ÖNEMLİ ! / IMPORTANT !

Sayın Ziyaretçi, Benimle ilgili ve ilişik, ilişkili Sosyal Medya (Instagram ve Twitter) üyeliklerimi sonlandırdım. Web siteleri, resim ve video vb. sosyal medya adres, etiket, vb. herşeyi dikkate almayınız! ❤ 💜 💛 💙 💕 💚🌷🍀🌻🥀🌹🏵🌼🌱🌸🌺🌿💐 ⛵⭐⭐🌞 Dear Visitor, I have terminated my related Social Media (Instagram and Twitter) memberships. websites, images and videos etc. social media address, tag, etc. ignore everything! Mr. Murat YAZGI English: Google Translate. 1June 2021 /Istanbul, Turkey

23 Kasım 2019 Cumartesi

Aleyna Tilki'ye Mektup

Merhaba,  Aleyna!
Sen bu mektubun satırlarını okuduğunda belki nasip olursa ben çok uzaklarda olacağım.

Sevgili Kızım! Biliyorsun günümüz 1000 yıl öncesi ve önceleri de  değil. Ne de Peygamberler zamanında da değiliz. Bu gün çok daha yalnızız... Nasihat alacağımız ne bir Peygamber var ne de Akşemsettin Hoca da yok. Sen bu satırları okurken düşünmeni isterim. Zaman çok değişik... Ne haram belli ne de helâl. Sevgi ve saygı böyle gider ise mum ışığında aranır olacak...
Doğru ile yanlış arasında sıkışmak da var günümüzde. Karar vermek ve güven duymak biraz daha zorlaşıyor. Kime inananacağız,  kime güveneceğiz vb. gibi. Hayat daha bir çıkmaz sokak misali...

Neyse. Yazımın giriş kısmını kısacık bıraktım. Mevzuyu anlaşılır yapayım.

Sen bir şey söyledin o da şu: "Dünya Starı olacağım" veya "Dünya Starı olmak istiyorum".
Halktan beklentiyi yüksek tuttun. Sözlerin ve Amerika'ya gitmenle.
Sözünün arkasında dur Aleyna.
Sen gidince Amerika'ya sevindik ve umutlandık.
Bir süre sonra baktıkki sosyal medya üzerinden yaptığın  paylaşımların medya da manşet oluyor.. Ve bir bakıyoruz ki bir müzik şirketiyle anlaşma yapmışsın. Yine manşetler cıvıl cıvıl Aleyna ile.
Aleyna,  hemen koşarak basamakları çıkma! Birer birer çık zirvenin basamaklarını.
İsterdik ki müzik şirketiyle anlaşmak yerine eğitim almanı.. Ses, dil, nota, iletişim, görgü kuralları vb. Kişisel gelişim. Ve sonra eğitmenler uygun gördüğünde veya kendin karar verdiğinde bir müzik şirketi ile anlaşabilirsin.
Yaşın henüz küçük ve her şey oyun eğlence gibi olsa da değil Aleyna.
Veya bize biz halka yansıttığın Star olma algısı.. Henüz çok erken ve sen doğru işleri yapmalısın önce. Belki biz yanlış anladık.
Sen o Amerika'nın Starlarının yaşantısına özenerek yaşamak ise bize anlattığın,  evet bunu zaten yaptın ama star olmadın. Star senin için nedir bilmiyorum ama bize yansıttığın ile örtüşmüyor.
Paranı ve müzik ile yakaladığın şöhretini çarçur etme!..
Öğrenmeye ve kendini geliştirmeye devam et.
Eğer amacın sosyal medya fenomeni olmaksa bunu zaten başardın.
Sosyal medya da her şeyi paylaşma.
Bizler senin büyüdüğünü ve emin adımlarla zirveye doğru çıktığını bilmek isteriz. Bizi senden mahrum etme ve biz fenomenliğinle değil seninle mutlu olmak istiyoruz. Başarınla sevinmek,  ağladığında ağlamak istiyoruz.

Starlık yolundan sapmadan dos doğru özünü kaybetmeden seninle mutlu olmak istiyoruz.

Düşmek de var kalkmak ta... Vazgeçmemek senin yüreğinde olsun. Özünü kaybetmeden yürü...

Öz nedir? Cevap: Biz Allah'tan geldik ve dönüşümüz Allah'adır.
Bizim Atamız da Babamız ve Annemiz de Adem Peygamber  ve Havva Annemiz.

Tüm Peygamberler ve Havva Annemiz ve Kur'an en iyi rehber. Unutma!

Kendin ol. Kendini geliştir.

Sevgili Kızım Aleyna, Allah yardımcın olsun. Allah en hayırlısıdır. Gurbettesin. bilirim.  Allah'a sığın ve güven. Allah en iyi yardımcıdır ve çok iyi bir dost dosttan çok öte... Allah'tan hayırlısını iste.

Allah'a emanet ol. Siz bu mektubu okuyanlar da Allah'a emanet olunuz.

Yüce Allah’a hamdolsun.
Elhamdülillah!
Her şeyin en doğrusunu Yüce Allah daha iyi bilir.
Ben hiçbir şey bilmiyorum.
Ben bilen bir insan değilim.
Ben hiçbir kimseyim
Ben bir hiç'im.
Ben bir hiç!
Özür dilerim.

21 Kasım 2019 Perşembe

Göze batırmak -2)

İnternet gazetesinde ki bir manşette
Bebeğe Mevlid olarak okuyucunun gözüne sokulan konunun muhatabı bir cevap vermiş. Manşete yansıtılan cevap: "Ben vergimi veriyorum".  Yani eğer kendisinden bir medet uman kişinin aldığı yanıt şu olacatı: hemen ağzına bir bant yapıştır.. "duymamış olayım"!

Yani biz biliyoruz ki Kur'an da gerçekler yazıyor. Okunması ve anlaşılması, yapılması gerekir.

Ben bu ülkeden cevabımı aldım.
İşte benim duam:
Rahman ve Rahim Allah'ın adıyla.
Allah'ım! Türkiye Cumhuriyetini ve Devletini, halk dahil ne siyasilere, örgütlere, sağcısına, solcusuna, dincilere, zenginlere, sahte güce ne de siyasete muhtaç eyleme. Bir şeyler için de olsa bile mecburiyet ve zorlama da eyleme Allah'ım. Amin. İnşallah. Ülkemizi ve Devletimizi, halkı koru. Amin. İnşallah. Vb. Vs.

Ben yıllardır kendi ülkem Türkiye Cumhuriyetinden cevabımı alıyorum.
Ülkem ve Devlet suçlu değil.

Bilgi: Suç insan kaynaklı olur. Anlaşılıyor mu?

Halbuki Kur'an çok güzel anlatmış gerçeği. Anlaşılıyor mu?

Oyun - eğlence gören insan Peygamberin sözünü dinler mi?

Kur'an para ile satıldığında doğru hiç doğru  kabul edilir mi?

Bilgi: Zengin hangi taraftan olursa olursa olsun sırf zengin olduğu için bir müdahale edilir mi zengin kişiye?
Cevap: hiçbir insana zengin olsun-olmasın müdahele edilemez. İnsanlar kim olursa olsun istediği gibi yaşar ancak ülkelerin yasalarına uyma zorunluluğu vardır.

O yazıları gazetelerde yayınlayanlar ve sosyal medyada ilgi alaka gösterenler belki sizlere bir cevap vermiş oldum.

Diğer konu; Twitter mobil uygulaması yüklü olduğundan dolayı öneriler alıyordum Twitter'dan. Bir öneri adeta bizi aptal yerine koyup koşturmak isteyen bir şahsın öneri olarak sunulan bir Tweet'iydi. Hatırlarsınız. Başartülü kızlara saldırı ile ilgili bir Tweet idi. İçeriğini Twitter ben istemediğim halde okutturuyordu. Sözde AKP'li bir şahıs olduğunu (veya saadet partili de olabilir. Her neyse)  Yayınladığı Tweet'inde içerik olarak şu mesajı veriyor. "Tekme - tokat gebertin onu"!
Demek istiyorki; ben, siz akılsızların çobanıyım istediğim yana sizi sürerim ve istediğimi yapmanız gerekir. Çünkü benim başartüme dokunulmuştur... vb.gibi.

Eğer insan aklını işletmez olursa başkaları başkasının aklı sizi yönetecektir.

Eğer aklımızı işletmez olursak onların kölesi oluruz...

Hatırlayınız. AKP'li Liderden Vekillerine kadar Sayın, Abdullah Gül hakkında ileri-geri konuşurlardı medya önünde. Evet güçlüydüler Sayın, AKP. Neden arkadaşı A. Gül'e bir telefon etmek yerine medya önünde hakkında konuşuyorlardı?
İlginç değil mi? Halbuki arkadaşlarına bir telefon kadar yakınlar neden iletişim sağlamıyorlardı? Sormak ve öğrenmek varken kamuoyuna topu atıp insanları top peşinde koşturmak değil mi ya da kendi istediğin olması için neden insanları ateşe atmak için bu çaba niye?

Yandaş medya da hop hop atlıyor ve düşünmüyor... biz nereye sürülüyoruz, diye.

İnsan insana çoban olmasın artık ülkem Türkiye Cumhuriyetinde.

Ne AKP masum nede CHP.
Siyaset ve siyasiler masum değildir.
Parti ayrımsız hiçbir siyasi masum değildir. Siyasilerin elemanları dahil örgütleri çok mu masum? vs. Neyse. Kısacık bıraktım.

Türkiye Cumhuriyeti halkına:
En hayırlı Yüce Allah.
O kapıları çalmayın açılmaz!..
Yüce Allah en hayırlısı.

Rahman ve Rahim Rabbin Allah'a gel ve hayırlı olanı iste.

Önemli! Ben bilen bir insan değilim.

Yüce Allah'a hamdolsun.
Elhamdülillah!
Her şeyin en doğrusunu sadece Allah bilir.
Ben hiçbir şey bilmiyorum.
Ben bilen bir insan değilim.
Ben hiçbir kimseyim.
Ben bir hiç'im.
Ben bir hiç!
Özür dilerim.

Göze batırmak -1)

Yine açık ve net ifade edeyim.
İslam tek bir dindir.
İslam kişi ve kişilere, örgütlere, gruplara, siyasilere vb. göre bir din değildir. Her insan okumalı ve bilmediğini öğrenmelidir.

Eğer ülkemizde ticari bir ürün olarak satılan Kur'an ı Kerim gerçek ise herkes okusun. İnternette ücretsiz birçok yayın olduğu gibi Kur'an ı Kerim de var.

Gündemimizde yeni gündem yapılan bazı fotoğraflar konuşulmakta.
İlki seccade üzerindeki yeni gelin diğeri de bebek mevlidi yapan zenginlik ve gösterişlik içeren muhafazakar zenginlerin lüks hayatı medyanın gündemine getirilmiş.
İlk defa zenginlerin fotoğraflarını gördükleri için mi bu şaşkınlıkları?

Veya şu birilerinin tabiriyle şu kapalı zenginler! Lüks ve şatafat içinde!
Halbuki sağcısı, solcusu, dincisi, muhafazakarı, ateisti vb. Bunların içinden de lüks hayat yaşayanı var görmüyor musunuz?

Ne bekliyor sunuz? Fotoğrafları gözümüzün içine sokarak ne gibi bir şeyden nemalanmak mı istiyorsunuz ey siz şaşkınlar?

Şu olabilirdi belki istediğiniz;
Fakir bir kimsenin veya orta halli bir kimsenin kıskançlığından ve haset ile beddua etmesini mi isterdiniz ey şaşkınlar?

Zenginler kim olursa olsun, neye inanırsa inansın, nasıl yaşarsa yaşasın beni hiç ilgilendirmiyor. Ben fakir bile olsam ilgilenmiyorum.

Zaten Kur'an okunup anlaşılsa idi ve birşeyler yapılsa ne Türkiye'de ne de dünyada fakir mi olurdu?

O sizler neden ilgilendiniz?
Onların şatafatı varsa diğerlerinin yok mu? Yahu Tarih boyunca şatafatlı yaşayanlar hep olmuş. Hep de olacak. Bunda anlaşılmayan bir şey var mı? Zenginlik ve gösteriş seviliyor ve bu tarih boyunca var olan şeyler. Kur'an'da anlatılıyor ama okunması ve anlaşılması daha iyi olur.

Halkın bilmesi gereken; siyasilerden, zenginlerden vb. değil sadece Yüce Allah'tan isteyiniz.

İstenilse Türkiye'de fakir bir insan olur mu?

Benim hiç bir kimseden bir isteğim ve talebim yoktur.

Yazılarım okunsaydı ve sözlerim, fikirlerim içeriğinde faydalı olanlar belki vardı. Fikirlerim ve sözlerim içeriğinde eğer belki faydalı olanlar ortaya çıkartılmış olsaydı ve bundan yola çıkılarak ülkemize kısmende olsa faydalı olmanın mutluluğunu  parasız bir insan olarak yaşayacaktım.

Ülkem bir insanın göz yaşlarını nereden görecek de mendil uzatacak veya akan göz yaşlarını silecek?

Yüce Allah'a hamdolsun.
Elhamdülillah!
Her şeyin en doğrusunu sadece Yüce Allah bilir.
Ben hiçbir şey bilmiyorum.
Ben bilen bir insan değilim.
Ben hiçbir kimseyim.
Ben bir hiç'im.
Ben bir hiç!
Özür dilerim.

16 Kasım 2019 Cumartesi

Çözüme akmak

Günümüzde en yeni intihar yöntemi SİYANÜR..

Siyanür öyle etkili bir zehir ki toprağın üzerine bir damlasının dahil düşmemesi ve toprak ile temas etmemesi gerekir. Aksi halde ne koklayacak gül kalır ne de rızkını arayan karınca... Siyanür etkili bir zehirdir olduğuna göre tarım çok ciddi olarak etkilenecek ve böylece üreten Ülke değil ithal eden ülke konumuna geliriz. Hele bir düşün; piknik yapacak  ne çimen ne de gölgesinden faydalanacağımız bir ağaç bulamayacağız.

Böyle bir Türkiye Cumhuriyeti sadece çocuklar için ve her canlı için felakettir. Ekonomik zararı da tahmin etmek de hiç de zor değildir.

Siyanür ile İntihar edenleri toprağa defnederken toprak ile temastan bedenleri uzak tutmamız ve toprağı korumamız gerekir. Ölü bedenleri kireçlemek sağlıklı ve doğru çözüm olabilir mi?

Geleceğimiz için gerçekçi ve doğru çözümler üretmeliyiz.

Yıllardır yazılarım içeriğinde hep anlatıyorum konuyu; bu insanın insana sunduğu kaderin gerçek bir kader olmadığı ile ilgili. Ama maalesef gerçek bir çözüm üretilmiyor koskaca Türkiye Cumhuriyetinde.

Hükümet yaşlı aylığı vermekte ve bu aylık öyle sanıldığı gibi yüksek meblağ olmadığı gibi birçok şartlar ve koşullar yerine getirildikten sonra bir yaşlıya yaklaşık 300 TL. - 800 TL. vb civarında bir ödeme yapılır. Bu şu demek: yaşlı bir kimse maraton koşusuna katılacak ve eğer kazanırsa o küçücük parayı alabilecek demektir.

Hükümet yüksek aylık maaş ile lüks bir hayat yaşarken gerçek bir çözüm sunması beklenemez. Şöyle açıklayayım: Wolkswagen ülkemize geldiğinde neler neler aldığı basına yansıdı. Garantisi Türkiye Cumhuriyeti Devleti olmuştur. Köprüler yollar yapılır ve garantör Türkiye Cumhuriyeti Devleti olmuştur. Hem hükümetin, Millet Vekillerin dahil yatırımcıların, yap işlet devret modelinin altında Türkiye Cumhuriyeti Devletinin garantörlüğü vardır. Ama sadece onlar için yani halk yoktur. Kimisi hakça paylaşım yapılsın ister ama ben bunun imkansız olduğunu görebiliyorum.

Halkın bir tek garantisi Yüce Allah... Siyasiler ve zenginler değildir.

İşte sana çözüm önerim:
Oysa zenginler veya hükümet mesela bir birim veya ofis oluştursa insanlar herhangibi bir sıkıntı veya dara düştüğünde o ofise gelip şartsız ve koşulsuz gönül rahatlığı içerisinde almak istediği miktarı talep etse ve alıp güler yüzle evine dönebilse. Ah keşke!.. bu bir imkansız.

Hayal kurmak güzel ama maalesef Türkiye Cumhuriyetinde yaşadığımı biliyorum. Vatan Millet Sakarya ile ve Osmanlıcılık, Atatürk'çülük yaparak insanları bir o yana bir de bu yana sürerler... böylece siz hiç gelmeyecek çözüm içeren mutluluk baharına yaşlı gözlerle dua edeceksiniz. Allah'a sığınmak ve Allah'tan  istemek daha hayırlıdır. O siyasiler, siyasi ve çeşitli  kümeleşmeler bir eğlence ve kandırmaca kardeşlerim.

Allah'ın izniyle ve yardımı ile o gerçek güzel günler inşallah gelir.
Bu yalan dünya insanı hep aldatır ve asıl gerçek çözümü sunmuyor.

Çözüm var ama kim veya kimler istiyor ve yapacak? Hükümet ve Millet Vekilleri, zenginler çözüm istiyor mu?

Yıllardan beridir intiharlar hiç durmadı. Kimisi borçlardan dolayı kimisi de çeşitli nedenlerden ötürü intiharı seçti. İntiharlar ekonomik nedenlerden dolayı da yapılmaktadır ama ülkemiz de çözüm yoktur insana.

Kimi insanlar fuhuş yaparak evine ekmek götürüyor Türkiye Cumhuriyetinde. Camiler ile dolu ülkemizde insana çözüm neden yok? İnsanlara ve Canlılara, tabiat için de gerçek çözümler üretmeli ve iyi şeyler yapmalıyız. Yalan dünyayı sevmek yerine çözümler sunmalıyız.

Yüce Allah'a hamdolsun.
Elhamdülillah!
Herşeyin en doğrusunu sadece Yüce Allah bilir.
Ben hiçbir şey bilmiyorum.
Ben bilen bir insan değilim.
Ben hiçbir kimseyim.
Ben bir hiç'im.
Ben bir hiç!
Özür dilerim.

13 Kasım 2019 Çarşamba

İnsanın çıkmazı

L.G.B.T. ?

İtilen insanın veya ittiğimiz insanın sesi o L.G.B.T.

Görmek ve duymak  istemediğimiz ses L.G.B.T. .

Aslında kendimizi kandırıyoruz... (?)

Yüce Allah her bir insanı yarattı.
Ve Yer yüzünde yaratılmamış bir canlı var mı? Allah hiç yarattığını bilmez mi?

Türkiye Cumhuriyetini Camilerle, dini gruplarla doldurduk da bir yoksula ev yapamadık... bir borçlunun borcunu ödeyemedik...

Siyasetçilerin peşinden gittik ama bir çocuğa merhaba diyemedik...

Altınları yastık altında tuttuk ama fitre ve zekat da cimri olduk...

Bir tatlı söz söyleyip gönüller yapmak yerine kalp kırdık...

Doğru söylemek yerine yalan konuştuk...

İslamı en iyi bilen yarışına girdik ama eşlerimizi sevmedik...

Ahlak ve edep ile tavrımızı belli ettik ama adil olmakta tepe taklak olduk...

Hoparlörden çıkan Ezan sesi ile ülkeyi inlettik ama bir insan konuşmak istediğinde yüzüne kapıyı çarptık...

Siyasiler atlarını koştururken alkış tuttuk ama konuşmak isteyene söz hakkı vermedik...

Yerli-Yersiz hain dedik,  engelledik kişiyi ama "çok yaşa paşam" sesleriyle ile inlettik bozkırı...

Helal lokmayı öğütlerken evlatlara, hak yememeyi  öğrenemedik...

Allah çok iyi bildiği halde biz hep biliyoruz ama nasıl!..

Artık insanların haklarını vermek ve haklı taleplere kelepçe vurulamaz!

Bizler insanız üstün değiliz ve bilen de...

Kümelere göre İslam kabul edilemez! Maalesef ülkemiz de kümeleşme var olduğuna göre İslam da farklı farklı.

Halbuki İslam sadece bir tane...
Neden farklılıklar var?

L.G.B.T. Gerçeğini görmezden gelemeyiz ve adil olmalıyız ki yalanın arkasına gizlenmeyelim.
Kabul etmeye bilirsiniz ama o insanlar ülkemizin vatandaşıdır.
L.G.B.T. 'li vatandaşların haklarını çiğnemek doğru değildir.

Biz insanlar o kadar çok yanlış yapıyoruz ki fuhuş yaparak evine ekmek götürmeye çalışan insanlara hiç adil değiliz..
Kendimizi haklı çıkarmak için İslamı kullanıyoruz çıkarlarımız doğrultusunda..

Vatan Millet sakarya ile uyutuluyor ülkemin insanları.

Hep Kapıları kapatıyoruz ama hiç konuşmuyoruz... Yakıp yıkmak çok iyi bilinir ama nedense insan olduğumuzu unuturuz...

Yalan, batıl, büyü ve haram ile yıkanan Kalp hiç temiz olur mu?.. (...)

Ben bilen bir insan değilim.
Bu yazımı doğru kabul etmeyin ama düşünün ki yarın gelecek parlak olsun...

Not: L.G.B.T. konusu ayrı bir konu benim için. Çünkü yeterli bilgiye henüz sahip değilim veya henüz bilgi eksikliği ve vb. içindeyim. Böylece daha iyi olamıyorum konunun anlaşılması ve anlatımında. Kendimizi kandırmayalım adil olalım.

Yüce Allah'a hamdolsun.
Elhamdülillah!
Her şeyin en doğrusunu Yüce Allah daha iyi bilir.
Ben hiçbir şey bilmiyorum.
Ben bilen bir insan değilim.
Ben hiçbir kimseyim.
Ben bir hiç'im.
Ben bir hiç!
Özür dilerim.

11 Kasım 2019 Pazartesi

Bir şeye ifadem

Merhaba, nasılsınız millet!

Atatürk'e benzeyen Göksel Kaya'a Atatürk'ü istismar ediyor ile ilgili eleştrili yazılar içeren yazılar yazılmış gazetelerde. AKP'nin Lideri Erdoğan da katılmış Atatürk istismarlığı eleştrilerine.

Ben de kendi ifademi ifade edeyim. Siz karar verin hangisi doğru.

Atatürk'e benzeyen ilk kişi ve tek kişi de değil Sayın, Göksel Kaya. Bunu da hatırlatayım istedim.

İnsanlar Göksel beyi Atatürk'e benzettiğinden ve Atatürk'e olan kalplerindeki sevgi ve saygıdan Atatürk'ümüze saygı ve sevgiden dolayı hürmeten sevgilerini sunarlardı. Çeşitli ikramlar ise hürmetti Atatürk'e. (Bilgi: Tatlı bir söz de ikramdır.)

Birileri bu sevginin hürmetine istismar diyor! Nasıl bir kimse o insanlar! İstismar olarak nasıl değerlendirilir?

Ben de Rahmetli enişteme benzettiğim bir İnsana sevgi hürmetine bayramlaştım. Bu şimdi o birilerinin dediği üzere istismar mı oldu?

İstismar nedir ne değildir? Öğreniniz.
Öğrendikten sonra şu soruyu sorun kendinize; Göksel Kaya'nın kendisi dahil ve kendisine sevgi sunanlar İstismarcı mı oluyor? Vicdanen doğruyu doğru da bulacak mısınız? Tavsiyem: Kendinizi geliştirin ve bir şeyler öğrenin. Hayat dediğin A.B.C. vb. Değil.

Bilmeyenlere bilgi vereyim.

Merhumlar için Fatiha okunur ve  sadaka da verilir.
Diyanet benim kurumum değil ama gidip bilgiyi alınız.

Kimse kimseyi kandırmasın!
Attatürk'ten Allah razı olsun! bu sizlere bir doğru bilgidir.
Atatürk değerli bir insandı ama istismar etmeyenlerin gönlünde yaşıyor...

Atatürk sadece Nutuk'tan öğrenilmez...
O bir ilah ve Tanrı değil, halkın sevgisini kazanmış iyi bir İnsan ve bir Lider.

Kinleri barındıran insanlar nasıl olurda iftira eder? Ey, kimi kandırıyorsunuz! Anca! kendinizi kandırırsınız.

"Maske takanlar; Maskeli Süvariler kadar gözü pek ve cesur değildir"...

Kimse kimseyi kandırmasın.
Artık Yeter!

Peygamberlerden de bir şey öğreniniz.

Ne beni ne de bir başkasını değil Peygamberleri örnek alınız.

İnsanların en gerçek rehberi: Peygamberler ve Havva Anamız, Kur'anı Kerim.

Allah'a hamdolsun.
Elhamdülillah!
Her şeyin en doğrusunu Yüce Allah daha iyi bilir.
Ben hiçbir şey bilmiyorum.
Ben bilen bir İnsan değilim.
Ben hiçbir şey bilmiyorum
Ben bilen bir insan değilim.
Ben hiçbir kimseyim.
Ben bir hiç'im.
Ben bir hiç!
Özür dilerim.