Murat'ın Son Arzusu

Rahman ve Rahim Allah'ın adıyla.

Tarih ve Saat: 

11 Nisan 2022 ve 06.20 itibariyle yazımı okuyunuz.

Başta Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı 

Sayın, Recep Tayyip Erdoğan ve Eşi Emine Erdoğan olmak üzere evlatları, damatları ve torunları dahil itibariyle herkesi ve her şey dahil Allah için gönülden her birinizden Özür diler ve sizlerden her birinizi  Affediyor ve  bağışlarım.

Yusuf Peygamber gibi değil ama kabul buyurursanız. 

Cebab-ı Allah'tan sizlere Cenneti istedim.

2023 Seçimlerinde sandığa nasip ise geleceğim ama hiçbir bağımsız adaylar dahil partilere oy  vermeyeceğim. 

Hiçbir kümenin ve hiçbir grup, cemaatler dahil asla hiçbir kümenin insanı olmayacağım. Ne Atatürkçü, Osmanlıcı, Kürtçü, Türkçü, Milliyetçi, Dinci, Kominist ve Solcu, Ateiszmci Ne de Faizci olmayacağım. 

Bu yazım dolayısıyla kimseyle ne  buluşmak ne de çay içmek istemiyorum.

Bu yazımdan öncekilerin hepsini silmek istemiyorum. Allah'a hiçbir şey zaten gizli değildir. 

Bu blog yazıları ve içerikleri sonlandırılmıştır.

Belki yeni bir blog açabilir ve yeni içerikler yayınlayabilirim. 

Belki Google Amcanın Blogger web sitesinden yeni bir blog veya Wix web siesinden yeni bir sayfa açabilirim.

Yaşım oldu 45 ve 46'nın da içindeyim. ve hala bekar insan olarak İstanbul'da yaşamaktayım. Adres değişir mi, bilmiyorum.

Önemli olan şeytan'a kulluğa giden bir adresin olmaması adres değişiklikleri...

Eğer ki, yeni bir blog sayfası açtığımda bu yazımın en altına tarih ve saat olarak eklenecektir. 

Herkesten ve her şeyden tekrar özür dilerim.

Ve ben de her kesi ve her şeyi affettim.

Allah biz insanları affetsin. Amin. İnşallah.

Bu yazım Hayra Vesile olsun. İnşallah.

Hayırlı bereketli ve huzurlu ramazanlar dileğimle, Allah'a emanet olun.

Bu yazım hayırlı ve mübarek, bereketli olsun. İnşallah. 

13 Nisan 2022 tarih ve saat: 22.29

(((   Ne Mizahı!   )))

URL: https://turkish-ist.blogspot.com/?m=1

Yeni blogger web site adresim bundan böyle yeni blog'umda olacağım. Garip isimli blog yaynda olmaya devam edecektir.

Google Amcaya teşekkürler! 

Kripto Madenciliği

Bir video izledim YouTube web Sitesinden.

Üniversiteli genç bir kimse elektrikli araba tanıtımı yaparken bir de yabancı bir ülkeden  web sitesinin linkini paylaşıyor ve video içerisinde kripto (sanal para) veren bir sistemi tanıtımını yapıyordu.

İddiaya göre, yürürken kripto para kazanmak.

Yani bilgi içerik olarak fazla değilse bile süslü.

Anladığım şey ise; kimse beleşe para vermez!.. 

Düşünceme göre;

İnsanların cep telefonu İnternete bağlı kalarak gerekli izinler verildikten sonra mobil uygulama çalışıyor. Bu da mobil cihazların kripto madenciliği olarak kullanılması olduğunu anlıyorum. Doğru mu anladım, bilmiyorum.

Google play markette bedava internet ve para kazanma vaad edenlerin mobil uygulamaları var. 

Soru: onlar neden vaad te bulunuyorlar?

En gerçek vaad Allah'ındır.

Düşünün ve sorgulayın, araştırın.

Son olarak; bu kazanma vaatleri Helal mi?

Yasal, güvenli ve helal kazanç daha hayırlıdır. 

Bu yazım sizi aydınlatmıştır, belki.

Ben mi biliyorum? Ben ne biliyorum ki!

Her şeyi en iyi Yüce Allah daha iyi bilir. 

Kısa not: bugün birkaç saat evvel bilgi sahibi olduktan sonra hemen İnternete kavuştum 

Ki size bilgi vermek için. 

Ben reklam işleri ve para kazanmak için çalışmıyorum. Ben farklı bir insanım.

2022 ilk Ramazan

Ünlü yuncu Beren SAAT iklim zirvesinde aslında ne söylemek istedi?

Ben cevap vereyim;

Sizler (benim ifademle): Erbakancılar) siz geçmişte çok sıkıntı çektiniz. 

Siz de bu gün çok ferah sınız ama halk mutsuzken ve sıkıntı çekiyorken ne den çözüm getir miyorsunuz? Bu benim ifademle böyledir.

Beren hanım ne söylemek istediğini anlayamamış olabilirsiniz ama onu kelimelerle vurmak çok kolay olmamalıdır. Çünkü müslümanlık vurmak değildir.

Ön yargılar, öfke, nefret, kibir ve kin, hınç, intikam,  nefsani arzular ve kıskançlık...vb. ateşte yansa keşke.

Bolluk ve imkan içerisindesiniz. Öyleyse tövbe edip asıl gerçek doğruları yapınız Erbakancılar, CHP, HDP, AKP ve diğer.

Yaşlı bir Amca sokakta satış yaparken zabıta gelip ürünlerini sergilediği tezgahı ürünler ile birlikte alır. Ve o Amca bey hüngür hüngür ağlayarak kendisine yapılan bu yanlış uygulamayı gözlrinden akan yaşla izlemek zorunda kalmış. Ve bu zabıtaların yaptığı ilk de değil aslında.

Her siyasi partinin seçimle yerel yönetime gelir ve belediye başkanından tutun da personellere kadar siyasi dir. Siyaset tarafından yönetilir belediyeler.

Halbuki siyaset ülkemizin mutluluk kaynağı değildi. Sorunlar çözümsüzlüğü veya geçici çözümler siyasetin eseridir. 

AKP ile bize yansıyan mutluluk nedir? Eğer cebinizde para varsa Millet bahçesine gidip bir bankta ücretsiz oturarak dinlenmek oldu.

Hayat pahalılığı geçmişte de vardı bu gün daha fazla hissettik. 

Sayın siyasiler evet güçlü sizsiniz. ben de sokakta satış yapan bir sokak satıcısı oldum birkaç aydır. Çünkü desteğiniz yoktur. O destek gibi görünenler herkese değildir olduğunu anladım. Çünkü arkasız sıradan bir vatandaş idim.

Siyasilerin yasaları doğrular içerse idi o Amca bey hüngür ağlamıyacaktı. Çünkü yasalarınızda ve yasak içeren talimat ve kurallarınızda sokak satıcısını dışlama var ve böylece yasal satıcı korunmuş hem de bazı siyasi güçle getirilen insanlara da kapı açılmış gibi.

Gerçek hukukçuların yapması gereken iş insanı mutlu edecek kanuni düzenlemeler ile Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının sokak atıcılığı bir kabahat olarak kabul görmesin artık. Sokakta satış yapılabilir ama gerçek yasa ve kurallara uygun olarak vb. Gerçek hukukçuların gerçek doğruyu yapması vatana ihanet olmaz. 

vatana ihanet ile suçlamak bir insanı bu kadar kolay olmamalıdır.

Aynı siyasi görüşte hiçbir insan olmak zorunda değildir. Sırf bir eleştiri oldu diye o kişi vatana ihanet ile suçlamak son bulsun artık.

Müslüman insan sadece Allah'a kul olmalı ve bir insanı tanrılaştırmamalıdır. 

Son olarak; AKP lideri de kurnaz. Ayrımcılık eleştirisini ırkçılığa getirmek ya anlamamak ya da kurnazca başka tarafı suçlayıp kendisini kurtarmaktır. 

AKP seçtiği insanlara destek verir ve öyle herkese değil sadece bazı kimseler iyi maaş ve makam alır. Ayrımcılık konusu şimdi anlaşılıyor mu?

hayat bedava olsa pahalılık olur mu? Veya insanların cebinde para olsa hayat pahalı olur mu?

Son not:  pahalılıktan ve ekonomik sorunlardan dolayı Eminönü'nü ve Marmaray, vapuru vb. özledim. 

En iyi Müslümanlık biz de ve her nedense pahalılık ve fakirlik, sömürü... vb. biz de.

Torpilcilik de biz de bu ayrımcılık değil mi?

Biz müslüman mıyız? Kulluk kime? Tanrılara mı kulluk?

Açıklama: Bu yazı doğru olmayabilir. 

bu yazının ve her yazının sorumlusu benimdir.

Gerçek doğru yapılsa idi senin doğrun olur muydu? veya size öğretilen doğru için o sıkıntılar ve mücadeleler olur muydu? Veya diğer ifade soruyla; 

Gerçek doğru için o mücadele anlamı olan bir şey olur muydu? 

İçi dolu olmayan her şey anlamsızdır. 

İçinde sevgi, saygı ve Allah içermeyen o doğrular içi boştur. Size yanlış anlatılan her şey doğru mu?

ben ne biliyorum ki? Evet, hiçbir şey.

Allah daha iyi bilir. Ben bilen bir insan hiç değilim. 

Kümesiz insan olmak Allah'a kul olmakla engel değildir.

Hiçbir kümenin insanı değilim ve de olmak istemem.

Hayırlı Ramazanlar!

Savaş ve Enflasyon

Haber içerikleri yayınlayan web sitelerinden bir manşet okudum.

Ukrayna vatandaşlarından bir kısmı Ülkemizin Antalya iline yerleşmek için kiralık evlere yönelmişler. Kiralık evler yoğun talebe kira artışı olarak yüksek rakamlara evrilmiş.

Antalya ilimiz aldığı talebe yüksek kira ücretleri olarak ev sahiplerinin yüzünü güldürmüş.

Yahu Vicdan nerede?

Savaştan kaçmış insanlar bir ev kiralamak istemiş ama fiyatlar çok pahalı.

İşi ve eğitimi, hayatını Ukrayna'da bırakmak zorunda kalan insanlara bir tokat ta bizim insanımız atmış! bu ne Açgözlülük ve fırsatçılık!..

Ukrayna vatandaşlarının geleceği belirsiz iken Açgözlüler kiraları artırıyor yahu!

Ukrayna'lı halkın yerinde biz Türkler olabilirdik. 

Bu Savaş değil Rusya'nın Ukrayna'yı işgali ve bu işgal eğer başarılı olursa diğer Ülkeler de huzurlu olamaz. Belarus ve diğer ülkeler huzuru bulamaz. Bu açık ve nettir.

Putin'den sonra gelecek liderlerin yapması gereken işi de Putin'den bir farkı olmaz. 

Bu çok Eski Liderlerin bir vasiyeti gibi bu Putin'in yaptığı.

Ama Putin aklını kullansa ve vicdanen bu vasiyeti işleme koymaz idi. 

Benim görüşüm böyledir. 

Bu savaş değil İŞGAL. Rus İşgalidir.

Rus halkına çağrım; kendi ülkenizde huzur istiyorsanız kendiniz barış ve sevgiyle akıllıca yönetin ülkenizi. Eğer liderler diyorsanız o sizin bileceğinizdir ama ben derimki; ülkenizi onlar değil siz yönetin barışçıl ve akıllıca olarak. 

Türkiye Cumhuriyetini Halk yönettiğinde ne fakirlik olur ne de sömürü... Terör bile bitecektir veya Terör besin kaynaklarını kaybedecektir. Terörün besin kaynaklarından birisi cehalet ve cahil halktır.

Daha önceden yazmış ve tekrardan yazayım;

Enflasyon canavarı yoktur. Bu enflasyon canavarı sömürgecilikten ve açgözlülükten beslendiği için o aptalların uydurması olan bir bahanedir. Bahaneler ise yalan.

Savaş ve enflasyon, kominizm, sağ ve sol siyaset, kapitalizm vb. Bunlar insan ürünüdür.

Eğer biz insanlar aklımızı doğru kullansaydık siyasetçiler değil de kendimiz ülkemizi yönetirdik. 

Çağımızın İsyanı

Arabesk müzik nasıl çıktı?

Varoş insanların hikayelerinden ve varoşluktan beslenerek.

Rap ve Hipop nasıl ? 

(Tahmini olarak ifadem); 

Gençlerin isyanından. Açıklayım;

yaşça büyüklerin emirleri ve her şeye karışmasından dolayı sanıyorum. Bu da kendisini ifade edemeyen gençlerin bir ifade biçimli tepkisi oldu Rap ve Hipop.

Pazarda ve dükkanlarda satılan bir çok ürün var ve bunlar hem görsel olarak hem de kalite olarak da berbat.

Peki biz çağı nasıl yakalarız?

Cevap: basit. 

İnsanların varoşluktan kurtarılmasıyla. Nasıl ?

İnsanlar itilip-kakılmaz ise ve iyi bir eğitim alırsa, ekonomileri düzelir ve seviyeleri yükselirse.

Yani, Arabesk ve Rap ve Hipop müzikler, kalitesiz ve berbat elbiselerden filmlere varıncaya kadar her şey düzelir Evel Allah.

Çünkü halkın cebinde para oluştuğunda ve iyi eğitimli insanlar daha iyi seçimler yapabilecektir. 

Bilgilenmiş ve parası olan insan çözüm üreten ve üretime olumlu etki eden insandır.

Bir daha açık ve net ifade edeyim;

Türkiye Cumhuriyeti halkıyız. Bu bilinsin artık.

Bir kez daha ifade edeyim;

Türkiye Cumhuriyetini ve Dünyayı sadece Peygamberler veya Havva Anamız, Mübarekler, Mesih ve Mehdi veya Mübarek Ali'miz ve diğer mübarek halifeler eğer hiçbiri Ülkemizi ve Dünyamızı yönetmeyecek ise sadece Ülkemizi ve ülkeleri Halk yönetmelidir.

Siyasetsiz olarak.

Not: Kümeler değil Halk yönetsin.

Soner Arıca'nın Piyano eşliğinde Ağla isimli şarkısının klibini izlemek için YouTube:

https://youtu.be/jdfPUddefuk

İnsanlar bilgili ve zenginleştikçe daha iyi olacaktır hayat... Sömürü ise zalimce.

AkP'li Dış işleri bakanı ve Erdoğan'a cevaptır; İğneyi hiç kendinize batırmayı denediniz mi? Mecedes arabanın lüksünde selam vermeye benzemez Erdoğan efendi hazretleri!!!

Halkın parasıyla lüks hayat içinde gülücük'e benzemez Erdoğan!

Sokak Satıcısı Olmak

Bu görsel temsilidir. www.pngwing.com ve Photoroom mobil uygulamanın katkılarıyla hazırlanmıştır.

Ben birkaç aydır sokak satıcısıyım.

Çünkü destek yok!.. var ama ben almadım.

Zabıta tarafından kovalanan veya malına el konulan olmamak ve Devlete vergi ödemek için AKP'li ilçe belediyelerinden İ.B.B. belediyesine varıncaya kadar hepsinden izin almak için müraacatlarım oldu ama yine red edildim. Muamele de cabası.

Çünkü arkasız ve parasız gittim belediyelere. 

Sade vatandaş olmanın mutsuzluğunu yaşadım. Yaşatılan da cabası.

Peki ben ne öğrendim?

Cevap: Kabahatlar kanuna göre suçlu olduğumu ve yasak uygulamalarının, kurallarının en aykırısı olduğumu öğrendim.

Ve ben en büyük darbeyi İnsanın dışlandığını öğrenmiş bulunmaktayım.

Açıklayım;

Hayata baktığınız da göreceksiniz bazı insanların gıda ve gıda dışı sokakta, caddede, trustik ve önemli konumlarda satış yaptığını.

Bu insanlar: kimi izinli kimi de para ödemiş ve diğer siyasi bir güçle gelmiş. 

Ve düşünün; Büyük Ada da Vapur iskelesinde Türgev vakfının nasıl geldiğini. Siyasi güç AKP'nin olduğundan dolayıdır.

Çünkü Erdoğan efendi bütün kanunları çiğneyerek bazı dernek ve vakıf, kişilere ayrıcalık tanımıştır vb. Olarak anlayabiliriz.

Ben Allah'a inandım o tanrılara değildir.

Tüm sokak satıcıları ekmeğini kazanıyorlar ve ben onları eleştirmem.

Siz de bilirsiniz arkanız veya torpiliniz varsa işiniz oluyor.

Neden anlattım?

Eğer akıl vicdanını tanrılara teslim etmemiş hukukçular varsa bu çarpıklığı ve düzene, saçmalıklara çomak sokması elzemdir. Ve doğrudur.

Çünkü bu dışlama ve suçlama kanun olarak, uygulamalarda, kurallar da maalesef var ve siyasi iktidarın ve belediyelerin geçmişten gelen bu insanlık dışı adalet ve hak-hukuk içermeyen sürdürdükleri  bu yanlışa dur demek elzemdir.

Bir bilgi: Helal ekmek kazanmak isteyen her şeye karşı duyarlı, adil ve temiz olmalıdır. Temizlik insanın da temiz olması gerektiği gibi satılan ürünlerin de temiz olması gerekir ve de helal iş ve ürün çok önemlidir. Bu da benden olsun. Çünkü kolay olduğu halde pek dikkat edilmiyor ülkemizde helal sadece kelimeden ibaret değildir.

Putin de yanlış yaptı ama Erdoğan da yanlış yaptı. Erdoğan'nın yerleşirdiği elemanları da yanlış yapmıştır. 

Günümüzün CHP'si de yanlış yapmıştır.

Bugün de ifade edeyim ki; En son Lider sadece Mustafa Kemal Atatürk'tür. Diğerleri "hava civa". bom boşturlar. Merhumlardan iyiler vardı ve bunlardan birisi Saygıdeğer Bülent Ecevit ve Merhume Eşi Rahşan Ecevit hanımefendi. Turgut Özal da iyi dir. 

Size göre başka kişiler değerlidir.

Bu yazı sadece beni bağlar. Sayın Erdoğan'a açık ve net ifade edişim ve tüm Erbakancılara, dincilere;

Sizin dininiz sizindir. Benim dinim banadır.

Erdoğan'a şunu da ifade edeyim;

O 15 Temmuz Fetö darbe girişiminde yoktum, o sokaklarda. Ben ne Fetöcü oldum ne de sana tapan olmadım ey Erdoğan !

Allah'tan başka İlah ve Tanrı yoktur.

Not: size yazdığım her şeyi ispatlayamıyabilirim. 

Haklı veya haksız isem en iyi Allah bilir.

Son not: 

Gerçek hukukçular doğruları yapacak ki halk ve insan mutlu olsun. Biz de insanız.

iki ünlü kişi tartışmış.

Cübbeli Ahmet Hoca ile Serdar Tuncer arasında sert tartışma

Haberler. Com web sitesinden alınmış başlık.

Cübbeli Hoca lakablı kişi ile Serdar Turgut tartışmasına kısa bir yazıyla dahil olmak değil de tatlıya bağlanması için bir kısa yazım olsun istedim. Kimbilir belki barış yaparlar.

İki insan ve her ikisi de TV'den tanınıyorlar.

Serdar, bir TV kanalında İslami program yapar ve konuklarıyla programı sürdürür.

Cübbeli ise, TV'ler de İslami konuşmalar yapar bir konuk olarak fakat bir TV kanalında İslami bilgiler verir. 

Her iki isim din kardeşidir ve konu gereksiz olduğu için çok saçma olmuş tartışma gibi görünen bir .... . Neyse. Anlayacağınız tartışma değildir.

Bence gerilime hiç gerek yoktur aslında. 

Bir tebessüm ettirecek ifadeler olmalıydı. 

Orta da bir yanlışlık yok halbuki.

İslam insana gülmeyi mi yasakladı? "Hiç haberim yoktu"!

yanlış bakış açısıyla gerginlik yaşanmış ikisi arasında. Ne gerek var ki.

Konuyu yanlış yerlere çekmeyiniz! Tatlıya bağlayınız.

Cübbeli kızına ne demiş? 

Cevap: gençler islam ve namaz hakkında bilgi alır demiş cevaben kızına ve kızımıza.

Cübbeli hoca bundan yola çıkarak şunu düşünecek ve söyleyecekti Serdar'a.

Serdar kardeşim, belki programına aldığın hanım kardeşimiz belki islama yumuşar ve içinde sevgi kelebekleri kalbinde ilahi okur...vb ve böylece ister Cübbeli isterse Sedar birbirlerine bu cevabı eğer kabul ediyorlar ise birbirlerinin kalbini kırmasın ve tebessüm etsinler birbirlerine. 

Evet, her iki din kardeşi düşününce anlayacak ve birbirlerine Merhaba diyecektir.

Bilgi de vereyim.

Haber altına yazılan yorumlar hiç de iyi bir seviye değildir. Çok düşük.

Ne demişler? Cevap: Bilmek ne güzel.

Dersimiz nedir? Cevap: İnsan Olmak.

Haberler.Com Web URL: https://www.haberler.com/danimarka-da-turk-vatandasina-kraliyet-madalyasi-14791980-haberi-yorumlari/

Danimarka'da yaşayan Türk vatandaşına 41 sene aralıksız çalıştığı için kraliyet liyakat ödülü verildi

AA - Atila Altuntaş - Güncel
12.03.2022 15:14 - Güncelleme: 12.03.2022 16:59

Danimarka'nın Helsinge kentinde yaşayan 70 yaşındaki Türk vatandaşı Mustafa Çolak, 41 sene izin kullanmadan çalıştığı için, Danimarka Kraliçesi 2. Margrethe tarafından kraliyet liyakat ödülü olan "uzun hizmet madalyasına" layık görüldü.

Bu haber ve fotoğraf: www.haberler.com web sitesinden alıntılanmıştır.

Ve ben, yazıyorum:

Türkiye Cumhuriyeti siyasileri, Patronları, örgütleri ve halkı olarak alacağımız ders nedir? Cevap: İnsan Olmak. 

Ey, efendiler! insanı insanlıktan soğutan ve öldüren eserinizle gurur duyunuz! 

Vatanını terk etmek zorunda bıraktığınız insanlardan  eserinizle de gurur duyunuz!..

Haberler.Com web sitesinden aldığım bu bize tokat atan haberin altına haberin içeriği ile yapılan yorumları okuyunca da kahroldum.

Biz Türkiye Cumhuriyeti halkı değil miydik?..

Başımızı utançtan eğdiren o bizi küçülten sözler ve ifade bile olamıyacak kadar yargılayıcı ve alaycı vb. üslübunuz ile gurur mu duyanlar mı var ? Vay ve vah!

Eğer iyi bir ders alacaksanız öyleyse doğru olanı yapınız. Fakirliği de ortadan kaldırınız. Ve o gururunuzu ve alaycılığınızı da çöpe atınız.

Kula kul olmayınız!..

Cennet vatan istiyorsanız eğer ilk yapılması gereken iş: ADALET, HAK-HUKUK vb. bunları çöpten çıkarınız. "Cahilliği çöpe atınız".

Devlet içinde devlet olmayınız! Hayatı bedava yapın veya ucuzluk ve kaliteli olsun. Sorumluluk çöpe atılmasın.

Adam kayırma ve torpil haklar açısından doğru ele alınsın ve de Adalet şaşırtılmasın. 

ADALET ÇOK İYİ TESİS EDİLMELİDİR.

Yanlış yanlış ve yalan da yalandır.

Ülkemizi Peygamberler veya mübarekler yönetmelidir. Eğer olmayacaksa sadece Halk yönetmelidir. 

Ancak siyasi hiçbir emare asla olmamalıdır.

Kümeleşmek fayda mı getirdi, bir düşünün.

Siyaset: çıkar ve menfaat gözetir. 

Siyaset yalan içerir farkında olunuz.

Not: evet bazı okuduğum haberler yerine bir yazı paylaşacaksam eğer bir vatandaşımız ve büyüğümüzün haberini paylaşmaktan daha doğru ne olabilirdi ki.

Çünkü haber içeriğinde bize anlatılan var. eğer duymak yani yüreğimizle ve aklımızla duyacaksak... İnsan olduğumuzu hatırlayıp iyi ve adil doğru işleri ve bir şeyleri yapacaksak sevgili vatandaşlar.

Siyasilerin peşinden koşmayıp da ülkemizi kalkındırmanın yolun halkı ve tabiatı, işçiyi, çiftçi..vb. yani kısaca; insanları ve tabiatı mutlu etmekten geçiyor. Birbirimizi yermek asla mutluluk getirmez. Hepimiz insanız.

Halk seçimini yapar ise, bu seçim 2023 Siyasi seçiminde illa ki siyasiler meclisimizde halkı temsilen değil gerçekten temsil edecekse doğru adil olsunlar. Kümeleşmenin değil ve birilerini kayırarak zengin etmek yerine halk ve tabiatı mutlu edecek doğru ve adil işler yapsınlar isterim.

Beni yalancı çıkarmak için canla başla çalışacak siyasi partilerimiz olmalı meclisimizde. Ve de kendi geleceğini düşünmeyen halk ve tabiat için adil ve doğru işler yapacak vekiller ve yöneticiler olmalıdır.

Ancak yalan ve siyaset ile olmaz efendiler.

Sadece Allah için gerçek iyi işler ve doğrular yapılsın isterim ey, efendiler! 

İlla ki siyasiler 2023 seçiminde olacaklar ise meclisimizde ve yönetim de öyleyse HDP haricinde kimi getirirseniz getirin sevgili halk.

Ama bu 2023 seçimi hilesiz olursa seçiminiz ne olursa olsun saygılıyım halk. Ancak yanlışa doğru demeyeceğim ne de yazmayacağım.

Ders; ders  alınmak içindir ki yanlış ve hatalar başka isimlerle bile dahil tekrar etmesin... tekrar eden yanlış ve yalanlar vb. işler hep üzüntü verir biliyorsunuz değil mi?

Madem ki 2023 seçiminde oy vereceksiniz size çok kolay bir anlatım yapayım;

kızlar ve erkekler bir birlerini seçmek için bir değerlendirme yaparak aile kurabiliyorsa siz de siyasi partileri ve kişileri değerlendiriniz. Ve seçiminizi değerlendirmenizden çıkan neticeye göre seçim yapınız veya istediğiniz gibi. Anlaşılıyor mu?

Ancak her tatlı söz bir örtü mü? Bu nu da düşünün. Karar sizn olsun Türkiye Cumhuriyeti Halkı. 

Örneğin; Cumhurbaşkanı veya kendi deyimi ve yasası gereği Türkiye Cumhurbaşkanı izlediğim bir TV'nin haber programında kendisini az alkışlayanları ya azarlıyor ya da eleştiriyordu.

Eğer R.T.Erdoğan Tanrı olsa idi böyle bir şeye neden ihtiyaç duysun ki. Veya bir Peygamber ya da Halife? Bir düşünün.

Bir lider kendisini alkışlatmak için devletin ve belediyenin kasasından harcamalar yapıyorsa o lider doğru ve adil bir lider olabilir mi?

ya da o lider bir belediyenin halkın ulaşımı için yapılmış olduğu bir iskeleyi bir vakfa verdiğinde bu halkın haklarına ve devletin konumunu ve de halkın haklarına bir tecavüz veya istismar olmuyor mu? Ya da birilerinin mutlu edilmesi için adalet ve hak-hukuk çiğnemek de değil mi?

Siz belediyeden hizmet almak isterseniz ya arkanız olmalı ya da listelerine uygun kişi veya basın ve medya üzerinde olan bir haberin olumlu etkisi. 

Siz halk olarak bir değerlendiriniz. 

Aklınızı siyasiler veya efendiler yönetmesin. 

Karar sizindir Türkiye Cumhuriyeti halkı.

Son not:

Allah'tan başka İlah ve Tanrı yoktur. 

Yüce Allah daha hayırlıdır.

Hiçbir ölüyü ve yaşayan bir insanı ve bir şeyleri Tanrılaştırmayın ne de Putlaştırmayınız!..

Ve hiçbir kimseyi küçümsemeyiniz.

Savaş ve Barış ya da

Gönül isterki Barış olsun.

Gördüğünüz üzee Rusya kararlı.

Nato desen konuşuyor.

Ukrayna çok zayıf.

Rusya çok güçlü.

Güçlüler hep zayıfı ezer.

Rus Putin kinin ateşiyle yanıyor olabilir.

Rus Putin keşke insanlığı hatırlasa ve Meryem Anaya duyduğu sevgi ve saygı Ukrayna'ya barışı getirebilir.

Eğer hiçbir çözüm yoksa acilen Nato birliğini devre dışı bırakacak yeni bir güç birliği oluşturarak Rusya'nın durdurulması sağlanmalıdır. Ve bu yeni güç birliği birkaç ülkenin bir araya gelmesi gerekiyor.

Düşünün; Bosna Herzek'te seyirci kaldı insanlık. ve bu insanlık Filistin'e de seyirci. Suriye'ye de hepimiz seyirci kalmadık mı?

Taliban'ın yaptıklarına da seyirci değil miyiz?

Enflasyon canavarının yaptıklarına da seyirci değil mi insan evladı olarak bizler?

Enflasyon canavarı ismini veren de insan ve Enflasyon canavarını yaratan da insan değil mi?

Biz insanlarız aslında Enflasyon Canavarı.

Enflasyon Canavarı yaratmak işimize geldi çünkü suçu hayali bir yaratığa atıyorduk. Böylece işin içinden sıyrılmak çok dahice gibi görünen bir aptallığı insanlığa yutturduk.

Tekrar ifade ediyorum;

Syn, Erdoğan ve ailesi, Erdoğan'ın ekibi, Erdoğan'ın Müsiad'ı, Erdoğan'ın Basını, Erdoğan'ın Türgev'i, Erdoğan'ın tarikatları, Erdoğan'nın tüm dostları ve patronları halkın ve bizim tüm faturalarımızı eksiksiz tam olarak ödenmesini ve yoksulluğun sonlandırılmasını da ve ayrımcılığı, dışlama vb. Birçok hatayı düzeltmelerini insanca talep ederim. 

İmamoğlu ve Millet ittifakının gizli ve açık üyelerine de yazıldı bu kelimeler. Sanmayın ki bilinmiyorsunuz!

Aksi halde gereği evvelAllah yapılır. Allah-u Ekber.

Not: bu tehdit değil. Ancak istediğiniz her zihinde yorumlamak hakkına sahipsiniz.

Fatih'in logo isyanı mı Sorunlar ve Savaş mı daha büyüktür?

Sayın, Fatih Altaylı'nın gündemi gördüğünüz logo olmuş.

Bir vatandaş ve eski galatasaraylı olarak büyük bir sorun görmedim. Bir logo için proplem oluşturmaya ne gerek var Sayın Altaylı?

işi veren şahıs veya kurum tasarım ekibinden bir logo istemiş. Birkaç logo tasarlanmış ve işi veren kuruma örnekleri gönderilmiş. 

İş veren şahış veya kurum da örneklerden bir tanesini seçmiş veya kendi biriminden yetkili kişilerin önerisine sunulmuş olabilir. 

Sayın, Altaylı'nın gösterdiği logo bir demo ürün olabilir. Bir öneri ürün olabilir. Yani henüz karar aşamasında olan bir demo ürün olabilir.

Velev ki demo değil de gerçek ürün olsun. 

Ne fark eder? Orta da yanlış bir şey yok!

Tasarım ekibinin ve seçimi onaylayanların heyecanın üzerine acı kahve içilir mi Sayın büyüğüm Altaylı? 

Saygı değer büyüğüm Hıncal Uluç dahil Sayın Altaylı da ülkemiz için önemli olduğunuzu hatırlatırım. Sevgili ve değerli büyüğüm Sayın Aziz Üstel'i sevgi ve saygı ile hatırlarım.

Ne gerek var Fatih Ağabey?

Örneğin; Büyük Çamlıca Camii için hükümet dünya para harcarken hiç vatandaş nasıl yaşar ve faturalarını kolaylıkla ödüyor mu düşüncesiyle bize mi soracaktı? Halbuki Millet denilerek yüceltilen insanlara neden sorma isteği duysun ki hükümet?

Pandemi öncesinde açılışlara miting havası vermek için dünya para harcamış hükümet bugün kü ekonomik sorunlardan halkı kurtarabileceğini hiç sanıyor musunuz?

Rusya, Ukrayna'yı alırsa sırada ki ülkeler için bir tehdit olmayacağı sanılıyor mu?

Belarus da sanmasın ki Rus kanatlarının altında silah yok!

Rusya Ukrayna'yı düşürürse planın diğer aşamaları olan birkaç ülke için de plan devreye alınacaktır.

