Merhaba, Sevgili Kardeşler! Nasılsınız! Hamdolsun Yüce Allah'a.
Size Nilgün BODUR isminde bir hanımefendinin bize söyledikleri üzerinden kısacık sözler söyleyeceğim.
Nilgün Hanım bir kitap yazmış. Ve ben bir kitapçıdayken Edebiyat - Şiir yazan bir rafta gözüme ilişiyor bir kadın yazar ismi Nilgün BODUR. Elime alıp birkaç saife okuyabiliyorum ayaküstü. Çünkü param yok. Satın alamayacağım.
Her çevirdiğim saifeler sanki benimle konuşuyor olduğunu fark ediyorum. Sanki diyorum Merhum Tevfik Ağabeyin şiirleri gibi (Şair Tevfik Fikret) konuşma içerir her bir kelime. Hayat bir tesadüf mü? Bilmiyorum. Tevfik Ağabeyi hatırlamaya meylenmek diyelim.
Üstüme vazife değil kibarlığı ile söze başlamadan diyeceklerim var benim. Okuyunuz.
Kitap birkaç saife okuduğum için bana verdiği hissiyat: Kişisel Gelişim veya Para Pisikoloji kitapları arasında bulunması gerektiği. Ama şunu ifade edeyim, Üstün Dökmenin bir tavsiyesi Para Pisikoloji kitaplarını değil Dede Korkut okuyun. Ben de ilaveler yapayım.
Tevfik Fikret, Ahmet Hamdi Tanpınar, Faruk Nafız Çamlıbel, Şukufe Nihal, Kasım Küfrevi, İsmayıl Hakkı Baltacıgil vb. Yazarlardan ve Kur'anı Kerim Mukaddes kitabımızı da okuyarak insan zaten gelişimini Hayata Merhaba söyleyerek hayat yolunda yürüyebilir, koşabilir, bisiklet sürebilir. Gül bahçesi gibi dikenli yaşadığımız evren. Canın illaki acıyacak!.. Olmuyor canın acımadan...
İnsanın kendisine ayna tutmasına ve kendisine sorular soran bir insana cevaplar sıralayan, görmesine ve anlaması için.. Ve kitap'ı yazan kişi Nilgün Bodur. İster satın alın isterseniz kitapevine gidip okuyun kitap'ı.
Sön cümle:
Okunması gereken ve hatta tartışabileceğiniz bir kitap.
Benim böyle bir şansım olsa herhalde tartışmak ve cümle alışverişinde bulunmak isterdim yazar ile.
Devamını kısa bırakıyorum. Çünkü kelime dağarcığım ve bilgim yeterli olmaya bilir. Yanlış anlaşılmasın Haddimi aşmak değil, seve seve haddimi aşarak yazarla tartışmak isterdim.
Gerçek tartışmak: kırıp dökmek ve yakıp yıkmak değildir. Anlaşılıyor mu? Acıtılan şeyler can ve kalp değildir... Tartışmanın doğasında insana ve canlıya şiddet yoktur.
Tartışma; bilgiyi konuşturmaktır.
Kısacık bilgilerle kısa bir yazı okudunuz.
Sayın, Nilgün Bodur yeni kitabınız çıkmış. Hayırlı olsun!
Yabancı bir yazardan bahsetmek de vardı ama ben yabancı dil bilmiyorum.
Not: Daha bugün gördüm Nilgün Bodur'un kitabını. Sıcağı sıcağına yazdım. Hafızamdan silinmemesi için. Neden Sayfa değil Saife yazdım? Siz bu cevabı bulmak için önce bir araştırma yapın. Sayın, Mustafa Kemal Atatürk'e ve tüm değerli kardeşlerimize, büyüklerimize teşekkürler. (İşte size ipucu: saife). Bir şeyi görmek için hiçbir kimsenin tarafında olmanız gerekmiyor. (Ülkemiz de belki bir şeyler öğrenilir ve siyasete ve bir şeylere kurban edilmez.)
29 Ekim 2019 yılı Cumhuriyet Bayramı kutlama arefesinde yazmak güzel. Cumhuriyet Bayramımızı Özü ile anlıyorum ve Ülkemize armağan edilen Cumhuriyet; armağan eden Atatürk'e saygıyla şükranlarımı sunuyorum. Ve öz: Önce Yüce Allah'a Peygamberler, Mübarek Havva Annemiz dahil en sonra islamiyetten önce iyi insanların güzel kalbine teşekkür ederek Ülkemizin ilk mutluluğa giden yollarını arşınlıyanlar sırasıyla; Beylikler, Osmanlı imparatorluğu ve Mustafa Kemal Atatürk. Ancak Kadınlar, çocuklar, Yaşlılar, gençler, canlılar vb. Tüm kim olursa olsun iyi yürekli güzel insanlara çok teşekkürler. Türkiye Cumhuriyeti için Yüce Allah'a hamdolsun.
Yüce Allah'a hamdolsun.
Elhamdülillah!
Her şeyin en doğrusunu sadece Yüce Allah bilir.
Ben hiçbir şey bilmiyorum.
Ben bilen bir insan değilim.
Ben hiçbir kimseyim.
Ben bir hiç'im.
Ben bir hiç!
Özür dilerim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder