızı ister. Çünkü internet olmadan çalışmıyorlar.

Eğer sadece Navigasyon amaçlı bir uygulama isterseniz Açık Kaynak olan OsmAnd isimli mobil navigasyon tam size göre olabilir. Ücretsiz ve ücretli seçenekleri ile ister yürüyerek isterseniz çeşitli taşıtlar ile gitmek istediğiniz yere ulaşımınızı sağlayan iyibir Açık Kaynak Navigasyon yazılımı OSM.

Ve daha birçok off line (çevrim dışı) Navigasyon Harita uygulaması mevcut Google Play üzerinden temin edebilirsiniz. Siz sadece  İyi bir seçim yapmalısınız. 

Google Play üzerinden her navigasyon uygulaması alınmaz. Bilginiz olsun. 

Eğer bulunduğunuz şehrin yasal ve ücretsiz internet hizmeti var ise istediğiniz çevrim dışı haritanızı indirebilirsiniz. Ancak yasal ve güvenli ücretsiz kablosuz interneti tercih edin ama alışveriş ve banka işlemlerini yapmayınız. Her işinizi ve kişisel işleriniz için ücretsiz interneti tercih etmeyiniz. Ayrıca VPN'i de tercih etmeyiniz!
Bazen paranız olmayabilir veya öyle olması gerekebilir ama lütfen dikkatli olun!..

Ülkemiz de internet bedava değil ama ücretsiz internetten ve VPN de  dâhil dikatli ve bilinçli kullanın. Her ücretsiz internet olmayacağı gibi her VPN de olmaz! 
Seçim ve tercih kısmı sizi ilgilendirdiği için kendinizi ve bilgilerinizi koruyunuz. 

Bazı ücretsiz Mobil Güvenlik yazılımlarından ikisi: ilki; Zemana (bir Türk Güvenlik Yazılımı ve merkezi Ankara)

İkincisi; Comodo Security (Merkezi Amerika ve Türk Kardeşimizin sahibi olduğu veya CEO da olabilir kendisi.) (Birkaç veya birçok Türkün bulunduğu bir Güvenlik şirketi Comodo)  Türk kardeşlerimizin imzası olan bir Güvenlik Yazılımı. Bildiğim kadarıyla böyledir. 

En iyi iki güvenlik çözümü böyledir. Ama diğer seçenekleri de düşünebilirsiniz. 

Özellikle güvenlik konusunda bilgileyseniz, eğer Açık Kaynak yazılımlarını da göz ardı etmeyin. Açık Kaynak yazılımlarını herkese öneririm ama bir şeyleri anlamıyorsanız tercih etmeyiniz. Daha kullanımı kolay mobil yazılımları var ve Açık Kaynak ise bazısı kullanımı zor ve anlaşılması da kolay olmayabilir.  Seçimi iyi yaptığınız sürece ve birazcık bilgi sahibi olduğunuzda Açık Kaynak da dâhil birçok yazılımı kullanmakta zamanla ustalaşabilirsiniz. 

Siz sadece ne istediğinize ve hangi ürün veya yazılımın uygun olduğunu bilmeniz gerekiyor.

Her şey tamam ise Güvenilir yazılımları tercih ediniz. Nasıl kullanılır ve ne işe yarar vb. Sorularına cevap verebilir olmanız gerekiyor. 

Bilmiyorsanız da genç insanlardan öneri alabilirsiniz. Çok iyi bilmeseler bile gençler, mobil cihazlar ve bilgisiyar, teknolojk cihazlar ile haşırneşir olduklarından dolayı fikirleri olabiliyor ve bir şeyler söyleyebilirler.
 İnternet forumlarından ve web sitelerinden (Chip, webtekno, tamindir vb. Web sitelerinden) bilgi alabilirsiniz. 

Bu adres size doğru bilgi sunmaz! 
Siz doğru adresten bilgi alabilirsiniz. 

Sosyal Yasak

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da uyarmasına rağmen Türkiye'ye temsilci atamayan sosyal medya devlerine 30'ar milyon lira daha ceza kesildi. 

Facebook, Instagram, Twitter, Periscope, YouTube, TikTok gibi ünlü şirketler 30 gün içerisinde bu yükümlülüklerini yerine getirmezse Türkiye'den reklam alamayacak.

www.sondakika.com haber web sitesinden alıntı bir haber. 

1 Ekim 2020 itibariyle yasal süreç başlamış.
Daha önceden bahsetmiştim. 

Yaay ise isminden anlaşıldığı üzere Türkçe değildir.  Ama Twitter kapanırsa Yaay taklit olarak Twitter'ın yerini alması için halkın görmediği paradan küçük bir miktarı ile kuruldu YaaY. 

YaaY, Kontrol edilen bir platform gibi geliyor bana. Özgürlüğün hiç olmadığı bir Hükümet kanalıyla halkın parası ile kurulan Twitter'ın taklidî ve kontrollü bir sosyal medya. 

Twitter ve diğer sosyal medya platformlarında bulduğum özgürlüğü taklit ve kontrollü Yaay' da bulamıyabilirim. 

Ben blog açmak istediğim de bile Google vb. Yabancı şirketleri tercih etmişimdir. Çünkü özgürüm. Bizim ülke de karışanı çok olur. 

Hele ki siyaset varsa kaçmak doğrusu olur.

Ben böyle mutluyum. 

Bilgi de vereyim.  Sosyal medya yasaklarını aşmak için VPN/Proxy ile . 

Hangi VPN / Proxy ?  

Yasal ve ücretli olanları tercih etmek. 
Ücretsiz ve ücretli Kaspersky ve Bitdefender vb. VPN hizmetinden yararlanmak. 

Google Play ve Windows için birçok ücretli ve ücretsiz VPN seçenekleri var. Ancak yasal ve doğru VPN ürününün seçimini yapmak.

Eğer ki sıkı ve farklı yöntem uygulanmaz ise VPN / Proxy ile Yasak delinir veya yasak aşılır. Bekleyip göreceğiz. Neler olacak. 


Apple için bilgi veremiyorum. çünkü fakirin Android ve Linux eğer olursa windows platformundan bilgisi olur. Ben de fakir bir kimseyim ne anlarım Apple'dan. 

İnsanlar olarak ülkemiz de Apple ve Altın kadar değerimiz yoktur.  Kendimize kendimiz yapıyoruz. Suçlu dışarıda değil. Asıl suçlu biziz. Ülkeyiz ama kalkınma doğru işlemiyor. Diğer yazılarımı okursanız daha iyi olur.

Ne zaman Çay...

Muhalefet ile İktidar sanki sanırsın birlikte aynı bardaktan çay içiyorlar.

C.H.P. ile başladı ve şimdi İYİ Partili bir Vekil sanki Sayın, Erdoğan ile Çay içmiş.

Bir bakıyorsun tarih bile veriliyor. 

Ama nafile. Boş hayal. 

Sn. Erdoğan'ı tanımam ama hayalperest olmuş muhalefet. Gayyipten haber alıyor muhalefet. Ama bilmez mi! Gaybı sadece Yüce Allah bilir.

Ben de birçok konuda özellikle Ekonomik konusunda eleştiri getirdim ama ne fayda! Eğlensinler çayda çıra ile.

Türkiye Cumhuriyeti siyaseti def ederse belki konuşuruz.

Not: konu neydi? İyi partili bir Vekil diyor ki; güya Sn. Erdoğan tarafından  Hapiste olan H.D.P.'li bir Vekil Selahattin Demirtaş için 6 ay sonra çıkarılacakmış. Bu muhalefet Amerika veya Avrupadan mı talimat almış?

Keşke Demirtaş ve ailesi pişman olup samimi olarak özür  dilese Merhum Yasin Börü'nün ailesinden ve ülkemizin vatandaşlarından. Ama görüyorum ki Diyarbakır da kürt annelerinin evlat nöbetinden bir haber değillermiş gibi yaşayanlar Ülkemizin bayrağının renginden, hilal ve yıldızından aldıkları mesaj sevgi ve barış olmadıydı. Öyle değil mi? 

Sn. Erdoğan'ın tarafında değilim ama muhalefet çok atmış ya! Gözünüz de kalbiniz de ayyıldız görsün. Kirletmeyin ne de kirlenmeyin...

Doğrular yapılsa idi Asgari ücret için komik rakamlar telâffuz edilmez idi. Gerçek Asgarî ücret 2020 yılı itibaren 20.000 ₺/€/$ vb. olmalıdır. Bu kadar açık ve net. 

Ben hiçbir kimsenin tarafında değilim. 

Bilgi: 10 Aralık 2020 ve saat: 00.51

İstanbul, Türkiye Cumhuriyeti 🇹🇷  🇸🇦


9 Aralık 2020 Çarşamba

Thank You!

İngiliz CEO şirketinin 1 milyar sterlinlik hissesini 74 personeline hediye etti

9 Aralık 2020 Çarşamba 08:57

İngiliz teknoloji firması The Hut Group'un CEO'su Matt Molding, dünyada eşine zor rastlanır bir olaya imza attı. Molding, şirketin 1 milyar sterlin (10,5 milyar TL) değerindeki hisselerini şirkette çalışan 74 personele hediye etti. Böylece 74 çalışan bir anda ülkenin milyonerleri listesine girdi.

İngiltere'de teknoloji firması The Hut Group'un kurucusu Matt Molding, 1 milyar sterlin değerindeki şirket hisselerini 74 personele hediye etti. Şirket hisselerinin değeri toplamda 1 milyar sterlini bulurken, hediye hisse alan personel arasında şoför, depo işletmecisi ve sekreter bulunuyor.

"PEK ÇOK HAYATI DEĞİŞTİRDİK"

Konuyla ilgili medyaya açıklamalarda bulunan Matt Molding, "İngiltere şirket tarihinde diğer bütün şirketlerden daha fazla milyoner oluşturduk. Hisseler yüzde 100 oranında hediye, kimse bir şey ödemek zorunda kalmadı. Pek çok hayatı gerçekten değiştirdik" dedi.

Molding'in şirkette hali hazırda 1,6 milyar sterlin değerinde yüzde 25 oranında hissesi bulunuyor.

BİR ANDA ÜLKENİN MİLYONERLER LİSTESİNE GİRDİLER

Şirkette çalışan 74 kişi 1 milyarlık hisseden eşit pay aldı. Her bir çalışan toplamda 13 milyon 513 bin sterlin değerinde hisse sahibi olunca bir anda ülkenin milyonerler listesine girdi. Çalışanların aldığı hissenin TL karşılığı ise 141 milyon 210 bin lira. Bu parayla İstanbul'da ultra lüks 70 daire almak mümkün.

İngiliz CEO şirketinin 1 milyar sterlinlik hissesini 74 personeline hediye etti - Son Dakika Ekonomi
Kaynak: DHA

www.sondakika.com web sitesinden alıntı haberdir. 

Yorumum:

Allah razı olsun kendisinden ve kim varsa da.

Keşke ülkemizin zenginleri ve siyasetçiler ibret alsa bu güzel haberden. 

Herkes bilsin ki;

Türkiye Cumhuriyeti 🇹🇷 asla fakir bir ülke değildir.  Yıllardır  fakirlik ve yokluk yaşayan halk var ülkemizde.  Halbuki her şeyimiz var. Elhamdülillah! Malum biliyorsunuz. 

Ben de artık son veriyorum veya geçici bir süreliğine. Yabancı ülkelerden güzel haberleri belki yayınlayabilirim. 

Birçok yazı var bu blog sayfamda ama kim okuyor ve doğrusunu yapar, bilemiyorum. Takdir Türkiye Cumhuriyeti ülkemizindir.

Suçlu dışarıda aranmaz... Asıl suçlu biziz. Almayı bildik vermeyi değil... 
Gelenek ve göreneklerimiz, örf âdetler vb. hatalar olduğu gibi İslâm-ı Ticarete dönüştürmek vb. Birçok hatamız da oldu. Yanlış öğretiler de bizi sapladı yalan bataklığına...

Hâlbuki biz Müslüman ve Türk olarak doğruyu yapmadık. Bugün ve yarın hep aynıdır. 

Bencillik ve aç gözlülük,  kibir, cimrilik, yalan ve haram vs. Böylece biz raydan çıkan tren gibi devrildik... 

Eğer Mesih ve Mehdi gerçek ise ancak onlar geldiğinde ülkemiz ve Dünyamız daha iyi ve güzel olacak ve de Âdil. 

5 Aralık 2020 Cumartesi

İşte benim CV'im.

İş ve Bilgi almak için  İletişim /Contact:

📧  turkish-job@outlook.com.tr  📧

Peki neler yapabilirim?

Cevap: Profesyonel hiç değilim. 
Eğitimli değilim. 

Reklâm ve fotoğraf düzenleme,  çekimi Cep Telefonu ile. 

Masaüstü ve Cep Telefonu ile ne yapılabilinir ise bazı işler yapılabilinir.  

Ben yazarlık, resim yapma, Cep Telefonu ve Bilgisiyar kullanarak fotoğraf düzenleme yapabilen bir kimseyim. 

Ancak her resmi yapmak istemem. 
 özgür ve özgün olmak isterim. Para için ve veya bir şeyler için kendini satan bir kimse hiç değilim.  

Siyasetin ve yalanın, haramın karşısında olan bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım.

Profosyonel hiç değilim.  Asla bir söz veya bir garanti vermem beklenemez.

Fakir ve sıradan eğitimli olmayan bir kimseyim. Ben mükemmel hiç değilim. 
Ve her işi bilen ve iyi iş yapabilen bir kimse hiç değilim. 

Bu yukarıda okuduğunuz gerekli açıklama size yardım edecek veya kaçmanızı sağlayacaktır.

Ben de biliyorum böyle CV olmaz ama yalana hiç gerek yok! 

Ben sadece Yüce Rabbimiz  Allah'a ait bir hiçim. 

Not: Bu en yeni iş ilânmımdır. Aralık 2020 itibariyle.  Daha önce de vardı ama bir türlü iş alamadım. Nedenini tahmin etmeme gerek yoktur. Nasıl bugün Asgari ücret konusunda masada buluşanların bize layık gördüğü küçücük aylık maaş için belirlenecek ücretin düşük tutulacağından eminsem gelecek sene de ve sonra ki seneler de de Asgarî ücret hep düşük olacaktır.

Siz de Asgarî ücretin düşük olduğunu biliyor olduğunuz halde doğruyu yapmamak  için çabalıyorken ben hiç olmazsa size doğru bilgi verdim. 
ben size değil Rabbimiz Allah'a inanıyorum. İnsanlara boşa ümit vermeyin!..

Dünyalık her şey çok çok eski tarihlerden günümüze kadar tatlılığı hâlâ devam ediyor o damaklarda, dillerde. Bir altın nasıl değerliyse insan da değersiz olur... Yüce Rabbimiz  Allah çok mübarek ve hayırlıdır. 
Peygamberimiz İnsanların en hayırlısıdır. 

Biz sınıfta kaldık. Almayı biliyoruz ama vermek değildir. 

Biz ülkece neden  kalkınamadığımızı anladınız mı? Garibanlaştırdığınız veya fakirleştirip kalkınmasına engeller çıkardığınız o ülkemizin kalkınmasında ve zenginlerin, siyasilerin iyi bir yaşaması için cefa çektirilen güzel ülkemizin insanlarıyla yıllardır eğlendiniz, ezdiniz, sömürdünüz. Yet medi mi?

Doğuyu söyleyin de ümit vermeyin İnsanlara.

"Kim ne ekerse onu biçer"... 

Cehennem ve azap boşa değildir. Allah sadece o iyileri Cennete alacak.

Azim Allah doğruyu söyler. 
Öğrenmek için Kur 'an oku. 

Bunlar yalan demek kolay ama ya gerçekler yalan mı? Asıl en doğru gerçek Kur 'an da okuyun.

Ben bu yazımdan sonra diğerleri de dâhil iş gelecek ve para kazanacağımı hiç de sanmıyorum.  Biliyorum. 

Allah en hayırlısı. Allah bana yeter.

Son not: Twitter ve Instagram sayfamda iletişim e-posta adresimi yayınladım. Sonrasında Youtube Kanallarımda yayınlayabilirim. 

Ben kimsenin parasında, malında gözüm yoktur. Elhamdülillah! 

Keşke güzel ülkemizde doğru işler ve doğru şeyler yapılsa harika olmaz mıydı? 

"Kimseye kalmaz bu dünya". 

Aralık 2020 itibariyle burda ve Sosyal medyada iletişim adresi yayınlanmıştır.

Bilgi: bu iş ilanım www.murat-life.blogspot. com adresimde yayınlanmıştır. 

Almanya' da yaşlı bir İnsan vefat etmiştir. Ve ne mi yapmış biliyor musunuz?

Kasaba' da kendisine komşu olan ve kimler var ise o büyük mirasından bırakmış. Tam olarak 58 Milyon ₺ . Paylaşmak ne güzel değil mi? (Bugün akşam üstü internet üzerinden bir haber web sitesinden okudum bu güzel  haberi.)

Ama siz sanmayın ahirette para ve mal geçmez, hemşehrim. Tabutlara altın ve yeşil kağıttan paralar ile doldurmayın. Dünyalık ne var ise dünyada kalacak. 

Almak değil vermenin mutluluğunu yaşayın. 

Paranız ve malınız, insanlık da insanlık sizin olsun. Ben sadece ADALET ve hak-hukuk isterim hem halk ve herkes için hemde tabiat ve dünya, uzay, gezegenler, meteor, galaksi, evren vb. için. Yine biliyorum çünkü boşadır! Hatırlatayım istedim.









4 Aralık 2020 Cuma

öyle olsun ama.....

MasterChef Türkiye için yazayım.
Yarışmadan Diskalifiye edilen Uğur için kısaca açıklama yapayım.

Merhaba, Patron Acun!
Uğur'un Hem kendisinden hem de Annesinden vb. HELALLİK aldın mı?

Konuyu kendi zekanla kapattın ama ya! doğru ne olacak?

Kamera önünde yaşananlar TV izleyicisine izlettirdiğin kadar yaşananlar çok mu doğru?
Hani ADALET VE HAK?

SEN HİÇ HELALLEŞTİN Mİ HEM TV İZLEYİCİLERİ İLE HEM DE UĞUR VE AİLESİYLE?

NASIL MI OLACAK?
KISA CEVAP: 100.000 ₺ VEYA 200.000 ₺,/€/$ VB. CANLI YAYINDA BU ÜCRETİ VEREREK VE TÜM TÜRKİYE CUMHURİYETİ HALKINDAN BAŞTA UĞUR VE AİLESİNDEN ÖZÜR DİLEYEREK. BÖYLECE DOĞRU BİR HELALLEŞME OLMALI.

Ülkemizde doğrular yapılsa idi fakirlik ve haksızlık vb olur muydu?

TV Kanallarından bazıları Dini bilgiler veriyor ve yardım da toplanıyor ama orada da doğru bilgi es geçiliyor. Camii bile insan kalabalığı ama o kadar sadece... 

Ülkemiz nasıl kalınacak ve Dünya nasıl daha iyi bir yaşam yeri hem insan hem de tabiat için nasıl olacak?

Kur'an kursu için para toplanır. Su kuyuları için para toplanır.
İbadet haneler için para toplanır. Dernek ve Vakıf için para yine koşarak gelir de...

Yahu bir insan ve tabiat neden olmaz?

Laf ile Müslüman olduk da doğruyu yapmayarak sınıfta kaldık. 

Adalet ve hak-hukuk konusu bile doğru işlenmiyor. 

Almak üzerine kurulmuş sistem ve düzenin kölesi Tüccarı da Şeytan ve Zalim ise tasmamızdan tutuyor!...

Ne ibadet haneler ne de eğitim yerleri bile insan yetiştiren bir yer gibi değil.

Almak nedir çok iyi bilir İnsan. Halbuki  vermek neden yok?

Tatlı bir söz ve davranış kıymetli değil miydi?
Peygamberler bizim Efendimiz değildir; Peygamberler Allah'ın kulu ve Elçisidir. Anlaşılıyor mu?

Yıllardır hep aynı!

İnsan için ve tabiat için Allah insanlara öğüt vermedi mi ve bilgi?

Laf ile herkes Müslüman!
Her birimiz sınıfta kaldık!
Nasıl kalkınan bir insan ve ülke olacağız?

ALLAH İÇİN DOĞU KONUŞUN VE DOĞRU OLUN. ADALETİ ŞAŞIRMAYIN. 

AZİM ALLAH DOĞRU SÖYLER. 

Ben hiçbir kimse değilim. Ve doğru bir İnsan da değilim. 

Not: kısaca yazdım. Belki öğrenmek isteyenler Kur'anı okusun. 
Bu konuyu burada bırakıyorum. 

Diğer,
O Masadan Asgari ücret komisyonu görüşüyor. ama boşadır. Çünkü biliyorum. 
Tahmin etmeye gerek yok. 
Boşa ümitlenmesin Halk. 

Halk Yüce Allah'a umut bağlasın çünkü daha hayırlıdır.  Çünkü en doğrusu. 

2 Aralık 2020 Çarşamba

Bu böyle hiç olur mu?

Türkiye Cumhuriyeti Halkı 🇹🇷 ne zaman iyi bir hayata kavuşturulacak?

Atatürk 'ten sonra hep cefa çeken halk oldu.
Ülke yöneticileri, zenginler, artistler, şarkıcılar, oyuncular, reklamcılar, patronlar vb. Çok iyi hayat yaşadılar ve hala yaşıyorlar.. Ama cefa çeken yine halk oluyor. 

Asgari ücret yıllardır hep düşük tutuluyor. 
Yapamadılar Asgari ücreti 20. 000 ₺ veya $ ya da €. Halbuki istenilirse Allah için insanlara doğru olanı yapmak için o iyi hayat uzak olmazdı. 

Acun bile zenginleşti kimin sayesinde? 

TurkCell ve Turk Telekom, 
Koç ve Sabancı, Zorlu vb. Kimin sayesinde zengin oldu? 
En küçük esnaftan en zenginine kadar kimin sayesinde zengin oldu? 

Sn, Erdoğan ve ailesi dahil olmak üzere tüm siyasetçiler ve o elemanları, yasal ve yasa dışı siyasi bağlantılı örgütler kimin sayesinde zengin oldu? 

TurkCell ücretsiz 5 GB bir bulut depolama hizmeti veriyor iken Türk Telekom ise ücretsiz 2 GB bir bulut depolama hizmeti vermektedir.  halk bunları zengin etmek için cefa çekerken. Ücretsiz 100 GB bir bulut depolama kapasitesi veremiyorlar. 

Yaani Mail Türk Yazılımı diye mail hizmetini almak istedim bir türlü alamadım. Ücretsiz birkaç MB veya GB bir kapasiteli posta kutusu verecekler ama bir türlü veremiyorlar. 

Ben her türlü anlarım ama ülkemizin halkına nasıl anlatacaksınız? 

Sorulara cevabım: Önce Allah en sonra da Türkiye Cumhuriyeti fakir halkı sayesinde zenginsiniz. Merhaba Şimdi anladınız mı? 

O cefa çeken halk olmasaydı Türkiye Cumhuriyeti olur muydu? 
Cevap: önce Yüce Allah en sonra
 Halk ile var Türkiye Cumhuriyeti 🇹🇷

Doğruyu anladıysanız hem o Acun Master Chef Türkiye için Yarışmacıs Uğur
konusunda doğrusunu yapmalı ve tüm diğerleri de yapsın artık şu doğruları ki ülkemiz halk ve tabiat ile kalkınsın. 

Allah'a ve halka bir teveccühühünüz olsun.