Rusya'ya boyun eğmemek için Belarus dahil o bir kaç ülke Ukrayna'ya destek olmalıdır. Birlikten güç ve kuvvet doğar.

Bu savaş ekonomiyi de etkiledi. Fakirlik devam edecek. Zenginler bile fakirleşebilir.

Sayın, Fatih Altaylı sizce sorun gerçekte ne?

Barış çok iyidir. Barış her sorunu çözer.

Not: belki hiçbir şey bilmeyebilirim buna tarih de dahil ama yanlışı da savunacak değilim.

Son not: basın manşetinden gördüm. yazımdan hemen sonra belki bir iki saat oldu göreli yeni düşen Belarus manşetini.

Belarus Rus tarafını düşün ve yazımı oku. 

Sen Belarus savaşa dahil olacaksan yanlış tarafı seçtin. Zalimin tarafı seçilmez. Barış taraflı ol veya Rusya karşısında olsan.

Ben Barış taraflı ama asla bu savaşın Rus tarafı değilim.

Rusya ve Ukrayna

Gördüğünüz bu fotoğraf haber web sitelerine düşmüş. Beni duygulandırdı.

Ukrayna'dan bir sığınaktan veya bir köümürlükten çekilmiş bir manzara değil de endişenin ve korkunun fotoğrafı olmuş. 

Rus Lider Putin'i kendi matematiğimle anlatayım. 

Eğer bizim ülkemizde doğu bölgesi ayrı bir ülke olsaydı evet Putin'i anlardım. Kürdistan hayalleriyle Kürt vatandaşlarımızı kandıran HDP ve PKK ülkemizin doğu illerine Kürdistan bayrağı çekse idi çok sert karşılık alırdı. 

Ancak Ukrayna PKK gibi değildir. Hele hiç değildir. PKK bir katil terör örgütüdür. Ve kandırdığı Kürt ve Solcu vatandaşlarımızın da katilidir. PKK sadece Türklerin değil Solcunun ve Kürtlerin de katilidir Saygıder insanlar. 

Masallara ve kahinlere inanmayınız!..

Nasıl buldunuz matematiği mi? 

Putin aslında barışçıl çözümle çözerdi ama dediğim dedik. 

"Sen doğru yapmadın Putin".

Ben Rusya'da daha adil ve dürüst seçimler olsun isterim ki ne Putin ne de benzer icraatleri olan insanlar veya zihniyetler gelmesin artık. 

Rusya barışçıl ve barıştan yana politika üretecek ve izleyecek lidere ihtiyacı var. Veya Rus halkı kendisi yönetsin ülkesini ama barış ve adaletli.

Savaşın hiçbir kimseye faydası yoktur.

Ülkemizde sorunları doğru çözmesi gereken halktır. Ve Halk ülkemizi yönetmelidir.

Barış için bir yazımda liderler sorunları çözemiyorlar ise bir futbol maçı ile çözümü bulmalarını tavsiye etmiştim. Şart değil ki fotbol, diğer spor branşlarından herhangi bir ve satranç gibi çeşitli oyunlarla da çözüm aranabilir. Hem çözüm hem de iletişim bakımından bence en barışçıl yöntemlerdir bu anlattığım yöntem.

Barışa Evet ama Savaşa Hayır!

Bu yazı: 22 Şubat 2022 ve gece itibariyle saat: 00.22

İstanbul, Türkiye Cumhuriyeti

Parasız adam gereksizdir!

Magazin basınından haber başlığı: parasız adam gereksizdir!

Bir şarkıcının kızı "parasız adam gereksizdir" demiş magazin basınına.

Daha önce de başka ünlü bir kadın benzer açıklaması veya doğrulayıcı bir sözü olmuştu birkaç yıl önce magazin basınına.

O kadınlar ve gerçeğin tokat gibi yüzümüze çarpan sözü;

paralı ve zengin erkek olsun ki aşk da ve evlilik de yaşansın. 

Bunlar, halkın zenginleştirdiği ünlü kimseler.

Bir bilgi; (hatırladığım kadarıyla) Kur'anda da bahsedilir. Zengin zengin ile evlensin. her kadın ve erkek kendi yaşıtı ile evlensin.

Falan filan. 

Kimseye kızmıyorum. Çünkü adalet ve hak-hukuk denge olması gerekir. Kur'an mesajı açıktır. 

Ben de farklı yaş gruplarından kadınlar sevdim. Ama uzaktan... ellerini dahil tutmadım. Hiçbir çiçeği dalından koparmadım... (...) Allah için sevdim.

Bugün ne kazandım: Merhaba dahil hiçbir şey olmadı ne de kazanımlarım yok! Çıkarsız sevmek çok zor!.. zor zanaat gibi bir şeydir. 

Yani diyorum ki; el ile tutulan ve göz ile görülen bir Merhaba olmadığı gibi ne de başka birşey yoktur. Yıllar önce gelen bir yazı kastedilen ifade ve anlam vb. değildir.

Kur'an çok daha doğru anlatır her şeyi. Biz insanlara göre evetler ve hayırlar vardır. Doğru yolu bulmak aydınlatacaktır biz insanları. İnşallah.

Eğer evlenirsem bir gün;  Eşimin Türkiye Cumhuriyetinden olmasını istemek çok zor.

Yani o beğenilmeyen veya o örgütlerin (islam üzerinden bir görüntü vererek konuşanların) ifadesi ile gevur denilip küçültülen insanlardan birisi benim eşim olmasında bir sakınca yoktur. İnsanın insana koyduğu kurallar ve yasaklar Allah nezdinde çok mu itibarlı veya saygın, değerli? 

Allah en iyisini bilir.

Hemcinslerim olan erkeklere nasihatım;

çiçekleri koparmayınız. Sevgi ve saygı, iletişim çok önemlidir. Meyveler ise yavrucuklardır. Meyveler sevgi ve ilgi istediği gibi sevgi dili ile kurulan iletişim ve eğitim çok sevgi ve hoşluk içermelidir.

Neyse. 

Farklı konuya geçeyim. 

Konumuz pahalı ve pahalaşan, daha da pahalaşacak olan bir hayat var.

Peki biz halk olarak nasıl yaşayacağız?

çözümü:

Türgev ve İlim Cemiyeti vakfı, Erbakancılara yakın tüm dernek ve vakıflar, Müsiad, Tayyip Erdoğan ve ailesi, AKP'li vekiller, AKP'li iş insanları ve AKP'nin emekli vekilleri, CHP ve HDP ve diğer siyasi örgüt ve bağlantıları, siyasi ilişkiler vesaire. İşte bunlar bizim faturalarımızın tümünü ödemeleri elzemdir ve acilen ödemeleri icap eder. 

T.M.O bile karagün dostu değil de özel sektör gibi yöneten AKP yüzünden 10-50 Lira aralığında satılması gereken bir teneke yağ olmuş 92-99 TL. İşte bu hem ülkemize hem de halka zulümdür. 

Tarım Krediyi kurduran Erdoğan bile ucuz ürün satmıyor! 

Öğrenci bile kotalı İnternet kullanmak zorunda ve zorunluluk çağ dışı bir zulüm.

Aklımızla alay edenlere yazıklar olsun. 

Hayat Bedava ya olsun ya da siz 10 TL bir fiyata  iyi kalite de sızma zeytin yağını satın alabilecekseniz iyi  hayat mümkün olur. İnşallah. Zeytin çok değerli.

Her şeyi Allah çok iyi bilir.

Ben hiçbir kimseyim ve hiçbir şey dahil bilmiyorum.

Not: birileri hep edepten bahseder diğerleri de Erdoğan'ı övmekten bahsederken  halkın ekonomik sıkıntılarına ve diğer sorunlara  çözüm neden üretilmez?

 Siz İnsan Evladı değil misiniz? 

Bu soru ile sizlere eleştirim olmuştur. Farkında mısınız? 

Yuvarlak Masa

Siyasi gündemi basından takip etmişsinizdir. Veya bilgi sahibisinizdir.

O yuvarlak masa da HDP gizli imiş algısından çok ev sahibi genel başkan K. Kılıçdaroğlu'nun basın mensuplarının önünde konuşması HDP gizli ortak mesajı veriliyor.

Halbuki HDP Ak Parti genel başkanı dahil tüm siyasi partiler bilir ki HDP PKK terör örgütünün siyasi sözcüleridir.

"Gerçek at nalı gibi At ayağında değil, Siyasilerin Alnına çivilenmiştir".

istenilse PKK katiline  büyük darbeyi HDP'li vekillerin hapse atılmasıyla ve kanuni olarak siyasi ve hayali haklarının ateşte yakılması ile büyük darbe PKK katilinin ölümle pençeleşmesine gebe olunduğunu biliniz. Bu harika bir haber olurdu basın manşetlerinde. Eğer gerçek olursa.

Neyse.

Yuvarlak masa temiz ve iyi niyet, huzur, kalkınma, mutluluk vb. İçerse idi yuvarlak masanın eksik kişilerinden Mustafa Sarıgül,  Muharrem İnce ve Mehmet Sevigen Ağabey mutlaka olurdu. Olması da gereklilik değil haktır. 

Eğer siz dürüstseniz ve karanlık ilişkileriniz yoksa niyetiniz ve hayata atıldığınızda şüphesiz, şüpheye mahal vermeyen sözler ve kanunlarınız, uygulamalarınız vb. olacak ise.

AKP genel başkanı ve Bahçeli ne demişti hatırlayınız.

%7 indirim. Bu kendi büyükşehir belediyeleri için bir talimat. 

Akıl ve vicdan nerede? Hem kendini Devlet gören Erdoğan bu %7 indirim açıklaması ve talimatı ile aklımızla alay eden medyası ile gurur duyabilir.

Düşünün Devlet denildiği takdirde kamu ve kurumlar ile Devlet olmaktadır.

Ülkemizin Devleti Tayyip devleti ve diğer örgütler ile birlikte Devletimiz devlet değil devletçik olmuştur. Farkında mısınız?

TMO bile vatandaşa 99 TL. Bir fiyat ile Ay çiçeği yağı satmıştır. Bu nedir? Devletimiz değil devletçik satmıştır.

Halbuki T.M.O "Kara gün dostu" idi".

Tarım Kredi Koop. Marketleri bile Devletimizin parası ve imkanı ile kurulduğu halde hem sinek avlıyor hem de AKP'li şahıs tarafından yönetiliyor. Ve o şahıs 62, 500 TL. Bir maaşa zam ile artılmadıysa çalıştırılıyor. 

Devlet bizim bildiğimiz Devlet değildir Türkiye Cumhuriyeti halkı.

İnşallah o hayırlı gerçek güzel günler gelecek. İnşallah.

Ülkemizi ve Dünyayı Peygamberlerimiz yönetsin ya da halk yönetsin kardeşlerim ve halk.

Eğer siyaset olacaksa lütfen HDP değil, Mustafa Sarıgül ve Muharrem ince ve diğer siyasiler olmalıdır Türkiye Büyük Millet Meclisinde ve  ülke yönetiminde de.

