TRT HABER: İstanbul Gaziosmanpaşa'daki Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde dün akşam saatlerinde yangın çıktı.
Gazeteler bu haber ile manşetlere yenilerini eklediler. Yıllar önce de birçok çeşitli haber manşetlerde vardı. Ve yine istifa eden yoktu siyasilerden. Tüm siyasi partiler içerisinde.
Yeni hükümetin gelişiyle inşaat sektörü çok yoğun ve de çok çalışıyor. Taleplere yetişmek için ve istekleri karşılamak için gece - gündüz demeden çalışarak zaman ile yarışa girişmek herkesin harcı değildi.
Çünkü bu yarış adaletli miydi?
Yarışı kazanmak için hilelere başvurulacak mıydı? Örneğin, inşaatlarda kullanılması gereken demirden daha incesi ve boyu kısa demir çubuklar kullanılması hile ve yarışı haksız kazanmak demektir.
Peki denetleme yapacak Yerel Yöneticilerin Yapı Denetim personelleri mahalle kahvehanesinde vakit geçiriyorlar ise eğer denetimi kim yapacak? Veya personel bilgisiz ise ne olacak? Veya personel rüşvet almış ise ne olacak?
Hükümet inşaat söktörünü canlandırdı.. Birçok Okullar, Hastahaneler, İbadethaneler, küllüye, kültür merkezleri vb. yapılar yapıldı ve yapılmaya devam ediyor.
Taksim İlk Yardım Hastanesi'nde ki yangının çıkış sebebi olarak elektrikli su ısıtıcısının alev alarak camdan dışarı atmak suretiyle bina dış cephesinin yanan su ısıtıcısından kaynaklandığına yönelik bilgiler haber sitelerinden okuyabilirsiniz. Şu anki ilk izlenim elektrikli su ısıtıcısının neden olduğuna ilişkin.
Bu yangın soru işaretlerini de doğurdu. Neyse. Kısa bırakıyorum anlayan anlar. Değinmek istediğim konu:
Her hastanın ve her yaştan insanın yaşadıklarının da bir tarifi olmadığı gibi ve çeşitli canlılar yaşadığı bu korku ve kim bilir kaç küçük canlı zehirlendi, öldü, insanlar dahil.
Neyse yazmakta hiç kolay değil. Üzgünüm.
Biliyorum siyaset dünya süsü ve istifa eden de olmayacak.
O tüm gerçek sorumlular hep birlikte halay çeksinler ne de olsa kimse bir şey yapamaz! Çünkü onlar dokunulmaz!..
Bir veya birkaç kişi ile sınırlı tutulup haber sitelerine verilen demeçlerle ilgi alakanın istedikleri yönde seyretmesi onlar tarafından sağlanıp sorular sorulamadan cevapsız kalacaktır.
Bir gün daha böyle geçecektir...
Halkın parası ile sefa sürenler size soru: mutlu musunuz?
Bu dünya ne sana ne de bana kalmayacaktır. Anlayın.
Bu sadece bir yazı ve doğru olduğunu kabul etmiyoruz.
Doğruyu Yüce Allah daha iyi bilir. ben sadece bir vatandaş.
Bilen bir insan değilim.
Özür dilerim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder