ÖNEMLİ ! / IMPORTANT !

Sayın Ziyaretçi, Benimle ilgili ve ilişik, ilişkili Sosyal Medya (Instagram ve Twitter) üyeliklerimi sonlandırdım. Web siteleri, resim ve video vb. sosyal medya adres, etiket, vb. herşeyi dikkate almayınız! ❤ 💜 💛 💙 💕 💚🌷🍀🌻🥀🌹🏵🌼🌱🌸🌺🌿💐 ⛵⭐⭐🌞 Dear Visitor, I have terminated my related Social Media (Instagram and Twitter) memberships. websites, images and videos etc. social media address, tag, etc. ignore everything! Mr. Murat YAZGI English: Google Translate. 1June 2021 /Istanbul, Turkey

19 Aralık 2020 Cumartesi

Almanya'nın ve Avrupanın Ayıbı

Almanya'dan sınır dışı edilen 7 kişilik Türk aile yapılan muameleye isyan etti: Soyup kameraya çektiler

19 Aralık 2020 Cumartesi 13:54

Almanya'nın Hessen eyaletinde yaşayan 7 kişilik Akyüz ailesi, gece evlerinin kapısı kırılıp polis tarafından gözaltına alındı. Polisin terör şüphelisi muamelesi yaptığı aile, hiçbir açıklama yapılmadan, özel bir uçakla Türkiye'ye gönderildi. 33 yıldır Almanya'da yaşayan ve Alman vatandaşı olan Mahmut Akyüz, korku dolu anları anları anlattı.

Almanya'nın Hessen eyaletindeki Sontra kasabasında yaşayan 7 kişilik Akyüz ailesi, 3 Aralık gece 02.30'da evlerinin kapısı kırılıp prangalanarak gözaltına alındı. Ailenin iddiasına göre, çok sayıda polisin katıldığı baskında, 13 ve 15 yaşlarındaki çocuklara bile terörist muamelesi yapıldı. Konuşmalarına izin verilmeden ve hiçbir açıklama yapılmadan havaalanına götürülen aile, özel bir uçakla Türkiye'ye getirildi. 33 yıldır Almanya'da yaşayan ve çocukları da Alman vatandaşı olan Mahmut Akyüz yaşananları anlattı.

"GECE YARISI EVİN İÇİNDE 40'DAN FAZLA POLİS VARDI"

Mahmut Akyüz 33 yıldır Almanya'da yaşadığını bir çok dil bildiği için resmi işlemleri için mültecilere, yabancılara hatta evsiz Almanlara yardım faaliyetleri yaptığını söyledi. Hiçbir dernek ya da organizasyon üyesi olmadığını, Türk ve Alman futboluyla ilgilenmek dışında bir sosyal ilişki de kurmadığını söyleyen Baba Akyüz, tek bir suçlama ile karşılaşmadan bir gece evine yapılan polis baskınıyla sınır dışı edildiğini ifade etti. Akyüz, "Gecenin bir yarısı gözlerimi açtım 4-5 polis etrafımı sarmış. Evin içerisi polislerle doluydu 40 belki daha fazla polis vardı. Şok geçirdim. Küçük çocuklarıma gittiler önce. Sahra 15, Muhammet 13 yaşında. Çocuklar bağırmaya, çırpınmaya başladı. Ben sadece ne yapıyorsunuz, çocukları bırakın, korkuyorlar demeye çalıştım. Ama konuşturmadılar beni. Ellerimi kelepçelediler, belime bir kemer takarak ayaklarıma pranga taktılar. Bir an acaba oğlum mu bir şey yaptı diye düşündüm ama, bu kadar polisin gelmesini gerektirecek bir şey yapmış olamazdı. Oğlum bir şey yapmadığını söyledi. Karıma da benim gibi pranga taktıklarını görünce, hasta olduğunu en azından ona yapmamalarını söyledim. Ama beni yine dinlemediler, konuşmama bile izin vermediler. Çocuklarıma baktım titriyorlar, yapmayın onlar daha küçük dedim. Ne yaptım suçumu söylesenize diyorum çünkü, suçsuz olduğumu biliyorum kendimden eminim. Sen biliyorsun ne yaptığını dediler. Cep telefonlarımıza, banka kartıma, parama el koydular. Birkaç parça eşya almamıza izin verdiler" dedi.

"ÖLDÜRÜLECEĞİMİ DÜŞÜNDÜM"

Prangalı ve kelepçeli olarak evden çıkardıklarında, polislerin çok sessiz hareket ettiğini, kimsenin duymaması için çok özenli davrandıklarını söyleyen Mahmut Akyüz, "Bizi sedasız aşağı indirmeye başladılar, hiç ses yok. O sırada bana bir şey yapacaklarını, öldürüleceğimi düşündüm. Hayatımda ilk kez ölüme o kadar yaklaştım. Binadan dışarı çıkarken dış kapıyı da kırdıklarını gördüm. Sokakta her yerde polisler ve polis minibüsü vardı. Minibüse bindirirken bir Türk komşumuz bizi gördü. Komşu kadın 'Abi ne oluyor' diye seslendi. Ben de o anda 'akrabalarıma haber verin' diyebildim, hemen ağzını kapattılar. Komşunun bizi görmesi polisleri tedirgin etti. Telefonla konuştular ve 'Kahrolası kadın nerden çıktı, her şeyi gördü. Bir kadın bizi gördü akrabalarına haber verdi' diye bilgi verdiler. O zaman anladım ki bana kötü şeyler yapmanın peşindeydiler. Birilerinin bizi görmesinden çok rahatsız oldular" diye konuştu.

"SOYUP KAMERAYA ÇEKTİLER"

Minibüse bindirildikten sonra da elleri ve ayakları bağlı olduğu halde, polislerin çok sıkı kontrolü altında olduğunu belirten Akyüz, "Çocuklarımı ve eşimi düşünüyordum sürekli. Onların nerde olduğunu sordum. 'Bu yaşadıklarımızın sebebi nedir' diye sordum polislere. Yanımda oturan polis 'Sus konuşma' diye bağırdı. Ne yapacağımı bilemez haldeydim. Havaalanına geldiğimizde kamera olan bir odaya götürdüler. Bana soyun dediler, kabul etmedim, bunu yapmayacağımı söyledim. 'Ben terörist miyim, neden soyunayım' dedim. Polisler 'Sen biliyorsun' diyorlardı sürekli. O zaman yazılı bir belge verin bana, avukat istiyorum dedim, 'Hayır hakkın yok' dediler. Soyup ve kameraya çektiler. O sırada bir polise, 'Bu yaptığınız insanlık dışı' dedim. Bana 'En ufak bir hareket yaparsan seni mahvederim' dedi. Daha sonra eşimi ve çocuklarımı gördüm. Her biri bir yerde oturtulmuştu. Birbirimizle konuşmamıza, kafamızı bile çevirmemize izin vermiyorlardı" dedi.

ALMAN POLİSİ 'ÜLKEMİZDEN ATTIK ARTIK SİZİ'

DEDİÖzel bir uçağa bindirildiklerini söyleyen Akyüz şunları anlattı: "Uçağa bindirirken 'Hakkınızda sınır dışı kararı var' dediler. Ben de 'Onun için mi bu muamele' diye sordum, 'Evet' dediler. Ben de 'Ama çocuklar Alman, kayıtları Türkiye'de yok' dedim. Uçağa bindirdiklerinde her birimiz bir koltukta oturtulduk. Beni koltuğa bağladıkları halde yanımdaki polis hala elimi bırakmıyordu. Ülkemizden attık sizi artık diye konuşarak da tahrik ettiler.

"13 VE 15 YAŞLARINDAKİ ÇOCUKLARIMA BİLE TERÖRİST MUAMELESİ YAPTILAR"

Alman polisinin kendilerine teröristlerden bile daha kötü muamele ettiğini söyleyen Mahmut Akyüz, "13 ve 15 yaşında iki çocuğumu bile gözaltına alınırken polislerin elleri silahtaydı. Aynı zamanda ellerinizi yorganın üzerinde 'tutun' diye bağırıyorlardı çocuklara. Onlara 'Yapmayın, etmeyin bunlar daha ufak çocuk dokunmayın' dedim ama beni hiç dinlemediler" dedi.

"İŞTE BURASI VATANIM, ARTIK BANA BİR ŞEY YAPAMAZSINIZ" DEDİM

Uçak Türkiye hava sahasına girince rahatladığını söyleyen Akyüz şunları anlattı: "Uçakta bir an pencereden baktım İstanbul'a geldiğimizi görünce rahatladım. İşte burası vatan dedim. Yanındaki polise dedim ki 'Çöz bunları, burası Türkiye Cumhuriyeti. Bana artık bir şey yapamazsınız. Türk polislere şikayet edeceğim sizi, ben kötü muamele gördüm, siz beni öldürmeye çalıştınız' dedim. İşte o anda yumuşadılar, uçak inmeden önce beni çözdü, telefonlarımızı ve bize ait parayı da verdiler. Artık sevimli oldular, yola geldiler. İstanbul'a indiğimizde ise 'Bize verilen görevi yerine getirdik' dediler. Ben de onlara 'Ölüm korkusuyla mı' dedim. Türkiye'deki yabancılar şubesi polisleri bizi teslim aldı. Biz 9 saattir yemek yememiştik. Türk polisi bizimle ilgilendi, yemek getirdiler. Oğlum o sırada orada bekleyen bir Alman polisine tepki gösterirdi. Onu susturdum 'İnsanlık dersini biz Türkler'den alsınlar' dedim. O polis kafasını önüne eğdi"

"MÜLTECİLERE YARDIM EDİYORDUM"

Mahmut Akyüz Mardinli olduğunu, Arapça, Kürtçe, Süryanice, İngilizce ve Almanca bildiği için Almanya'da gönüllü olarak yabancılara yardımcı olduğunu belirterek "Orada yaşayan bazı Almanlar bana tepki gösteriyordu. Bana 'Bunları buraya sen mi getiriyorsun, istemiyoruz' diyorlardı. Ben de sizin Başbakanınız izin verdiği için buradalar, ben onlara sadece yardımcı oluyorum. Ayrıca evsiz Almanlar'a da yardım ediyorum' diye cevap veriyordum" dedi. Almanya'daki Yabancılar Dairesi'nde Andreya Smith adlı bir görevlinin çocukluğundan itibaren kendisine sürekli zorluk çıkardığını, eğitim almasını bile engellediğini, burada istenmediğini ülkesine gitmesi gerektiğini söylediğini anlatan Akyüz "19 sene okula gittim, 'Boşuna okuyorsun' diyordu bana. Ben yine de okudum bitirdim. Herhangi bir şey yapmamıza izin vermiyordu. O engel olduğu için 33 yıl boyunca oturum izni bile alamadık" dedi.

"ALMANYA DOĞUMLU, OTURUM İZNİ DE OLAN BİR TÜRK ARKADAŞIM AYNI ŞEKİLDE GÖNDERİLDİ"

Kendisi ile aynı muameleyi gören bir Türk arkadaşından dün haber aldığını söyleyen Akyüz, "Almanya doğumlu, oturum izni var, vatandaş gibi neredeyse, eşi de Alman. Ama aynı bizim gibi sınır dışı etmişler. Hiçbir şey dinlemiyorlar" dedi.

"BİZE YARDIM EDİN"

Türk yetkililerin ve polisin kendisiyle ilgili araştırma yaptığını ve hiçbir suçlama veya soruşturma dosyası bulamadığını söyleyen Mahmut Akyüz, "Pandemi nedeniyle kamu kurumları çalışmıyor Almanya'da. İletişim kurmaya çalışıyorlar ama henüz bir bilgi alınamadı. Ben çok zor durumdayım. Çocuklarım Almanya'da doğdu, Türkçe bilmiyor, kimlikleri yok. Hepsinin eğitimi sürüyor. Okullarında kampanya başlattı arkadaşları ve öğretmenleri, geri dönmemiz için. Sayın Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere tüm devlet büyüklerimizden yardım istiyorum, bize yardım edin" şeklinde konuştu.

Almanya'dan sınır dışı edilen 7 kişilik Türk aile yapılan muameleye isyan etti: Soyup kameraya çektiler - Son Dakika
Almanya'dan sınır dışı edilen 7 kişilik Türk aile yapılan muameleye isyan etti: Soyup kameraya çektiler - Son Dakika
Kaynak: DHA
www.sondakika.com haber WEB Sitesinden alıntı bir haber.

Yorumum:

Avrupanın 1. Ülkesidir. Avrupa Almaya ve Fransa'dan aslında ibaret değildir. 
PKK ve DHKP-C, FETÖ vb. Katil pisliklerin ülkesidir. O katıl pislikler de dâhil Nazilerin de ülkesi Almanya. Avrupanın en güzel ülkeleri;
Almanya, Fransa, Belçika ve diğer ülker. Ve bu güzel ülkelerin halkın parasıyla, zekâsı ile lüks içinde ve teknoloji üssü olan bu ülkeler terör örgütlerinin de yuvası olmuştur. Halkın takdirine bırakıyorum.

 Halkın parası, enerjisi, zekâsı terör örgütlerine silah oldu ve yuva oldu. Bu terör örgütleri üstelik katildir. 
İnsan olanın bu yanlışı kabul edeceği bir şey bile olamaz. Takdir Avrupa ve Amerika halkınındır. Amerikalı düşünür ve araştırsa anlamaya başladığında birçok bilgi ile aydınlanacaktır.

O zengin ülkeler bu terör örgütlerine yuva ve destek olduğu sürece kaybedecektir. Unutma!
Allah zalim ile beraber asla değildir; ne de yardımcısı bile asla değildir.

Son bir ek:

Siz aile olarak kanuni haklarınız var. Siz değil o pis katil örgüt ve destekçileri o haksız kötü muameleye layık olmalıydı. HDP kürt insanların gerçek bir tmsilcisi değildi ki. Onlar sadece zalim pis katil terör örgütü PKK ve diğer teör örgütlerin yanında oldular. Ama onlar Türkiye Cumhuriyetinin sadece Avrupanın değil Beslemesi olmuştur. Sol siyaset de hiç masum değil. 

Hiçbir siyasi parti hiç de masum değildir. Siyasetçi kurnaz.

Almanya ve Avrupa, Amerika dahil biz Türklerden ve Türkiye Cumhuriyeti vatanaşlarından Devletinden ve Müslümanlardan ve de birçok ülke vatandaşlarından, ülke devletlerinden ne zaman özür dileyip haklarımızı iade edecekler?

Hiç yorum yok: