Okuyunuz.

İçişleri bakan beyin açıklamasına göre; bizim sadece yakıt masrafımız var. Şirketler bizle iletişim kuruyorlar......vesaire 

Lüks araçlar polisler tarafından kullanılmaya devam deceğini anladım.  

Ben de ülkemin askeri, polisi ve her vatandaşı lüks araçlara ve iyi ararçlara sahip olsun isterim.  Hep sadece zenginler ve kaynağı belli olmayan para ile zenginleştirilenler  çok kolay sahip oluyor. Birileri de sahip olur.

Oysa polisimiz de ülkemizin birer halkı, insanı ve evladıdır. Ben de bu lüks ve iyi araçlardan mahrum kalmasınlar evlatlarımız, kardeşlerimiz geri kalmasın ve o külüstürlerle vatan nöbeti tutmak zorunda kalmasınlar diye bu uygulama devam etmesi için AK Partiye bu yerel yönetim seçiminde oy veririm. Hem de vatan nöbetçisi polisimiz ve askerimiz mutlu olsun ve hiçbir şeyden geri kalmamaları için oy verebilirim AK Partiye.

Neden ? CHP bizim çok eski siyasi partimizdir ama maalesef karnesi kötü. İmamoğlu gelse bile 5 yıllık süreç çok iyi fırsat idi maalesef kötü bir karnesi oldu. İyi şeyler vardı ama yeterli değil. Yani yine de 10 üzerinden 3 veriyorum puan olarak. 

Neyse. Beni AK Parti çok üzdü. Hele o kaymakamlar, Milli Eğitim Müdürleri, Belediye başkanları, Belediyenin personelleri de dahil Muhtarlar, Bakanlıklar, Emniyet ve AK Partili kişiler vesaire A-Z'ye AK Parti beni çok çok üzdü. Ama vatan bekçileri kardeşlerimiz ve tüm emniyet ve askerimiz mutlu olacaksa Allah için AK Partiye oy verebilirim. 

 

Benden çok kötü karne alan AK Partiye neden oy veriyorum? Yukarıda açıkladım. 

Belki yine aç gezeceğim, cebimde para olmayacak, fiyatlar yine yüksek olacak, yine anacığıma param olmadığı için hediye alamayacağım..... vesaire. bu konu uzar. Ama ben hiçbir şeyi sineye çektiğim anlamına gelmiyor. Ki, vatan evlatları polis ve asker mutlu olsun. O bana yeter. 

Diğer bir ifadeyle; CHP Atatürk'ten sonra karnesi çok kötü. Eğer bir başka parti gelirse o lüks ve iyi araçlar satılığa çıkar veya hurdaya verilir. Anlayabiliyor musunuz? CHP'li yıllara bakınız. Yakın geçmişe lütfen bakınız.

Not: Bilmeyenler için anlatayım; aç gezerim ama ne kin tutarım ne de Erdoğan'a kul olur hiç değilim. Hamdolsun. Benim yaptığım insanlık kazancım ise ülkemin herbir ferdi mutlu olsun. Herkes mutlu olsun.

29 Şubat 2024 itibariyle ek:

Dünden bu yana Kırmızı Kitap olarak bilinen Devletin iç ve dış tehdit algılama maddeleri güncellemesi Erdoğan'ın talimatıyla yapılacakmış. Unutmuşum buraya eklemeyi.

Atasözü: " Su uyur düşman uyumaz".  Yani bu çok önemli.

Erdoğan ve elemanlarının üstüne basa basa söylediği  anayasa düzenlemesi yapılacakmış.

Anayasa dahil Kırmızı Kitap güncellemesi de beni düşündürüyor. Ne malum AKP bir iç tehdit değil ? O atasözünü çok iyi hatırlayınız.

Benim bu tehditler konusunda birçok uyarım var blogumda ülkemizde faaliyet içinde olan kümeler ile ilgili. Bu kümeler yasal ve yasa dışı olanlar. Buna mülteci ve sığınmacıları ekleyebiliriz. Hollanda örneği. Basından okursunuz. Sığınmacılar ve mülteciler ile ilgili konuşulması gereken konular var aslında.

Yani kısaca, AKP cambazlığı ile sorunlar çözülmez ve  maalesef yeni, bilinmeyen sorunları ortaya çıkaracak. 

Allah için doğruyu yapacağına inansam Erdoğan'a oy verirdim. Ama oy verceğimi söylerken yukarıda bahsettiğim çok safça idi. Çünkü.ben insanım. Şimdi ise belli değildir. İnsanlığn karşılığı iyiliktir ama hiçbir kümeye güvenmiyorum. Buna Erbakancılar dahil.

Birgün o Kaan isimli uçak ve uçağa monte edilmiş silah ve bombaların hedefinde ülkemizin olmayacağı ne malum? Sadatçıların ürettiği silahların namlusu ülkemize dönmeyeceği ne malum? 

Mesela, uzaktan yönetilen TOGG araba kontrolü kaybettiğünde içindeki sürücünün yaşaması mucizedir. Bu bir hayali de olsa ülkemizi ve halkı çok iyi korumalıyız. Uzaklara bakmaya gerek yok olsa da aklımız der ki o içeride. İç tehdit yıllardır kaybolmadı.

Yasalar ve madde güncellemesni ancak Peygamber tarafından yapılmalıdır. Ya da gerçekten hiçbir kümenin elemanı olmayan akıllı, kalbi olan adil ve tarafsız ve benzeri özelliklere sahip gerçek insanlar ne yapılacaksa onlar yapmalıdır. Erdoğan ve elemanları içimize.su hiç serpmediler.

Hatta birkaç yıldır Erbakancıların da bir tehdit olduğu düşüncem hiç kaybolmadı aslında. Şevki Yılmaz örneği gibi Erdoğan'nın da söylemleri var. Yapılanlar ve söylenenler unutulmadı Erdoğan. Erdoğan gönlümüzü hiç ferahlatmadın. Beni yalancı çıkarmak için hiç de çabalamadın Erdoğan.

Ülkemiz Allah'a aittir. Ne Erdoğan ve Erbakancılar ne de diğerleri boşuna sevinmesin.

Hamdolsun Allah'a. 

Siyaset çıkarsız hiç yapılır mı? Erdoğan ve Erbakancılar gibi niceleri var almak isteyen ülkemizden  ama hamdolsun Rabbimiz Allah'a ki ülkemiz Allah'ındır. 

29 Şubat 2024 ve saat: 20.24 İstanbul, Türkiye Cumhuriyti

Sizin aklınızı kullnmanız için küçük bir bilgi vereyim.

Bu ekonomik krizlerde her şeye sahipken Erdoğan neden size bedava ekmek bile vermedi? Erdoğan için yapılan alkış ve iltifatın karşılığında siz bedava ekmek bile almadınız. Tarım Kredi Kooperatif Başkanı da Çaykur Çay işletmleri yöneticileri de Erdoğan'nın elemanları tarafından yönetilir ve size bedava ne de çok ucuza çay bile satmaz bu Erbakancılar yahu! Yahu bu devlet değil Erdoğan. Erdoğan devletin para ve imkanlarıyla iyi hayat yaşar. Anlıyabiliyor musunuz?

Size .... siyasi partiye oy verin desem ve bu .... parti yaptığı köprü yıkılsa ve birçok vefatlar olsa ben bu vebali alıp .... partiyi size tavsiye etmem. Erdoğan ve diğer cambazlara oy verin demem. Ben oy vermiyeceğim. Kararım kesindir. Erdoğan her zamanki gibi rakamlarla konuşmuş. Ekonomimiz iyi imiş. Ben anneme hediye alamadım. Petrol fiyatları yüksek ülkemizde bu her zaman maalesef böyle ve yabancı paralar Türk Lirasını ezdiler.. Şaka değil paramız yok !  

Ben size hayatınızın teklifini yapıyorum. Ülkemiz bizim olduğuna göre doğruları yapmak da bizlere yani biz halka düşer. Ülkemizi halk yönetmelidir.

Düşünsene;

Allah, Osmanlı, Kürtçülük, Halkçılık, Dincilik, Türkçülük, Şuculuk diyen ve yapanlar zenginleşti ve evlatları Amerika'da eğitim bile aldılar da fakirleri fakirlikten garibanı ezilmekten kurtarmadılar yahu. Anlayacağınız. Kimi zaman oldu.. evlatları ailelerinden koparan da eline sailah veren, bizi birbirimize düşman eden yine bu kümeler değil mi?

Madımak Erbakancıların da sesiz kaldığı bizim acımız değil mi? 

Ülkemiz, sizler halksınız ve siz halk ülkemizi yönetmelidir. Artık bu fakirlik, yüksek fiyatlar, garibanların mutluluğu için evlatların okula gitmesi için, örgüt üyeliklerinin olmaması için vesaire. Ülkemizi Halk Yönetmelidir.  

Biliyorum yıllardır bu blogdan yayınladığım içerikler sizin umrunuzda hiç değil. Belki cebime bir kuruş girmiyor ama birgün belki sizler okuyacaksınız. Ziyaretinize bu blog hergün 24 saat ve 365 gün açıktr ve üstelik ücretsiz. Siz halksınız ve ülkemizi yönetmelisiniz. Benim tek kazancım Allah'a kavuşmak.

Size ücretiz bilgi dolu tavsiye: 

Allah'ın verdiği aklı kullanın. Allah'ın verdiği özgürlükleri ve iyiliği farkedin. 

Erdoğan'lı Yıllara Artık Yeter!

Ülkemizden kümelerin eleştirisine göre zeginlik ve kötü geçmişi olan zenginler. Konuyu kümelerin anlattığı gibi biliyorum. Erbakancılar ve bazı kümeler daha benzer kümeler hep leştiri yüklü Rothschild ve ailesine. Neyse intenetten özellikle Türkçe dille yapılacak aramalarda bulabilirsiniz.

İddiaların doğruluğunu Allah daha iyi bilir. Ama bana doğru gelen iddia ise zenginlik. Basına düşen fotoğraflarda bile ekonomik yönden iyi oldukları görülmektedir.

Diğer iddialar ise ispatlanamıyor.  Ama Netanyahu'nun vefat haberini aldıktan sonra yaptığı açıklamalar da belki bir şeyler bulunabilir olsa da yeterli olmayacaktır. Bu nedenle ispat yine çıkmaz ayın son çarşambasına kalmıştır. Bu bir Türk deyimi. 

Yıllardır Gazze ve Filistin konusu Erbakancılar sayesinde de şov amaçlı olmuştur. 

Kafamızı yıllardır Erbakancıların medyası tarafından ütülenir ve üstelik Erdoğan katıldığı açılış törenlerinde bile milletin kafasını ütüleyerek şovuna devam ediyor. Yeni şeyler değil Erdoğan'nın sahte oluşturduğu gündem algısıyla kendni gündemde tutma çabasını şöyle anlıyorum ki Erdoğan halktan bir şey gizlediği mi var? Ne dir bu Erdoğan'lı 

gündem ? 

ülkemizde bu gündemlerin arka kapısında gerçekte ne var?

Erbakancılar devletimize ve medyyaya sahipken güce ulaştı da neden halktan korkuyorlar ve gizledikleri bir şey mi var? Yani evimizde ki TV de yıllardır bize huzur vermemenizin ve bilgi alma hakkımız suistimal edilirken Erdoğan beyimizin gerçek gündemi aslında ne? Yahu biz halktan ne ister bu kümeler?

Keşke Erbakancılar ve diğer kümeler de kendi mağaralarında yaşasalar artık. Huzur ve bilgi alma hakkımız neden çöpte ? Ve birçok haklarımız neden çöpte ?

Erdoğan'nın Cambazlığı

Erdoğan'nın seçime giren adayların başbakan gibi konuşmaları....

Murat Kurum, Erdoğan'nın medyasında buna TRT dahil maalesef bedava bol bol reklamı yapılan aday.

Murat Kurum'un vaatleri belediye başkan adayı gibi değil başbakan adayı gibi vaatler ve seçim ziyaretleri. 

Erdoğan der Gerçek Belediyecilik ya! Aslında süslü kelimeler. Dikkat çekici kelimeler.

Örneğin, Kentsel Dönüşüm zaten bakanlık arafından önce Erdoğan'nın talimatıyla bakanlık taraından yürütülen kampanya.

Murat Kurum da bakan ağzı gibi konuşuyor basın önünde.

Vatandaş ne anlar? "O hanım"! "Yaşadık"! "Hem de ne yaşadık"! "Erdoğan kesenin ağzını açmış".  "Valla helal olsun"!.  Mizahi dil ile anlattım. Gelelim ne anladığıma;

" Yani hanım yüzümüz yıllar sonra gülecek".  " Nasl yapardık bu küçücük emekli maaşıyla"... " Kara Kara düşünürdüm"... 

Vatandaş bu Kentsel Dönüşüm desteğini aslında nasıl okudu? Örnğin, Bakanlık 100 TL verecek  ve Murat Kurum belediye başkanı olduğunda 100 TL vereceğini anlar ve bu toplamda 200 TL olur. Vatandaş 200 TL. olarak algılamıştır. 

Oysa işin aslı; M. Kurum büyükşehir belediye başkanlığına seçildiğinden iş yükünün arttığı gerçeğiyle yüzleşir. Çünkü bakanlıklar kentsel dönüşüm ve diğer işleri Murat Kurum'un sırtına yüklemişlerdir. Yani bakanlıkların iş yükü belediyelere aktarılacağından dolayısıyla ooooooo dediğimiz gibi olmadığını acısıyla anlayacak vatandaşlar.

Cömert olmayanların sahte cömertlik algıları yüzünden hep yanlış okuyoruz. Vesselam.

Laf cambazı olmayın Allah için doğruyu yapın ve kendinizi halka , millete şikayet ediniz.

Erdoğan ve elemanları hata yapmıştır. Birgün adalet yerini bulacakır.

İşin Aslı; bakanlığın iş yükü belediyelere yüklenecek. Yani ne gerçek belediyecilik ne de yeni iş diye birşey yok aslında. Boşuna umutlanma vatandaş.

Afetzedelerin ve halkın hakları çöp değildir Erdoğan ve elemanlarına hatırlatayım. Adaleti de hatılayın.

Nereden mi biliyorum? Erdoğan'a biat da etmedim kul da olmadım. Hamdolsun. Aklımı kullanıyor ve düşünüyorum.

Elbette hatalı bilgi olabilir olabilir.

26 Şubat 2024 itibariyle ek:

Maden de göçük bu manşet sondakika olarak internet basınına düştü.

Canlar ve canlarımız... bizim canlar!

bu ne ilk ne de son olacak bu maden faciaları ve diğer acılarımız... giden yine canlarımız...

Adalet değil haklar değil haram ve güç sarhoşu ile hiç doğru sahiden de doğru olmuyor.

Ne Erdoğan'a ne de Erbakacılara hesap sorulamaz. Çünkü adalet Erdoğan için 6 harftir.

Erbakancılar Allah'tan korksun. Devletimiz de yasalarımızın sahibi Erdoğan yani Erbakancılardır. Ve böylece her güce ulaştılar. 

İslam Erbakancılar için bir araçtır. Osmanlı da bir araç. Lütfen Allah'a kul olun. Allah'a inanın.

Hiçbir kimseye Kul olmayın. Erdoğan ve başkalarına dahil biat etmeyin.

Mesela, Gazze ile ilgili halkın açlık yaşadığı sıkıntılarını video olarak sunan Erbakancılar neden bi şeyler yapmazlar? Erbakqncıların kasasına Avrupalı Gurbetçiler ve ülkemizde ki halk para akıtıyor oysa. Devlete sahip olan ve güce sahip Erdoğan şov değil bi çare bile olmuyor yahu! Neden şov amaçlı medyayı kullanıyor ve halkın parasıyla çok iyi hayat yaşayıp doğru işler yapmazlar? Artık YETER! SENELERDİR DEVLETE SAHİPSİNİZ VE NEDEN DOĞRUYU YAPMAZ DA GAZEZELİ KARDEŞLER ÜZERİNDEN BİLE PAZARLAMA YAPIYORSUNUZ DA ÇARE VE ÇÖZÜM DEĞİLSİNİZ! ALLAH EN HAYIRLISIDIR.

İSLAMI VE OSMANLIYI KULLANAN KÜMELER BİRBİRİYLE KARDEŞTİR. 

Mynet haber sitesinden alınmış ekran görüntüsüdür. 

Mahalle sakinleri siyasetçileri protsto ediyor. Çünkü hizmet almadıkları için. 

Düşünmeniz ve anlamanız için bu halk eylemini paylaştım. 

Mesela, bu habere ilişkin benzer konuyu izlediğim bir video içerisinden görmüştüm. Anlatayım. 

Gaziantep'in bir köyü yanılmıyorsam. İnsanların ayak bastığı yolun bozukluğu ve binaların eskiliği ile bakımsızlığı ve ev halkının ihtiyaçlarının çok iyi karşılayamadığı gibi halkın eğitim, sosyal hayat gibi unsurları gözününe alırsak ekonomik hayatın zorluklarını da kıyafetlerinden, a-z'ye birçok şeye bakınca anlamış bulundum ve üzüldüm.

Erdoğan konuşur ama hep cambazlık şovu icraeder. Gaziantep büyükşehir belediyesi bir kadın. Kadınlar çiçekti ama bazı kadınlar beni düşündürdü. Ülkeme kadın eli değerse güzel olacak sanıyor idim. Yanıldım. 

Mesela, İstanbul'da AKP'nin yönettiği ilçede ikamet ediyorum. Kadın Muhtar olunca sevindim ama boşunaymış. Kadınlar hani çiçekti...

Muhtarlığın bahçeinde bir çardak var. O çardakta eski elbiseler paçavra gibi her türlü hava muhalefetine korunmasızlar. Köpeklerin o giysilerin üzerine çiş yapma olasılığı da var. Ve anlıyorum ki fakire verilmek için açıkta ve dışarıda tutulan giysiler paçavra muamelesi görüyor. Ve yine anlıyorum ki; İslamiyette fakire temiz eşyalar ve temiz ürünler verin bilgisini hatırlıyorum. Fakirlere ikinci el ve kirli ürünler, eşyalar vermeyin.

Kadınlar çiçek değil miydi?

Ben artık oy vermiyorum. Çünkü Hayır demesini biliyorum. Evet-Hayır özgürlüğünü Allah verir Erdoğan ne de siyasiler değil. Allah çok daha hayırlıdır.

Bu konuları anlattım ki artık anlayınız. Yıllardır siyaset ülkemizde keyf eder.

Sayın Halk,

Allah için doğru olun ve kula kul olmayın. 

Ülkemizi ve ülkeler halk tarafından yönetilmelidir.

Bu yazım da doğru olmayabilir.

Sığınmacı Ve Mülteci Konusu Üzerine Düşünceler

Önce Avrupa: Hollanda da Göçmenlerin Şiddet içeren Eylemi. Tarih: Şubat 2024.

Viyana: Geneleve giden bir Afganistan vatandaşının şiddet içeren  ölümlü suç eylemi. 3 kadın ölü. Tarih: Şubat 2024

Ve Türkiye Cumhuriyeti:

Erdoğan kapıyı açtırınca birçok Suriye vatandaşı Ülkemize giriş yaptı. Şehirlerimize yayıldılar. 

Afganistan vatandaşları da serbestçe ülkemize giriş yaptı. 

Suriye vatandaşlarından kimisi çok kolay ticari işler yapmaya başladılar. Kolay haklara sahip oldu Suriye vatandaşları. Kimi Vatandaşlar dilencilik, çöp toplayıcılığı, işçi olarak geçimlerini sağladılar.

Afganistan vatandaşları dilencilik haricinde daha çok çöp toplayıcılığı, çobanlık, işçilik gibi işlerle geçimlerini sağladılar.

Bu yabancı ülke vatandaşlarının ülkemize uyum sağlaması kolay oldu. Hatalar da var.

Uyum sağlama derken; ticari faaliyet, dernek kurulması ve siyasi faaliyetler. Evet bu konular da nedense çok hızlı uyum sağlandı ki bu hakları Erdoğan vermiştir.

Biz vatandaşların bile hakkı olduğu halde hakları verilmeyerek Suriye ve Afganistan vatandaşlarını yararlandırmak Erdoğan ve elemanlarının neticesidir.

Bunları neden yazıyorum biliyor musunuz? Artık konuşmalıyız. Yani halı altına süpürülen her konu bir gün taş olup başımız yarılmadan doğru tedbiri ve doğruları yapalım diye sizleri uyarıyorum. İş işten geçmeden doğruların yapılması için önce konuşmak gerek ama biz hiç konuşmadık. Çünkü Erdoğan konuşulması için gerekli çabayı göstermediği gibi umursamayıp kendi doğrularını yapmaktan taviz vermedi. Adalet der Erdoğan ama o Adalet Erdoğan için 6 harften oluşan kelimedir. 

Düşünün;

Bir Suriyeli karnı doyduğunda ülkesine gidip Ülkesi ve haklar için mücadele etmeyi isteyebilir veya istediği yaşamı tercih edbilir. Bu Afganlı ve diğerleri için de geçerlidir.

Önce Ülkemiz ve sonra Avrupa ve bazı ülkeler kapılarını açtı. Bu insanlığın karşılığı iyilik olmalıdır. Ancak basına yansıyanlar ise düşündürücüdür.

Türkiye bakış açısıyla Avrupa'yı hep bu göçmen politikalarından dolayı eleştirirdik ama görüyorum ki haklıymış Avrupa. Biz Türkleri almaması ve Avrupalı yapmamalarında haklılık payı hayat örnekleri ile doğrulanmış oldu. Meğer Avrupa Haklıymış.

Avrupa ülkesini ve halkını korumak için doğruyu yapıyormuş. Türk bakış açısıyla Avrupa Zalim oluyor.  Çünkü biz Türklerin eleştirisi bu idi. 

Benim önerime gelirsem; 

Eğitmeden ülke içine almamak ve de halk ile kaynaştırmamak. 

Artık yabancılar (kardeşlik bağlarımız dahil olsa) kültür ve yaşamlarımız dahil dilimizde farklı. Farklılıklarımız çatışmaya ve şiddete dönüşmemelidir.  Ancak konuşulmalı ve tartışmalıyız. Ülkemizde artık bazı şeyler çok fazla. Avrupa bile yaptığı insanlığın bedelini maddi hasar ve insan canıyla ödemesi bu insanlığa sığmaz. Çözüm şart ve geç olmadan. 

Kısaca yazdım. Konuşmak ve tartışmak şattır.  Eğer halı altına konular süpürülmeye devam ettirilirse ilerisi hiç de çok iyi olmayacaktır. İnsanlık için çözüm üretmeliyiz.

Yazımın Ana Başlıkları: Aşk-ı Memnu, Siyasal Konular İle Türkiye Ve Atatürk

Osmanlı İmparatorluğu dönemi yazarlarından Halit Ziya Uşaklıgil ve yazmış olduğu roman Aşk-ı Memnu konusunu kısaca anlatmak isteğimin ve kendimce kendi tarzımda bağlantılara nasıl geldiğimin farklı bakış açımla siz okuyucuya aktarmak istedim. Elbette Kaynak gösterilecektir.

Bilgi Kutusu:

Servetifünun edebiyatı yazar ve şairleri, beslendikleri Batılı eserler doğrultusunda, dönemlerinin siyasi-sosyal şartlarının belirlemesiyle, kendine özgü romanlar yazmayı başarmış, döneme damgalarını vurmuş ve kendilerinden sonraki yazarları da etkilemeyi başarmışlardır. Batılı anlamda Türk romanı bu dönemde yazılmış ve  roman, gerek üs-lup gerekse teknik bakımdan önceki döneme göre büyük gelişme göstermiştir. Serveti-fünuncular, Tanzimat’la başlayan dilde sadelik anlayışından uzak durmuş, aydın kesim için süslü ve sanatlı bir dille eserler vermişlerdir. Onlar estetiğe önem vermiş, bu da dil zenginliğini getirmiştir. Arapçadan, Farsçadan,  Batı edebiyatından kelimeler ve  tamla-malar  kullanmışlardır.Bu dönemin romancıları; Halit Ziya Uşaklıgil, Mehmet Rauf  ve Hüseyin Cahit Yalçın’dır.

Kaynak: Milli Eğitim Bakanlığı, Açık Öğretim Lisesi, Türk Dili Ve Edebiyatı 4; 1.Ünite Roman'dan bir alıntıdır. Türk Dili Edebiyatı 4. Yazar: Gönül Metin. Basım: Ankara 2023

Yani, Aşk-I Memnu Günümüz Türkçesiyle Yasak Aşk (Zina) Konu anlatılmaktadır.

Yazar Batılı ve Müslüman olmayan zenginlerin yaşamlarını kendi üslup  ve yazım karekteristliği çerçevesinde okuyucuya Aşk-ı Memnu Romanını sunmuştur. Bu bakımdan Müslüman Türk değil Batılı Zengin bir ailede yaşanlmış (hayali olabilir) Yasak Aşk (Zina) anlatılmıştır.

Gerek Türk Dili Ve Edebiyat 4 kitabından gerekse bunun üzerine Wikipedia'dan yaptığım araştırma üzerine çıkardığım anlam Ülkemizde yaşamış Batılı Zengin bir aile konu edinmiş olduğunu kendimce görmüş oldum. Yani biz Türk ve Müslüman insanların anlatılmadığı aşikardır. Ben bu tanım ve ifade ile anlamı çıkardım. Aşk-ı Memnu Özel bir TV kanalı için yapılmış bir TV dizisidir. Türk TV kanalnda malumunuz Behlül ve Bihter'in yasak aşkı çok sevilir ve bu dizi çok fazla izlenerek reytingi yüksek dizilerden olur. Günümüz 2024 yılında yine Aşk-ı Memnu dizisi farklı oyunularla izlenmeye devam ediyor. Dizi tekrarı ile reytingi ne durumda bilmiyoum.

Diziyi sadece izlemek değil hakkında bilgi sahibi olmak için araştırma yapmanın önemini anlamanızı istirham ediyorum.

Bazı edbiyatçılar faklı akımlardan beslenmişler. Kimi batıdan, kimisi de köy yaşamından, psikolojiden, Osmanlı'dan, Divan Edebiyatından ve benzeri örneklerle açıklanabilir. Bunlar önemlidir. Yazarın esinlendikleri ve akıma uygun eserler sunduğu önmlidir. Ki;  bazı film ve diziler nasl senaryo ve kurgusunun yapıldığını anlamamıza yardımcı olacaktır araştırma yapmak.

Yukarıda anlattığım a-z'ye konu bağlamında ülkemizde siyalaşma ile farklı düşünceler, ideolojiler benimsenmiş ve halk kümelere bölünmüştür.

Bu kümeleşme zamanla sağ ve sol ayrımı ile çatışmaları beraberinde getirerek şiddet ve ölüm kaçınılmaz insan yaşamının trajedik ölümlü sonuna hazıladığı ilk yıllarda bilinemez. Ne yazık ki Atatürk'ün vefatından çok sonraki yıllar bunu göstermektedir.

Halbuki Mustafa Kemal Atatürk CHP'nin  tekliğini sonlandırarak insanlara siyasete katılmasının önünü açarak engelini kaldırmıştır.

Biz buradan ne anlamalıyız? Kardeşçe düşünce ve fikirlerin yarıştığı ülkemizin kalkınmasına vesile olunması gerektiğini anlamalıyız.

Sağcılık, Solculuk, Türk ve Kürt ayrımı yapmak değil hepbirlikte Türkiye Cumhuriyetinin Halk ile kalkınması harika olacaktı ancak yıllardır bu hiç mümkün olmadı. 

Bir WordPres blog sitsinde Atatürk hakkında yanlış bilgilere rastladım. Ve bu çirkin iftira İngiliz Uşağı temsili bir görsel ile iftira çok kolay benimsenmesi de korkunçtur. Ve maalesef bu İslami sözler ve karekterist kişilik ile yapılması da İslam dininin bazı kümelerce insanları yalan ile besledikerinin en iyi öneği olmuştur bir araştırma vesilesiyle rastladığım blog yayını.

O Wordpress blog URL Linki: https://belgelerlegercektarih.com/2012/05/16/osmanliyi-kim-yikti-osmanliyi-ataturk-yikmadi-yalani/

Özet:

Osmanlı ve Atatürk, İslam kimi çevrelerce kullanılır. Çünkü bana göre amaçları Türkiye Cumhuriytini Yıkmak ve göndere kendi bayrakarını çekmek.

Mesela, Şevki Yılmaz'ın düğünde konuşması tepki çekti. Osmanlı torununun gerçekleştirdiği evlilik töreni günümüze uygun icra edilmiş bir kapalı mekanda. Konukladan Şevki Yılmaz ağzına geleni büyük bir cesaret ile söylemiş ama maalesef pek de hata ettim sözünü bile bahis dahil etmez. Şevki'nin arkasında Erdoğan'ın sahte kanunları var. Bu sahte kanunlar muhalif kimslere söker aslında.

Erbakancılar her şeyi sahte güç ile elde ettiler. Buna Devletimiz dahildir. Kamu ve kurumlarla başlayıp medya ile halkın kafasını başta (gizli olarak Atatürk) CHP ve Cumhuriyet, İnönü, laiklik, Nutuk,  ve devrimler üzerinden düşmanlığı aktarıyorlar ve gençleri etkileyerek.

Zihinler ve kalplere, ruha atılan o zehirli tohumlar ileride yeni sorunların haberini şimdiden vereyim sizlere. Ülkemizin en büyük tehdidi içeridedir.

Allah ülkemizi ve halkı korusun. Allah fırsat vermesin şer odaklarına. Allah ülkemize ve Atatük'e atılan bu iftiraları şer odakların maskesini düşürerek rezil etsin. Amin. İnşallah. Allah aklımıza mukayet olsun ve yalan çukuruna bizi ve halkı düşürmesin. Amin

Son bilgi:

Afetzedeler tam olarak haklarını karşılıksız almalılar. Ayrımcısız. Fakir ve kiracı afetzedeler de sevindirilmeli ve onlara da bedava ev, eşya, araba, bisiklet vb hediyeler karşılıksız verilmelidir. Ancak kişilerin çok iyi ekonomisi var ise mesela emekli aylığı, çocukların maaşları ile bir ev ancak döner ve kimseler dahil bedava ve karşılıksız Türkiye Cumhuriyeti Devletinden yardım almaları gereklidir. Erdoğan der sosyal devlet bu aslında yalandır. Seçilen insanlar yardım alır ve sanıldığı gibi bu insanlar Ferrari sahibi bile yapılmaz. Anlayabiliyor olmak için Erdoğan'ın medyalarından Beyaz TV YouTube video sitesinin kanal sayfasından yapılacak araştırma ile videoların bir kaçında sosyal hizmetlerin fakir aileler ile diyaloğunu ve yardımın neleri kapsadığını öğrenebilirsiniz. Veya farklı araştırma yöntemleriyle Erdoğan'nın dediğii gibi mi bu sosyal devlet öğrenebilirsiniz.

Örneğin, sosyal devleti anlama yöntemi: İlçelerde bulunan valilik ve kaymakamlığa bağlı sosyal yardım birimlerine gidiiniz. Ne gördünüz? Ne söylendi ve ne işittiniz? İşte Erdoğan ne sunuyor öğrenin. Bu bir örnek.  

Sevgili Gençler!

Lütfen, okuyun, araştırın, öğrenin ve hiçbir faniye kul olmayın ne de biat etmeyin. Aklınızı kullanın.

A, B, C içerisinde kalmayın ve de kendinizi çok iyi geliştirin.

Örnek: Ogün Samast. 17 yaşında Mslüman bir karadenizli ailenin yağız delikanlısıydı. Ne mi oldu Ogün? Katil oldu Ogün Samast.

Berkin Elvan ülkemizde yaşayan gencecik bir alevi inancından muatısıp bir ailenin yavusu idi. O örgüt tarafından kullanıldı aynı Ogün gibi yalanlarla kandırıldı.

Gezi de ne yaşanıldı ve Gezi nasıl pazarlandı? Biliyor musunuz?

Ve Yasin Börü

Ve de Deniz Gezmiş ve arkadaşları

Doğru yazılmayan Tarih Sahte. Doğru aktarılmayan bilgi yalan.

Fotoğrafa bakarak bile bilgi alınabilir ama o fotoğraflara eklenen  her yazı ve görsel sahte çıkmasını gözardı etmeyiniz!

Açık ve net ifade edeyim ki onlar; tarihi ve süreçleri, olayları doğru okunmasını istemiyorlar. 

Atatürk Osmanlıdan toprak/ülke çalmadı. Atatürk hırsız değildir.

Son kez ifade edeyim ki; Aklınızı kullanın. 

Müslümanların Oruç Ayı Ramazan'a yaklaşırken  "Berat Kandiline Hoş Geldin"! 

Dua: Rahman ve Rahim Allah'ın adıyla.

Allah'ım sen affedicisin affetmeyi seversin beni ve biz insanları affet. Amin.

Uyarı! Sevgili Ziyaretçi ve Okuyucu,

Bura da her şey doğru değildir. Bilginize. 

Ülkemiz ve ülkeler halk tarafından yönetilmeliir. Böylece ne siyaset olur ne de kümeleşme de olmaz. Adalet, Haklar ve Hukuk çöpten çıkarılmalıdır. Yıllardır çöpe atılır ülkemizde adlet, haklar ve hukuk. Halk yönetirse barış, kardeşlik, birlik olur. Eğer siysilerin yaptıktarı ve öğreileri çöpe atılırsa ve kümeler dahildir.

Ekleme Tarih ve saat:  24 Şubat 2024 / 17.09

İstanbul, Türkiye Cumhuriyeti.

Dünyaca ünlü meşhur bir ailenin evladına üzüldüğümde aklıma gelen söz: Hayat Mickey Mouse Filmi Değildir. 

Open AI tarafından sunulan ChatGPT tarafından düzeltilmişi: "Hayat Mickey Mouse filmi değildir. Bu söz bana aittir."  ChatGPT bir yapay zekadr.

Üstelik dünyaca meşhur aile ve evladını tanımam. Müslüman değiller. Farkında mısınız veya bir başkasına üzüldüğümü anlayadildeniz mi? Kümeler size yanlışı öğretir. Siz doğrusunu gerçek ve değiştirilmemiş İslam'dan öğrenirsiniz.

Ne yabancı dil bilirim ne de Türkçe dilimizin noktalama işaretleri ve İmla. 

Bu yazım ve her şey doğru olmayabilir.

Erdoğan ve Kurum seçimin derdinde

Erdoğan ve Murat Kurum seçim derdinde Erzincan'da ve Marmara denizinde ki Canlarımızın yakınları iyi haber derdinde...

Murat Kurum İstanbul barosu tarafından Mahkemeye verilmiş. Hakkında inceleme yapılacak.

Ancak sadece M. Kurum değil Erdoğan dahil birçok kişi var haklarında dava açılması gereken.

Kaymakamlar ve Valiler, Belediye başkanları da sorumludur. Ve dahası birçok kişi makam sahipleri de dahil olmak üzere birçok kişi Kamu ve Kurum çalışanları, AK Parti ve Çok kolay işi ihaleden kapan Şu Sabah Gazetesinin patronu Çalık holdingin sahibi ve birçok kişi vardır. İhaleyi kolaylıkla verenler dahil edilmelidir.

Erdoğan ve elemanları aileriyle birlikte  milletin lokmasını afiyetle yerken hiç düşünmez mi?! Nasıl da ülkemiz halkın parasını düşüncesizce harcarken ve de yabancı ülkelere saçarken hiç düşünülmez mi?

Devletimiz devletçik olmasaydı ne güzel olurdu. 

Parayı veren ve Erdoğan'a hoş cümleler dökenler ihale de alır kamu ve kurumlarda işe alınır.  ...

Hayat Erdoğan ve ailesine de güzel Erdoğan'a iltifat edene de... 

Kanun önünde bugüne kadar hiçkimse eşit olmadı. Erdoğan'lı yıllar en iyi örnekir.

***************

 Biden su içer. Bu normal ama kanserli bölgeden su içmek anoröaldir. 

Bizim ülkemizde de Erdoğan'lı yıllarda su içme örnekleri vardır. Basın arşivlerinde.

**************

Artvinli bir yaşlımız Erdoğan'nın bölgeye gelmesiyle bir fırsatınını bularak Erdoğan'nın yüzüne söyleyebilmiştir. Doğalgaz talebi Erdoğan'nın yüzüne söylendiğinde bir anlamı oldu. Talimat veren Erdoğan doğalgaz sevinci yaşattı. Yani Erdoğan'nın talimatı olmadan o dilekçeler kutuların içinde sesiz bir uykudadır. ... Yani yetkililer emir almadan dilekçeleri ne okur ne de işleme koyar.

*************

Sivas ilimizde yaşan olay ilk değil ülkemizde.

Yola yakın evler, yapılar risk olduğu gibi de dere yataklarının yakınında bulunan her yapı için riskler vardır. Maalesef Erdoğan sayesinde kamu ve kurumlar iş yapamaz hale getirilmiş. Yani Erdoğan'a hizmet ettiklerinden vatandaşın talepleri çöp olduğu gibi can güvenlikleri yoktur. 

*******************

Erdoğan ve elemanları Allah'tan korksun.

Dün neydiler bugün yüksekte uçanlardan hiçbir farkı olmadılar. Üstünler oldu Erbakancılar. 

Bir çok yazım var okuyunuz. Aklınızı Erdoğan'a teslim etmeyin. 

Türkiye Cumhuriyetini ve Ülkeleri Halk Yönetmelidir.

Uyarı! Ben doğruyu bilmiyorum. Doğru bir yazı ve bu blog da ki her şey doğruluk içermez! 

Allah daha iyi bilir. Aklınızı lütfen kullanın.

Erdoğan'a ne de başkalarına kul olmayınız.

Saat: 16.47 itibariyle ekleme:

Ekran görüntüleri Erzincan ilimizde yaşanan faciadan önce çekilmiş fotoğraflı belgelerden mynet haber sitesinden alınmış bir alıntıdır.

Erdoğan'a oy verenler gerçeği görün.

Allah rızası için Erdoğan ve Murat Kurum dahil birçok kişi hakkında kanuni işlem yapılmalıdır. Mahkemelere deliller bu görüntüden daha fazlası vardır. 

Allah için gereği doğru olarak yapılmalıdır. 

Devletimizi devletçik yapanların masum olmadığını sadece bu fotoğraflara bakarak bile anlaşılır. 

Artık Savcılar Ve Hukukçular, Hakimler ve diğer yetkili birimler Erdoğan'nı dahil tanımayın asıl işinizi yapınız. 

Adalet Mülkün Temeldir. Gerçek kanunları önemseyin ve de Erdoğan'nın sahte kanunlarını çöpe atın . Asıl işinizi lütfen yapınız. İnşallah. 

Artık hiçbir kimse ne de örgüt (siyasal dahil) devletimizi devletçik yapamaz olduğunu ibret i Aleme gösterin.

Türkiye Cumhuriyeti ne Erbakancıların ne de diğer herkesin malı olmadığını ibret i Alem'e gösterilmelidir.