Eğer siyasetçiler olacaksa; şahsi düşüncemde asla Erbancılar ve Tayyipçiler, HDP yoktur. zaten Erbakancılar ile Tayyipçilik diye bir ayrım yoktur. Farkında olunuz. Ayrı da olsalar bile aynı kümenin içindeler aslında.

Herşeyi Allah daha iyi bilir.

Eğer bir karar değişikliği yapmaz isem benim kararım hiçbir siyasi partiye oy vermemek. Yani boş zarf veya geçersiz oy ile. Siz insanlarında böyle bir hakkı var.

İyi düşünün! "Yağmurdan kaçıp doluya tutulmak var"...

Biz halk olarak ülkemizi kendimiz yönetirsek daha doğru olacaktır.

Her şeyin en doğrusunu Yüce Rabbimiz Allah çok daha iyi bilir.

Ben hiçbir şey bilmeyen bir hiçim.

Teşekkür;

Tarkan Tevetoğlu'na diyorum ki Allah sizden ve ailenizden razı olsun. Çok teşrkkür ederim. Ayrıca da sizden ve ailenizden özür dilerim.

Tarkan'ımızı  yeni şarkısı üzerinden eleştiren millet vekillerine bir eleştiri de ben yapayım.

Tarkan'ımızın alnından öpüp madalya vereceğiniz yerde eleştiriyorsunuz da düşünmüyorsunuz ki! Lideriniz sizden her istediğini neden kolaylıkla alıyor şimdi anlıyor musunuz? Bana bile teşekkür etmeniz gerekecek. 

Geççek, Tarkan

İŞTE TARKAN'IN ŞARKISI GEÇÇEK'İN SÖZLERİ

Politik mesajlar içerdiği düşünülen şarkının sözleri şöyle:
"Hep köşeye sıkıştırmadı mı?
Daha önce de sanki
Sırtımızdan vurmadı mı?
Bu kaçıncı darbe ilk değil ki
Düştük evet ama kalkmadık mı?
Biz hep hayata meydan okumadık mı?
Sen ferah tut içini
Biz neleri atlatmadık ki

Geççek geççek elbet bu da geççek
Gör bak umudun gününü gün etçek
Oh oh zilleri takıp oynıycaz o zaman
O çiçekten günler çok yakın inan

Gitçek gitçek geldiği gibi gitçek
Her şeyin sonu var, bu çile de bitçek
Oh oh zilleri takıp oynıycaz o zaman
O çiçekten günler çok yakın inan

Dayan, çoğu gitti azı kaldı
Yapma! Güze, kışa boğma yazını
Yakındır sabrın zaferi
Düştük evet ama kalkmadık mı?
Biz hep hayata meydan okumadık mı?
Sen ferah tut içini
Biz neleri atlatmadık ki

Geççek geççek elbet bu da geççek
Gör bak umudun gününü gün etçek
Oh oh zilleri takıp oynıycaz o zaman
O çiçekten günler çok yakın inan

Gitçek gitçek geldiği gibi gitçek
Her şeyin sonu var bu çile de bitçek
Oh oh zilleri takıp oynıycaz o zaman
O çiçekten günler çok yakın inan

Çok uzattın vallahi bıktık
Bi durmadın vermedin ki aman
Hadi yeter artık fena bunaldık
Düş babam artık düş yakamızdan

Var bir hayır her şerde dedik
Oturduk bir dolu ders de çıkarttık
Ama yeter artık, anladık tamam
Düş babam artık düş yakamızdan

Beni sorarsan
Ben de iyi değilim pek
Kalmadı eski neşem hiç
Tadım tuzum yok pek
Dar dar dar geliyor
Ruhuma bedenim
Har har yanıyorum
Küle dönmek üzereyim

Bi suyun akışındayım
Bi gidiyorum tersine
Bi arkadaşım ümitle
Bi aram açık kaderle
Lakin sabrın sonu selamettir beklerim
Gün doğmadan neler doğar bilirim"

Sayın Ziyaretçi; MyNet web sitesinden alınmış bir alıntıdır.

Söz ve Müzik: Tarkan Tevetoğlu

Yani, Megastar Tarkan.

Allah razı olsun Tarkanımızdan.

Hiç böyle sözler okuyacağımı bilmezdim. 

işte o kelimeler: Geççek, bitçek, etçek....vb. 

Ustalık.

Ben de yazıyorum kim okumuş veya okunmamış bilemem. Adım olmuş bir garip Murat... 

Neyse. 

Devletimiz gerçek bir devlet olduğu zaman Merhaba bir gün gelir elbet Devlet bizim olduğunda...

Lerzan Mutlu

Lerzan Mutlu'ya yazılan bir mektup.

Merhaba Sayın, Lerzan Mutlu.

Bazı yıllar size duyduğum duygular vardı..

Gelmek isterdim ama bir sözünüz veya bir şey beni sizden uzak tutardı.

Ve son olarak yeni bir açıklamanız veya muhabire konuşmanız yazıya dökülen kısacık bukleleri okudum. Çok iddialı bir söz dedim kendi kendime. 

Neydi o sözünüz? Zekaların sevişmesi! 

Bende de her insanda olduğu gibi bir zekâ var ve insan zekâsı Allah'ın bir lütfu. 

Doğru kullanılan zekâ ışıl ışıl parlar. Kimi insanlar da eğitim ve imkân nispetinde zekâ kullanımı olur. Ya az ya da çok!.. 

Meselâ ben de kendi zekâmla eğer bir gün olursa size nasıl evlilik teklifi yaparım üzerinde zekânın tasarım bölümünüde aktif ettim ve sonuç;

Bir sahne belirlenecek ve sahne dekoru yapan bir ekip ile hayalî düş gerçeğe dönüşecek.

Size en iyi evlilik teklifinin Sinderella masalının küçük bir kopyası ile evlilik teklifi yapmak olduğunu düşündüm ve zekâ da bana cevaplar verdi Allah'ın izniyle.

Neden sinderella ? 

Sizin giyiminiz, ışıltılar parlayan ışıltılara olan sevginiz ve ilginiz olduğu varsayımından çıkardığım sonuçlardan kısmen kadarıyla.

Hayâl ve tasarım gerçek olur mu bilemiyorum.

Ben de sizin gibi 45 yaşında bekâr bir insanım. Ay farkıyla sizden büyük sayılırım.

Varlıklı bir kimse hiç değilim. Masallar da her şey çok güzel. Gerçek hayat farklı.

Benim hem ekonomik hem de bir sağlık sorunum var. Sağlıklı görünsem de görüntümle ilgili bir sağlık sorunum var.

Hamdolsun Allah'a iyiyim. 

Eğer bir gün Rabbimiz lütfederse size talip olurum. 

Kendimle ilgili kısa bir bilgi vereyim;

Tahsilim sadece Orta okul. 

Ne Avrupa gördüm ne de bulundum bir yabancı ülke de. 

Görmek: Fotoğraflardan ve resimlerden, TV'den,  İnternetten. Yani, görmek kısaca.

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığımdan başka bir de zekâm vardır. ileri bir seviye değildir.

 

Allah'a şükürler olsun kimselere kul olmadım ne de putlaştırmadım bir şeyleri.

Size ve ziyaretçilerime;

Sağlık ve Sevgiyle kalın. 

Saygı ve Esenlikle, 

Murat YAZGI

Not: Elbette harika bir insan değilim.

Hatasız ve kusursuz hele hiç değilim.

Bu yazım hatalar içerebilir olsa da sözlerimin ve yazdığımın arkasındayım.

Özür dilerim hem sizden hem de herkesten.

Böyle bir yazı neden yazıldı?

Mezara neden götüreyim ki.

Ekonomik Soygun ve Adaletsiz Dışlama

Ülkemiz Tükiye Cumhuriyetinde yıllardır sürdürülen hatalar var.

Bunların bazılarna değineceğim. Bildik bir kelimelerin  ifadesi ile.

Erbakancılar ve diğer siyasi partiler halkın cahilliğinden ve duygularından istifa ettiler ve ediyorlar da.

Vatan, Millet, Halkçılık, Dini söylemler ile halkın diliyle konuşur gibi yaparak zehir saçtılar. Ve ne oldu?

Kürtçülük yapan HDP kürtlerin ve Türklerin katili PKK için mücadele etti ve Millet vekilliği ile kazandıkları onlara birer maske oldu. 

Gevur dedikleri insanlar uzaya çıktı ve uzay için üretilen uyduları gönderdiler. Erbakancılar halkın cahilliğinden dini inancından yararlanmadı mı? Hiçbir şey olmamış gibi yapmak bir sahtekarlıktır. 

Madımak ve Cem Karaca, Uğur Mumcu, Abdi İpekçi,  Necip Hablemitoğlu, Ahmet Taner Kışlalı ve birkaç suikast  da unutulmayacağı ve bu Yeşil kodlu katil veya  Saçmalığı da unutulmayacaktır.

Ülkemiz siyaseten güçlü siyasi partiler hata ettiler bu günküler de hataları devam ettiriyorlar.

Kanun ve uygulamalar dahil konulan kurallar hep insanı dışlıyor. Çarpık sistem ve düzen devam ettiriliyor ki Siyasiler, patronlar vb. İyi hayat yaşasın. 

Neden yıllardır devam eden hayat pahalılığı ve çok düşük asgari ücret var bunun açıklaması başta kanunlar da ve uygulama, kurallara baktığınız da göreceksiniz.

Para ve siyasi güç ve buna kanun ile birlikte devlet gücü eklendiğinde medya gücü şekerli çay gibidir. Tatlı bir kazanım olur..

İşte; Türgev, ilim vakfı vb. STK görünümlü siyasi güçten yararlan halkın parasıyla yaşayıp tanınan ayrıcalığın kanunlara bile diz çöktürebiliyor. Adalet ve hak hukuk Kanun aramayınız.. Tayyip Efendinin Devletini görünüz.

Tükiye Cumhuriyeti yıllardır Zincirlerle bağlanmıştır. Zincirini kıramayan devlet halka merhaba diyemeyecektir.

"Halkın cahilliği ve fakirliği işlerine geliyor"...

Halbuki Devlet merhaba diyebilse çok güzel şeyler olur.

Bu devlet ise, böyle devlet olmaz olsun!

Ülkemizi ve Devletimizin canına okuyanlara da kaymağını yiyenlere de yazıklar olsun.

"Osmanlı, Eren ile ilgili film ve diziler halkın parasıyla yaptırılır. Çünkü bu Tayyip Efendi devletidir". halk, halk ekmeğinden almak için kuyrukta bekler iken.. çekilen sıkıntılar var iken...

Her şeyi Allah çok iyi biliyor.

Ben hiçbir şey bilmeyen bir hiçim.

Kısacık yazdım. Daha detayı ise Devlet ve ülkemiz Tanrıların kulluğundan kurtulması dileğiyle. 

Gerçek hukukçular (Tanrılara kul olmayan: daha anlaşılır ifade ile; hiçbir insanın kulu olmayan) bir araya gelse doğruları yapsa kanun, uygulamalar ve kurallar insanı dışlamaz. 

Kümeleşmenin faydası değil aslında zararı olmuştur. Hem kanunlar içeriğinde hem de enflasyonun canlı tutulmasından hayatın her şeyinde görebilirsiniz. 

Eğer Allah'a kulluk iseTanrılaştırmak Tanrılaştırlanlara tapınmak ve güvenmek yoktur. Gevur demek de yoktur.

Dincilik yaparak halkı soymak ve zulmetmek yoktur Gerçek İslam da.

AKP medyasından tanınmış bir medya mensubu katıldığı özel bir kanalda kuru fasulye ile başlayan bir sözü olmuş. Eğer doğruysa bu şımarıklık ve aşağılıkça. 

Eğer doğru ise Turgay Güler, HDP, Tayyip devleti ve diğer devletçikleri esefle kınıyorum.

Her şeyi Allah daha iyi bilir.

Ben hiçbir şey bilmeyen bir hiçim.

Sayın ziyaretçi;

bu yazım ve diğer her yayınladığım ve yayınlamadığım şeylerin tümü doğru ve harika olmayabilir. 

Ben sadece Murat YAZGI isminde sıradan bir hiç ve bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım. Kanuni haklarınızı kullanınız. 

Unutulmasın ki; ben arkası olan bir kimse değilimdir. Yani işiniz çok çok kolay! çünkü kolaylıkla ve zahmetsiz haklı oluyorsunuz.

Türkiye Cumhuriyeti ve Devletinin Gerçek olmasını ister misiniz?

Eğer cevabınız evet ise hiçbir insanı tanrılaştırmayın ve birşeyleri de putlaştırmayın!.. 

Ülkemizi ya Peygamberimiz yönetsin ya da Halk yönetsin. Ancak siyasetsiz ve tam bağımsız. Çıkarsız.

Halk için

Sondakika.Com web sitesinde yeralan bu manşet haber Türkiye Cumhuriyeti halkının vicdanına bırakıyorum.

Bir şey de ben yazayım;

Isparta ilimizde yaşanan elektrik kesintisi ile ilgili çıkartılacak fatura ve hükümetin kendisi dahil ve  elemanlarının maaşını, harcamalarının da birçok fatura Türkiye Cumhuriyeti halkı öder. 

Bilmem anlata bildim mi?

Siz de seçiminizi doğru yapınız.

Ben hiçbir siyasi partiye oy vermedim ve onlara kul olmadım. 

Geçmişim de oy verdiklerim oldu. Geçmişte kaldı. Aklınızı ve kalbinizi Tanrılara teslim etmeyiniz! 

Eğer 2023 seçiminde sandığa gelirsem ve  değişiklik olmazsa hiçbir parti ve bağımsız adaya oy vermeyeceğim. 

Eğer hükümet dürüst ve vicdanlı ise  istifa etmelidir. Kamu ve Kurumları elemanlarıyla birlikte boşaltıp ne aldılarsa iade edip ülkemizi terk etsinler.

Ey, İmamoğlu ve CHP, diğer örgütler sizler de istifa edip kamu ve kurumlarımızı boşaltın. Ve ne aldıysanız iade edip ülkemizi terk ediniz.

Şimdiden sizleri bilgilendiriyorum.  Eğer ileri de olacakları tahmin bile edemezsiniz.

Allah'tan başka İlah ve Tanrı yoktur.

Allah'a itaat ediniz. O şeytan hiçbir kimseyi karanlıktan aydınlığa çıkaramayacağı gibi ne de kurtarıcınız da değildir. Zaten Şeytan yardımcınız ise cehennemi boylarsınız.

Her şeyin en doğrusunu sadece Allah bilir.

Ben hiçbir şey bilmiyorum. Ben sıradan bir hiçim.

Son not: halkı üzmeyin! 

Blok ADS - Reklâmı Engelle!

Blokada 5S

Bu uygulama ücretli ve ücretsiz kullanım ile reklâm engelleyici. 

No ADS

Adı üzerinde reklâm engelleyicidir.

Ve Blokada 5S ve No ADS VPN vari çalışır. Ekranın en üstünde küçük simgeler ile birlikte anahtar simgesi görülür. Bu anahtar simgesi çalıştığını gösterir. Bu her iki reklâm engelleyici DNS içeriyor.

Bitdefender VPN

Ücretli ama ücretsiz reklâm ve 200 MB VPN hizmeti veren bir VPN hizmetidir. 

Bitdefender security ürünü bir hizmetdir.

Proton VPN

Proton VPN ücretsiz 3 farklı konum içeren VPN hizmeti varken reklâm engelleme ise ücretli özelliklerin içerisinde yeralır. 

Proton VPN gibi uygulamalar reklâm engellemek için ücretli özellikler içermektedir.

Bu anlattığım ürünler reklâmı ister internet sitelerinden isterseniz oyun ve uygulamalar olsun-olmasın hepsini engeller.

bu size internete bağlı bir cihazdan reklâm engelleyerek diğer işlerinizi de yapma fırsatı verir. ve oyun oynarken reklâm izlemediğiniz gibi e-posta kutunuzu kontrol edebiliyorsunuz. Cihaza gelen bildirimlerden haberiniz olacak ve oyununuz kesintisiz devam edecektir. 

Elbette ücretli ve ücretsiz seçenekler vardır. Siz tercihi doğru yapınız. Tüm her şey! Örneğin; güvenli mi? Gerçekten doğru mu? vb. Sorulara açık ve net cevap varsa ve güvenli ürünlerse kullanın.

Not: Google Play Store mobil uygulamasının arama çubuğuna reklâm engelleme programı yazın veya listelenenler içerisinden seçin. 

Bu anlattığım reklam engelleyici No ADS ve Blokada 5S bir tarayıcı eklentisinden çok fazlası ve reklâm engelleme programı tanımı içerisinde yeralır.

Blokada 5S ve No ADS asla tarayıcı eklentisi olmadığı gibi tarayıcı da değildir. Kısaca,  her uygulama ve tarayıcıda ki reklâmı engeller.

VPN'ler de reklâm engelleme özellikleriyle donatılmışsa çok güçlü  💪 olduğunu unutmayınız! Ancak ücretli yararlanırsanız kısacık sürmez işleriniz.

Geçmiş Olsun

Basından öğrendiğim kadarıyla Sayın, Erdoğan ve eşi Koronavirüs hastalığına yakalanmış. Geçmiş olsun dileklerimi sunarım.

Allah şifa versin tüm hastalara.

Not: ben her şeye rağmen kin tutmadım.

Allah'tan başka İlah ve Tanrı yoktur.

istifa imamoğlu!

Basın haberleri ve fotoğraflar doğru ise Sayın, Ekrem İmamoğlu anında istifa etmelidir ve hakkında soruşturma açılmalıdır.

Yabancı bir ülkenin konsolosu ile görüşüldüyse derhal ya istifa etmeli ya da görevden alınmalıdır. Vesaire.

Daha fazla yazmama gerek yok. 

Ha şu olur; PKK'lı HDP'liler İ.B.B.'nde işe alınmışlar ise bunun yolu Hem İmamoğlu'nun hem de C.H.P. ve itifak oluşturduğu partiler dahil H.D.P. ile birlikte siyasi partiler kapatılır ve parti genel başkanları dahil tüm kadro tutuklanmalıdır. Ve o PKK'lı H.D.P.'liler de tutuklanmalıdır. Ve iyi bir soruşturma açılmalıdır. Vesaire.

Bu Murat YAZGI'nın kanunu böyledir. 

Diğer konu;

Beyoğlu Belediyesi yurtta kalan öğrencilerin yemek sorununu çözmüş.

Ama vatandaşların mağduriyeti ne olacak? 

Örneğin, sokakta satış yapamayan insanların elektrik, doğalgaz vb. Faturasını ödeyemeyeceğinden dolayı oluşan ekonomik sorunun çözümü var mı? 

İnsanların ısınmak için doğalgaz ve elektrik, kömür vb. Sorunları nasıl çözülecek?

Kar Allah'tan gelir ama para ve imkan içinde yüzen hükümet de her vatandaşı ayrımcısız mutlu etmek kanuni zorunluluğundan evvel İnsani bir vazifeyi Allah için doğrularla yapılsa sen ve ben farkı oluşmazdı. 

Halkın sorunları elbette vardır. Çözüm de vardır elbet. 

Hayvanların sağlık ve beslenme konusu konu olmaktan artık çıkarılacağı o doğru işlerin yapılması gerekir.

Hayat Bedava Olsun! Sorun sorun olmaktan çıkmalı artık. Yıl 2022 ve biz çağ içerisinde değiliz yahu!..

İnşallah ülkemizi siyasiler ve örgütler, patronlar ve diğerleri değil sadece Peygamberimiz yönetmeli ya da halk yönetmelidir.

Not: yeni öğrendim basından. Yunanistan ağır kış şartlarından vatandaşların evine yürüyerek gitmesinden dolayı bir şirketi cezalandırmış. Ve böylece vatandaş 2 bin Euro para alacak imiş şirketten. Şirket kamu için hizmet veremeyince ağır geçen kış şartlarından dolayı etkili olamayınca vatandaşlar aynı bizim ülkemizde ki gibi yürüyerek evlerine gitmişler. Düşün vatanaş ve diğerleri.

Biz internet için de çok para ödemek zorundayız ama maalesef 1000 mps hayal oldu bari 100 olsa idi. Bu düşük hızlarda oluşan mağduriyetin faturası gene biz vatandaşlara kesilecek değil mi? 

Düşün hemşehrim ve hükümete sor. Hemde sandıkta da sor. 

Aklımızı işletsek ona veya buna ihtiyacımız yok!

Ülkemizi halkın yönetmesi daha iyidir. 

bu yazı 25 Ocak 2022 gece vakti yazıldı. 

26 Ocak 2022 ek:

Aslına bakarsanız Sayın, R.T. Erdoğan dahil birçok kişi istifa edip ülkemizi terk etmelidir.

Devlet içinde devlet oluşturmak suçtur.

Halka hizmet etmemek suçtur.

Yüksek maaş almak ve daha yeni zamlı maaş ile 100.000 TL. Veya üstü maaş almak hele hele fiyatlar ve faturalar halkın belini bükmüşken Tayyip Efendinin zamlı yüksek maaş hiç bilinmeyecek sanılıyor.

 Nasıl olsa Tayyip medyası var güvenilen dağ!

İmamoğlu ve Tayyip efendi, K. Kılıçdaroğlu ve diğerleri de istifa edip ne aldılarsa devletimize iade edip her şeyi tas tamam ülkemizi terkedip gitmeliler.

Medya yandaş olmayı bıraksaydı görevini icra etseydi ya!.. 

Daha bu küçücük yazı yahu.

Allah'tan başka İlah ve Tanrı yoktur.

Allah en hayırlsıdır.

Ülkemizi ya Peygamberimiz yönetmeli ya da Halk yönetmelidir.

Patronlar, siyasi partiler,  yasal ve yasa dışı örgütler, Erbakancılar / Tayyipçiler, Atatürkçüler, Solcular, Sağcılar, Dinciler, cemaatler, çeşitli gruplar, çeşitli küme insanları vb. vesaire. Bu ve herhangibi bir kimse değil sadece ülkemizi Peygamberimiz ya da Halk yönetsin. 

Buzlanma

Pamukkale Turizme bağlı yolcu otobüsü İstanbul'da Kış şartlarından dolayı kontrolden çıkıp devrilmiş. Ölü ve yaralılar var.

Bir diğer de; Soba zehirlenmeleri.

Yıl 2022...

Ve biz hâlâ çağın dışındayız...

Çağ bize hiç uğramıyor.

Param ve desteğim olmadığı için üniversite ile bir soba üretemiyorum. Yakıtı kömür ve doğalgaz olmayan yakıtı Allah rızasına uygun sadece yakıtı sevgi olan ve ücretsiz verilecek halk için  bir soba üretme projem yıllardır beynimin kütüphanesinde ki raflarda. 

Ben eğitimli bir insan değilim. proje nedir bilmiyorum. düşüncelerden oluşur benim projelerim. Bu iyiliği sadece Allah için ve karşılıksız insanlara ücretsiz verilecek bir soba üretilmesine ve iyiliğin herkese ayrımcısız,  kotasız vb. ulaşmasına vesile olamadım. 

Yolcu otobüsleri kış şartlarına uygun hale getirip kaza yapmalarını en aza indirilebilirdi.

Nasıl mı? 

Bilim insanlarıyla mühendisleri bir araya getirip çözüm üretilebilirdi.

Bu iş sadece tek başına Petlas ile bir tekerlek üretmekle sorun kısmen de çözülebilir veya tamamen de. 

Bize yanlış anlatılan çağı ben size doğru anlatmış oldum. 

Bunlar; dincilik, osmanlıcılık, milliyetçilik, solculuk, sağcılık, Atatürkçülük,  Tayyipçilik, Erbakancılık, Fetöcülük, PKKcılık,  vb. ile olmaz insanlar. Sadece Allah'a inanmakla siz yanılmazsınız. Ve de doğrulukla doğru olursunuz.

Ve bizim belimizi büken hayat pahalılığı ve faturalar bunlar bir kaçı sadece.

Ülkemiz güçlülerin elindedir. Ama o güç sahtedir insanlar. Korkmayınız! Sahte güçten korkmayınız.

Halkın ve Devletin parasıyla yaşayanlar sanmasın onlar; yüce değilsiniz!

Elbet bir gün vardır Efendiler!

Allah'tan başka İlah ve Tanrı yoktur.

Her şeyin en doğrusunu Yüce Allah daha iyi bilir. Allah'tan başka hiçbir kimseden ve hiçbir şeyden medet ummayın.

Müjde Ar

Halk TV'de yayınlanan "Perdenin Önü Arkası" programına telefonla katılan Müjde Ar, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sözleri hakkında ne düşündüğünün sorulması üzerine "Ben artık dedim ki burası sözün bittiği yer. Bundan daha kötü bir şey olamaz. Şöyle söyleyeyim tabii genel olarak da konuşulanları da takip ettiğimiz de şunu görüyorum: Son derece vahim hatta vahimden de öte bir durumdayız. Genel olarak Türkiye'nin içinde bulunduğu durum olarak" dedi.

Müjde Ar şunları söyledi:

ANAYASA DİL KOPARMAK DİYE BİR GÖREV VERMİYOR HÜKÜMETE: Şimdi ben siyasetçi değilim, kültür sanat insanıyım ama öncelikle Cumhurbaşkanı'na şunu hatırlatmak isterim ki Anayasa'nın 64'üncü maddesi devletin sanat ve sanatçılarını korumasını ve desteklemesini emreder. Anayasa bildiğim kadarıyla "dil kopartmak" diye bir görev vermiyor, hükümete, devlete ve siyaset insanlarına. Merak ediyorum, bundan sonra şimdi sıra sanatçıların dilinin kopartılmasına mı geliyor?

BU İFADE NASIL KULLANILIR, HAYAL EDİLEBİLİR?: Böyle bir ifade nasıl kullanılır, nasıl bu hayal edilebilir, bir kavram halinde insan benimser? Burada bana sorarsanız karmakarışık şeyler devreye giriyor. 'Sanatçıların dilinin koparılması'. Burada görevler veriliyor, tarikatlara veriliyor bu görev. Ben o akşam Sezen'le beraberdim. O akşam hep beraberdik, "Kapıya geleceğiz" dediler, geldiler. Fakat polis çok ciddi davrandı ve onları Kanlıca meydanına sürükledi. Zaten şunu haber aldık ki, gelecek ekip 10 kişi için izin almış daha fazla değil. O görünen kalabalığın yarısı sivil polisti.

KORKMADIK, SANAT ÖZGÜRDÜR: Biz korkmadık. Zaten korkan insandan Sezen Aksu olmaz. Fakat bu dil koparma meselesi ve bunun camide dile getirilmesi, bir de orada tarikatlara görev verilmesi açıkça korkunç bir tehdittir ve tehlikelidir. Bu net olarak halkı sanata, sanatçıya karşı kışkırtmaktır. Biz vazgeçmeyiz, biz işimizi yapmayı seviyoruz. Ama şu unutulmamalı ki sanat özgürdür. Kimsenin tarifiyle sanat yapılmaz.

ANNEMİN ADEM VE HAVVA İLE İLGİLİ 11 TANE ŞARKI SÖZÜ VAR: Burada şu söyleniyor özet olarak: "Bunların kapısına gidiyorsunuz ama bunlar yetmiyor içeri de girin'. Bu ifadeden bunu anlıyorum. 'Dil kopartma' bir eylem değil mi? Talimat olarak algılıyorum ve hiçbir sanatçının hayati güvencesi olmadığını düşünüyorum. Ayrıca benim annemin (Aysel Gürel) Adem ile Havva üzerine yazılmış tam 11 tane şarkı sözünü buldum, kitap haline getireceğim onları.

CAMİLER SİYASETÇİLERİN TEKELİNDE DEĞİLDİR: Hiçbir şey yok, ciddiye alınmayacak, toplu iğne ucu kadar bir konuyu alıp, dil koparmaya kadar götürmek hepimizin vicdanını kanattı. Bu açıklama makamdan yapılabilirdi ya da AKP Genel Merkezi'nden neden camiden yapılıyor? Çünkü siyasi kışkırtmalar için camiyi kullanmak çok şey getiriyor. Cami ibadet yeridir, tehdit yeri değildir. Camiler hepimizindir, siyasetçilerin tekelinde dil kopar yerleri değildir.

Sondakika.Com haber web sitesinden alıntıdır.

Yorumum:

Sayın, Müjde Ar hanımefendiyi tebrik ederim. Okuduğum en iyi açıklama oldu.

Merhum Annenizin şiirlerini okumak elbette isterim. Henüz doğru bir zaman, çağ, vb. içinde değiliz. 

Müjde Hanım merhume annenize ve size sevgi ve saygım var. Sizin de doğru bir gün ve zaman belki de çağ kovalamanız gerek. 

Simit soğukken değil sıcakken tüketilir ama henüz simit keyifle yenilebilir değil. Bir süre veya bilinmeyen bir güne ertelemek gerek diye düşünüyorum. Ancak ateşe benzin dökülmez...  

Diğer;

Sayın, Sezen Aksu hanımefendinin  bugün akşamleyin haber web sitelerinde bir şiir ile açıklamasını yapmış olduğunu öğrendim.

Sezen hanım inanılmaz bir kalemdir.

Avcı isimli şiirini de okudum. Bu şiir ile açıklamış. 

Ben suskunluğunu doğru kabul etmiştim ta ki açıklama haber web sitelerine düşene dek. Şimdi ise bilmiyorum. Malum durumda Sezen hanım ve kendisine destek verenlerin zarar görmesine gönlüm razı değildir.

 O bir erkek var ki cahil cesareti ile kendisine yazık etmiştir. Ve kendisini rezil etmiştir. O erkek kişinin elbette zarar görmesini istemem ama kendisine zararı vermiş zaten. 

Keşke tövbe edilse. Allah bağışlayıcıdır. 

Allah affedicidir ve affetmeyi sever.

Ülkemiz Türkiye Cumhuriyetini ya Peygamber yönetsin ya da Halk yönetsin isterim.

Not: Ben ilk yazımda da belirttiğim gibi henüz aydınlanmadım.

Bu yazı ilk yazımda olduğu gibi destek yazısı değildir. Ben henüz aydınlanmadım.

Cumhurbaşkanı Sayın, R. T. Erdoğan'a açık mektup.

Dosdoğru ol ve doğrusunu yap.

Listeleri yırt ve her insan devlete müracaat edebilsin. Sosyal Devlet sözde değil özde olsun. 

Ben bile babamın lanetine ve bedduasına mazhar oldum. Neden? İstediğini yapmadım diye. 

Ne idi o? Devletten yardım talebinde bulunmak idi. Ben hayır dedim. 

Çünkü elinizdeki listeler yüzünden talepimiz olsa kabul edilmeyeceğini bildiğim için.

En son 2021 yılı idi taleplerimin olduğu. Ne mi oldu? Kapılar  açılmadı.

Devlet içinde devlet oluşturarak doğru birşey yapmadınız Sayın, Erdoğan ve C.H.P. Sol ve Sağ partiler ve diğer örgütler.

Devletimiz bir türlü Merhaba diyemedi.

Allah için gerçek doğruyu yapsa idin şimdi bu enflasyon canavarı bizi yutamazdı... 

Destek için müracaat etsem yine kapılar yüzüme kapalıdır.

Yarın Allah Kerim. Elbet bir gün vardır.

Allah zalimin yanına bırakmaz ve Devletin canına okuyup halkı mutsuz edenler de boşadır sevinçler!

Devlet gücü ve parası ile istediğini yapar ve  söylersiniz ama bir DUR! Vardır.

Ya beni vatandaşlıktan atın ya da insanları sevindirin amma ayrımcısız ve sen ben farkı olmadan.

Sezen AKSU

Sayın, Sezen AKSU hanımefendi için bir şeyler yazayım.

Fotoğraflar: İnternet basınından alıntıdır.

Sayın, Tarkan sosyal medyadan TBT palaşımı yaparak Sezen AKSU hanıma destek olmuş.

Tarkan ve niceleri bugün meşhur ise Sezen hanımın çok büyük emek ve payı vardır. 

Sezen hanım Tarkan'ın dediği gibi çok büyük bir değerdir. 

2017 yılından beridir müzik piyasasında var olan şiir veya şarkı bugün tepki alıyor. 

Sezen hanımın bir dinleyicisi olarak hiç hatırımda yokmuş tepkilerin odağında veya merkezinde ki şiiri.

O tepkiler güçlü yerlerden gelince ister istemez ilgi alaka oluştu bende ve bir çoğumuzda. (Güçlü yerler: bireysel sıradan insanlardan değil de medyayı ve insan gruplarını harekete geçiren güç)

Ben Adem Peygamberimizi Mübarek Elçi, Mübarek, Baba olarak tanımlar ve saygı duyarım. Havva  bizim Annemiz. 

Cahil olarak tanımlamak ve ifade etmek çok doğru değildir. Saygısızlıktır ayrıca. 

Şiir başından sona doğru okununca bir şeyler var olduğunu anladım. Ve Aydınlanmak için sabırla sağlıklı ve akıl, kalp ürünü bir açıklama var mı diye bugünlere kadar bekledim. Tarkan, Tarkanımız bir paylaşım yapma isteğini eyleme dönüştürmüş. Medya sağolasın. Ben de neden Tarkan'ı bekliyorum sanki. :-) 

Ama bir şey daha anladım. Sabırla beklemeyi iyi ve akılcı bir açıklama gelene kadar.

Diğer anladığım ise;

Siyasi kümeler ve siyasete sırtını dayamış çeşitli kümelerin veri bankaları için birçok datalar toplayıp (bunlar: insanların her türlü sözleri ve davranışları, kamu ve kurumlarda ki kişisel tüm veriler, kamu ve kurumlardan talepleriniz vesaire) bu devletçikler başka ne iş yapar ki! Devlet içinde kümelenenler her şeyimizi biliyor olsalar da korkmadan hayatımıza devam etmeliyiz. Topladıklarını bir gün vakti geldiğinde aleyhimize veya lehimize kullanabilirler. Allah'a inanalım ve güvenelim. "Allah bana yeter" de. 

Açık ve net ifade edeyim;

kötü söz sahibine aittir.

Peygamberlerimiz ve Meryem Annemiz mübarektir. 

Tahminen yaşça 40 üstü bir erkek de bir hakaret etmiş ama kendisine. Cahil cesaretine benzer yaptığı ama kendisini rezil etti.

Allah'tan başka İlah ve Tanrı yoktur.

Not: bu bir destek yazısı değildir. Ben henüz aydınlanmadım.

Her şeyin en doğrusunu sadece Yüce Allah bilir. Ben hiçbir şey bilmiyorum.

Her şeyi yazabilir ve yapabilir bir hak mı insan için? 

Şiir okumak ister misiniz?

Cevap: evet ise size bir kaç isim önereyim;

1) Hacı Bektaş Veli

2) Hacı Bayram Veli

3) Aşık Veysel Şatıroğlu

Tepki bozukluğu

Bu fotoğrafı yorumluyorum. 

Bülent Ersoy bir sanatçı. Şemsiye tutan bir subay imiş. Milli Savunma bakanlığı  subay hakkında soruşturma açmış subayın nezaketinden ve hürmetinden dolayı.

Bu fotoğrafta bir askerimizin nezaketi ve saygısı vardır. Sosyal medya da tepki alan bu fotoğraf sosyal medya (tayyip efendinin eleştirdiği ve eleştirmesine rağmen sosyal mecradan birçok paylaşım yaptığını hatırlatırım.) Subay bir insana ve engelli görülen veya yürüme güçlüğü çeken bir insana nezaket etmiş.

Şarkıcı Gülben Ergen de Bülent Ersoy'a destek vermiş. 

Yanlış bir şey yok! Sosyal Medya tepkilerini ciddiye alan en büyük kurum olan Milli Savunma Bakanlığını ciddiye almam beklenemez. 

Ey, Tayyip ve elemanları! Ülkemizi terk ediniz! Her ne aldıysanız iade edip gidin lütfen!

Teröristlerin Meclisimizde ve destekçilerinin olmasını hangi akla izahı olabilir mi? 

Fiyatlar yüksek ve ne değişti? 

Tarım Kredi Marketleri ne zaman Devletimizin yönetiminde olacak ve fiyatlar düşük?

Ey, Tayyip Efendi ve Erbakancılar ve solcular size açık ve net ifade edeyim: Artık Yeter!

Ne aldıysanız efendiler devletimize iade edip ülkemizi terk ediniz!..

İntiharı ile üzüldüğümüz Enes Kara ve  mevzusu basit bir şey değildir.

FETÖ ve Adnan Oktar, PKK ve DHKP-C konuları nasıl basit konu değilse Enes Kara konusu da basit ve önemsiz değildir.

Türkiye Cumhuriyeti büyüktür ve Devlet içerisinde devletçikler konusu da basit bir konu hiç değildir. ey efendiler!

Doğrular yapılsa ne güzel olacak halbuki.

Not: fotoğrafın arka planı varmıydı bilmem mümkün değildir. Ama gördüğüm fotoğrafta yanlış bir şey yoktur. Bu görsel fotoğaflar Haberler.Com web sitesinden alıntıdır.

İsteyip te parasızlıktan gidemediğim birkaç yerden biridir Anıtkabir.

Ey siz Efendiler! Yıkılın!

Her şeyin en doğrusunu Yüce Allah daha iyi bilir. Ben hiçbir şey bilmiyorum.

Enes KARA

İntihar eden bir Tıp öğrencisi genç bir erkek. 

İnternet üzerinden okuduğum kadarıyla haberi yorumlayacağım sizlere. Bayağı bir konuşulan bir konu olmuş internet basınından anladığım kadarıyla.

Enes, babasının etkili isteği üzerine istemiyerek de olsa islami bir  cemaatin öğrenci yurdunda kalıyormuş. Emir büyük yeden. Malum baba faktörü. 

Enes, aylarca o islami cemaatin yurdunda kalmak zorundadır.

Enes, her söyleneni, her emri uygulamak zorundadır. Çünkü cemaatin disiplin ve katı uygulamaları varmış. Aylar böyle geçmiş.

Baba destek olmak yerine ve oğlunu anlamak için uğraş değil de kendisini ha alışır diyerek avutmuş.

Enes başka bir çıkar yol bulamayınca sıkışmış cemaat ve baba arasında.

Ve sonra... intihar tek çözüm olmuş.

Enes ne isterdi? 

Belki arkadaşlarıyla sohbet etmek, okuldan arkadaşlarıyla hoşça bir gün geçirmek ve benzeri.

Anladığımın çıkarımını ifade edeyim size;

Siz birisine farklı bir kumaştan elbise giydirir ve roller biçerseniz sonuç üzücü bir hadisedir.

Diyanet işleri başkanlığı Türkiye Cumhuriyetinde ne iş yapar! Her kes bu kadar kolay mı tarikat olur ve cemaat isminde bir örgüt görünümünde oluyor? Ne kadar kolay bu tarikatçılık ve cemaatçilik.

Bu dini grup veya örgütler Siyasi kanat Erbakancılardan destek görür. Buna siz Tayyip, Tayyipçiler de deseniz aynıdır. Farksız. Siyasi kanat çok önemli bir destek veya etken bir faktör dini görüntü veren örgütler için. Muhafazakarlık veya Sünnilik değil, Müslümanlık ve Müminlik, Takva bu insanın Allah'a kulluğunu tanımlar. 

Bir şeyin içini boşaltırsanız farklı anlamlar yükler ve sonra ne mi olur? İnsan insanı Tanrılaştırabilir. Fettullah Gülen  örneği ve nice Örnekler vardır. Tayyip efendi eleştiriyi gerçekten kabul ediyor mu? O da birileri için güç odağı değil mi?

Siz Allah yerine başka İlah ve Tanrı edinirseniz sonuç hüsran olur.

Tükiye Cumhuriyeti zengin olduğu halde neden doğru kalkınmadığını anlayabildiniz mi? 

Allah'tan başka İlah ve Tanrı yoktur.

Her şeyin en doğrusunu sadece Allah bilir.

Ben hiçbir şey bilmiyorum. 

Not: bu yazıyı yazmama kim vesile oldu?

Megastar Tarkan. Tarkan sosyal medyadan konuyla ilgili paylaşım yapar. Ünlü bir kimse olduğu için Tarkan'ın bir sözü ve yazısı basında manşet olur. Basında vesile olmuştur bu yazıyı yazmama. 

Ancak yazı içeriğine değil karar verip yazma aşamasına geçirten vesileler.

Bir daha ifade edeyim; yazı içeriği sadece bana ait ve mesulu benimdir. Yani vesile olanlar yazı içeriğine vesile olmamıştır. Anlaşılıyor mu? Bu sorumluluk sadece bana aittir. Diğer bir ifade ile; kuyuya tek başıma sadece ben inmişimdir. Veya diğer; cehennemde yanacak varsa o benimdir. Şimdi anlayabildiniz mi? Hafife almayın!.. 

Bir diğer örnek: Tayyip efendinin oğlu bir derneğin toplantısına katılır ve öyle bir marş okunur ki o toplantıda.. bu bilgiyi basın arşivlerinde arayınız. Yorumu size bırakıyorum. 

Bir bilgi de ben vereyim; yasal ve yasa dışı her örgüt halkın parasıyla çok iyi hayat yaşar. Oysa Allah ne diyordu? Farkında mısınız?

Eczahane

Havalimanlarında hergün 24 saat açık Eczahane vardır. 

Not: bugün akşam iki genç hanım kardeş hasta anneleri için Eczahane aradıklarını anne hanımefendiye telefonla konuşurken ben de orada kısa süreliğene bulunurken  kulak misafiri oldum konuşmalara. Ve gereken bilgiyi verdim o iki hanım kardeşlere.

Ülkemizde yıllardır bir sorun olan nöbetçi Eczahane arama konusu bir sorun maalesef.

Tayyip Efendi hazretleri sorunlara doğru bir yaklaşım sunsa artık, değil mi efendim?

Halkın ağzına bal çalmak yerine çözüm üretilse yahu!

Görsel paylaşım instagram sayfam için hazırladım ve paylaşımı yaptım. 

Sadece siz ücretsiz ve karşılıksız bilgi almanızı kolaylaştırmak içindir.

İlaçlar hastalara kolaylıkla hızlıca ulaşımı hiç de zor ve imkansız sanılmasın. Siz sadece Allah'a inanın.

Sağlık Bakanlığı ve Hükümet  artık bir çözüm üretmek zorundadır. Yapmayacaklarsa çekilin! Allah en iyisini ve güzelini yapar. Elhamdülillah!

Seçim çalışması ne?

AKP lideri halkın efendisi ey Erdoğan!

Senden büyük ve senden hayırlı Allah var Millet için ve herkes için.

Seçim çalışması sizin için çok önemliymiş ya!

doğrusunu yapsan ya! Ne önemli bu seçimler? 

Doğrular eğrisiz... eğrilik içermeyen doğru hayata mutluluk katmaz mı?

sen ve ben aynı Allah'tan değil mi? Fark neden? 

( 1 Türk Lirası= 1 Amerikan doları

1 Türk Lirası= 1 Euro 

1 Türk Lirası = 1 YEN 

Vesaire. işte doğru ve adaletli olan budur. )

Doğrular gerçekten doğru olsa idi Adalet gülümserdi. Hak mı yenilir sanırsınız?

TOGG için ilk  siparişi ilk TV tanıtım gününde veren Erdoğan halkın efendisi olmaz mı? Halkı yükseltmeyen kendisini ve elemanlarını (bazı kişiler)  yükselten Erdoğan değil mi?

En zor bu günler de Tarım Kredi millete destek mi ey efendi?

Halkın efendileri ülkemizi terkediniz! ne aldıysanız iade ediniz ve ülkemizden gidiniz!