Tepki nasıl olmalıydı?

İnternet Haber Gazetesinden okuduğum haber üzerine Tepki konusu işlenecek ama bencesi.

Ünlü ilahiyatçı ve yazar:
Ali Rıza Demircan.

Habertürk TV de bir konuk bay, Ali Rıza Demircan. Ali Hoca belirlenmiş konu dışına çıkarak insanları bilgilendirmek istemiş. Bazı şeyler söylemiş. Konu dışında konu açmış.

İnternet dünyasında bir sosyal medya var. Bu sosyal medyanın en bilinen ve en çok tercih edileni Twitter. Ali Hocanın açıklamaları tepkiye yol açmış. Tepki aslında iki türlüdür; ya olumlu bir etki olur ya da olumsuz.

Twitter benim de kullandığım bir sosyal ağ platformu.

Üzüntüler ve sevinçler veya iletişim kurmak için bir sosyal ağ; adı üzerinde bir sosyal ağ veya medya.

İnsanların sanal dünya içerisinde çeşitli video, gif, yazı, fotoğraf vesaire ile sosyalleştiği sanal bir dünya. Uzakların yakın olduğu bir sosyal medya.

Neyse, kısa bir bilgilendirme yaptım.

Ali Hoca olumsuz birçok tepki yani eleştri almış sosyal medya da.

Habertürk TV de program sunucusu da üzgünmüş. Çünkü konuk konu dışında birkaç söz söylemiş.

TV ve Gazeteler keşke tam bağımsız ve özgür, eğitimli, tecrübeli, bilinçli ve programı iyi yöneten olsalar. vesaire.

Konuk konuşma ihtiyacı hissetmiş ve konuşmuş. kimseyi ayrıştırmamış. Ayrışmanın en alasını kürtçülük yapıp onları öldürenler, kürt annesinin ve babasının evladını dağa kaçırarak kimini üniversitede okuyan evladının zihnini karıştırarak kendi menfaatine katil yapan bir silahlı terör örgütü PKK değil mi? HDP siyasi şapkalı Mecliste Millet Vekilleri olan bir siyasi parti görünümlü değil mi PKK'nın elemanı? HDP'li Vekillerin yöneticilerinin konuşmalarının video kayıtlarını izleyin hatta gidip şahsen ne olduklarını kendi kulağınızla işitin ve gözlerinizle görünüz. Ayrıştırma nedir değildiri öğrenmiş olursunuz. Dikkat edin de zihniniz onların kölesi olmasın!

Ben yıllardır yazı olarak ve sözel olarak bu yanlış dedim. Peki ne oldu? hiçbir şey!
onlar yine bildiğini yapmaya devam etti. Belki bazı insanlar yanlışı terk etmiş olabilir ama ben bilmiyorum.

Bu günler de günümüzde sık sık, arasıra kademe kademe düşürdüm çok ender oldu. Yazı olarak daha fazladır. Söz hedefe tam isabetli olmuyor. Anlıyorum. Çünkü ben de çok gençtim ve gençlik yıllarımda söz dinlemezdim. Bilirim değer verilen şeyler hep dünyalık... Bu nedenle söylenen söz, okunulan bir yazı (bazı söz ve bazı yazılar, bazı ses ve görüntü kayıtları) vesaire hiçbir kıymeti yoktur! Bu maalesef düşündüren bir konudur. Belki de günümüzün bu sorununa iletişim yöntemleri geliştirilirse belki çözüm olur.

Daha önce de yazdım. Koronavirüs konusu müslümanlar için yapılacak değerlendirmesi "imtihan" olmalı. Bencesi. Böyle değerlendiren müslüman yanlışı terk etmesine vesile değil mi?

Ali Hocanın sözlerini yanlışa götürüp atmayınız.

Tavsiyem:
KuraniKerim'i Türkçe okuyun. Kendinize öz eleştri yapınız. Kendini kendin muhasebeni yapmalısın.

Bilgi sahibi olmadığınız her konuda ahkam kesmeyin. Okumuş ve konunun uzmanlarından ise kendisine saygıda kusur etmeyiniz!

Bilirsiniz, "okumamak değil, öğrenmemek ayıp".

Bir anda parladınız Ali Hoca'ya, ama saygısızlık ve haksızlık yapmayınız!

İçinizdeki öfkenin ateşini söndürün ki sizi de başkalarını da yakmasın!..

Ali Hoca'nın hayır duasını alınız. Anne ve babanın da duasını alınız.
Kalp kırmak ve nefret kazanmak çok doğru şey değildir.

Her şey olumsuz değildir.

! ! !
Genel bilgi içeren bir yazı oldu.
hatalar ve yanlışlar olabilir.

Yüce Allah'a hamdolsun.
Elhamdülillah!
Her şeyin en doğrusunu sadece Yüce Allah bilir.
Ben hiçbir şey bilmiyorum.
Ben bilen bir insan değilim.
Ben hiçbir kimseyim.
Ben bir hiç'im.
Ben bir hiç!
Özür dilerim.