Merhaba! Sayın, R. T. Erdoğan.
Nihayet dün ilk kez GSM operatörüm üzerinden Sağlık Bakanlığı tarafından gönderilen SMS ile Kod alınmıştır. İlk izlenim; Yalnızca 5 adet Maske.
Hediye Maske ve Kolonya mevzusuna değineyim.
küçük bir plastik poşet içerisinde 200-350 Ml. Lik Kolonya ile Yaşlı insanlara ikram edilmiş o polis veya bir görevli tarafından hane ziyaretleri yapılarak, ikramınız ulaştırılmaya başlanmış. Kimi görevli toptan olarak site güvenliğine teslim ederek hane değil site ziyaretleri gerçekleşmiştir. Kimi görevliler ise ne site ne de hane ayrımı gözetmeden ziyaretlerini güvenli olarak ulaştırmışlardır. Farklı çalışma yöntemleri herhalde. (Eleştiri değil ama hane kapısı çaldığında insan görüyorsun. Dua alıyorsun. İhtiyacı bir yaşlı olduğunda çeşitli yardımlarda da yüzleri güldürüp dua alınıyor. Neyse. Bilgilendirme. Polislere fazla yük olmamak lazım ama o sizi alkışlayan AK Genç'lik neredeydi?)
ilk izlenim: o plastik poşet veya torba her neyse. madem parasını halk veriyor ise, plastik yerine Amerikan Bezinden veya hasır ya da geri dönüşebilen zararsız bir malzemeden amlaj olabilirdi. Plastik şişe ve amlaj içermemeliydi. plastik torbayı ücretli yapmıştınız. Bunları gözardı etmemeliydin. Nede olsa para halktan ve yapabilirdiniz.
Plastik torbanın üzerinde dikkat çekici görsellik ve metinler var. Bunlardan ilki Hediyedir yazması.
Hediye yerine Para ile satılamaz yazısı daha uygun olurdu. Çünkü o olacakmış sanki. Yanlış Hediyedir yazması. Hediye diye bir şey yok aslında. en iyi siz biliyorsunuz.
Diğeri; Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı yazılmış ve başkasına ait imza ile imzalanmış. Yani; Rahmetli Atatürk'ün imzası bile bir başkasına ait olduğu gibi günümüzün Cumhurbaşkanın imzasınıda bir başkası atabiliyor.
İmza altına şu yazıyor: Türkiye Cumhurbaşkanı.
Yasalarla yapamadığın Cumhuriyeti kalemin ile atmışsın. sahte imzanızın altına yazdırdınız bunu yaparken cebinizden değil halkın cebinden aldığınız para ile bir kurnazlığınız ilk değil Sayın, R. T. ERDOĞAN. KURNAZSIN SAYIN, ERDOĞAN. DEVLET VE HALK SENİN SANMA SAYIN, ERDOĞAN EFENDİ!
bizimle dalga geçen kendisiyle dalga geçmiş olur.
Bilgi: bu ve her yazım, video, ses ve benzeri işler; doğru olmaya bilir. Yanlış ve yalan içerebilir. Eksik olabilir. Doğru hiçbir şey içermeye bilir.
Yüce Allah'a hamdolsun.
Elhamdülillah!
Her şeyi en iyi bilen sadece Yüce Allah.
Ben hiçbir şey bilmiyorum.
Ben bilen bir insan değilim.
Ben hiçbir kimseyim.
Ben bir hiç'im.
Ben bir hiç!
Özür dilerim.
Son bir ilave:
Ne sana ne de bana kalmayacak bu dünya... Gerçek doğruları yapmak çok kolay iken nefsani arzular ile yapılır saraylar... Yalan ile kazanılan Dünya malı değil mi gam ve keder!.. Neylesin iktarlık için kurban mı gözetir sultan?..
Şu aşk siyaset iken hani Tanrı Aşk-ı?
Devleti güvence yapan kendine yetimin, yoksulun, insanın, çiftçinin, ihtiyarın hakkına girmiyor mu? Kul hakkı değil mi oğul?
Peygamber değil miydi doğruyu söyleyen oğul?..
Gel Tevbe et oğul. Tevbe etmez ve yanlışı düzeltmez isen haramdan elini çekmezsen ne olacağını sen benden daha iyi bilirsin oğul... Ateşe odun olmak için çalışma ve masumları da ateşe atma oğul...
Bu hayat bitecek kim iyilik yapmaz ise yansın kendine...
Bu Koronavirüsten hiç mi nasihat alınmaz!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder