Herkesin gelir güvencesine sahip olması, genel olarak fırsat eşitliği, çalışanlar bakımından adil bir asgari ücret, ücretsiz sağlık hakkı, ücretsiz eğitim hakkı, eksiksiz sosyal güvenlik hakkı, hassas sosyal gruplara ilave destekler, farklı sosyal yardım ve sosyal hizmet imkanlarının geliştirilmesi, çalışma hakkının eksiksiz gerçekleştirilmesi, toplumda gelir grupları arasındaki farkları yukarıya doğru azaltacak adil bir gelir dağılımı sistemine geçiş gibi bir çok sosyal adalet yaklaşımına ve yeni sosyal politikalara imkan veren “sosyal bir anayasa”.
Elektronik demokrasi/birey inisiyatifli demokratik sistem işleyişinin geliştirilmesi için elektronik katılım hakkı, halkın milletvekilini geri çağırma hakkı, halkın yasa teklif hakkı, halkın itiraz edici referandum hakkı, halkın soyut norm denetimi için Anayasa Mahkemesine başvuru hakkı, yasama sürecine halkın katılım imkanlarının ve mecralarının çeşitlendirilmesi ve güçlendirilmesi, yargılama süreçlerinde halk iradesinin de etkili olacağı yapılar ve fonksiyonlar gibi kurumlar yoluyla “gelişkin demokrasiye imkân veren bir anayasa”.
Erdoğan ringe çıkmış ve gardını almış. Özgür bey o süslü halktan yana kelimeler bir işe yarar mı?
Bir şey farkettiniz mi veya ben hatırlatayım size.
20 yıllık Erdoğan'nın süreci içerisimde yıllardan bir gün referandum yapıldı. Halk olarak referanduma katıldık. Fakat referandurum bahanesi ile kurnazlık yapan Erdoğan ve elemanları biz halkın seçim hakkını suistimal etti. Nasıl mı? Başkanlığı referandıruma ekleyerek. Maalesef tek bir şey için geldiğimizi farzederken aslında iki şeye onay vermiş olduk. Bu Erdoğan'nın devletimizi devletçik yaptığının ve devleti kendi menfaati için istenildiğinde manüpüle etmemesi kaçınılmazdır.
Örneğin, ücretsiz muayene hakkı ise Erdoğan Cumhurbaşkanı millet meclisinden çok kolay talep edebilir ve sözde milletin meclisi bu talebi görüşür ve uygun hale getirilerek meclis onayına sunar ve sonra da Cumhurbaşkanının takdirine bırakılır. Cumhurbaşkanı sözde Cumhurbaşkanı ve kendi ifadesiyle Başkan, basına yansımış eleştirilere fiili başkanlık isimlerle basına kendisini eleştirenlere kullandığı ifadelerdir.
Bir şeyi anlamak istiyorsanız o hiç uzak değildir.
Eğer bir Anayasa değişikliğine ihtiyaç var ise bunu Türkiye Cumhuriyetinin öz vatandaşlarının Atatürk'ten memnun olan hürriyetçi halk yapmalıdır. Ve bu halk ülkemizi yönetmelidir. Ancak vaatsiz ve siyasetsiz adil. Fakirliği yok etmelidir. Cehaleti yok etmelidir. Toplumu kalkındırmalıdır bu hem ekonomik, mesleki, sanatsal, hem de eğitim ile. Bunlar kısa kısa yazıldı.
Siyasiler vaat sunar... Türk Halkı Allah'ın izniyle doğruyu yapacaktır.
Ülkemizi Türk Halkı Yönetmelidir. Öz Türk Halkı ülkesini Avrupadan ileriye götürmelidir.
Anlamayan başta PKK, Erdoğan ve diğerlerine ifade edeyim ki;
Türkiye Cumhuriyeti size eyvallah demez ve de boyun eğmez!
2024 seçim sonuçlarından ders almamış gibiyseniz bir kez daha açıkça anlatayım ki; Allah'ımız var. Diğer ifade ile;
..... sizin varsa ülkemizin ve halkın Allah'ı var.
Not: Uyanıklar dünyasının filmcisi bu siyasiler.
Maarif Vakfının Eğitim modeli Milli Eğitim Bakanlığının eğitim müfredatı olarak TOGG araba ile kalkınmayı veya büyümeyi sahte anlatarak çocuklara toz pembe hayaller olur. Gizlenenin örtüsü toz pembe hayaller. Bilgi: Maarif Vakfının sistemi yabancı ülke devletlerinin eğitim modelini ülkelerine göre uyarlanışıdır. Bu maarif vakfının modeli olarak lanse eden Erdoğan'a bu millet aptal değil demek isterim. Maarif Vakfı bulunduğu ülkenin eğitim politikasına uygun davranış sergiler ve zorundadır. Maarif Vakfının icatları yoktur. Erdoğan anladın mı? Millet aptal değil Erdoğan.Kendi Müfredatım de daha doğru olur Erdoğan. Dürüst ve akıllı olun.
Gerçek: TOGG için halktan alınan paralar ile oldu. O zenginler mi yaptı? Para Türkiye Cumhuriyeti halkının canına okunarak alındı ve TOGG'un keyfine Erdoğan ve Erbakancılar sürdü. Parası halkatan ama halkın denilip parayla halka satmak nedir?
Erdoğan der ya; halkın evi! Evet parası da bizden işçiliği de halktan. Peki halk evine serbestçe girip özgürce istediği koltukta veya iskemblede oturabilir mi? Randevusuz halka açık değildir. Polislerce arama yapıldıktan sonra sizi bekleme odasına alınırsınız. Orada orta kalite sandalye tabirimle koltuklarda oturup beklersiniz. Vesaire
Yani gerçekler değil de Erdoğan'ı öven sözlere yer verilip Erdoğan'nın övülmesi amaçlanan müfredat'ın maalesef bizim çocuklara eğitim modeli olarak bu haliyle sunulacaktır. Alper Gezer Avcı bir Astronat değildir. Paramız olduğu halde halka fakirliği layık görenlerin uzay macerasının sahte ve görsel sözde astronat ile kendisini övdüren Erdoğan doğruları yapsaydı halkın çocuklarına fakirlik yaşatmazdı. Erdoğan yanlıştan medet ummak yerine doğru olanı yapsa idi biz halk olarak uzay çağını yaşıyor olacak ve uzay çağı halkın desteği ile halk katılımıyla. Öyle Amerika ve İsrail, Rusya, ve benzeri ülkeleri zengin etmeden olabilir idi.
Zaten Erdoğan hala özür dilemedi. Pek de özür dilemeye niyetli değil. 2024 seçiminde ikinci parti olmuş Erdoğan kendi bildiğini yapmaya devam ediyor. Halk bekler özrü ve doğruları.
İşte olması gereken fotoğraf: Tarih: 28 Nisan 2024 günü ve saat 21.39'da basından gördüm.
Keşke her şey 10 Türk Lirası olsa!.. Bedava olmasın hayat ama 10 Türk Lirasına Ferrari, Yamaha, BMW, Ducati, Vespa alınabilir olsa. Bunlar Hayal. Çinli ürünlere bakıyorum ama hiç alasım yok. Çin'den çöpleri ithal edip arkasında durmamış patronlara sesleneşim; Erdoğan'a güvenmeyin! Allah'a güvenen doğru olsun.
Çin ve Hindistan menşeili ürünler ve motosikletleri elbette satın almak isterim ama maalesef o ürün ve araçları ithal çöpler olarak adlandırıyorum. Neden mi?
1) Ayıplı Mallar
2)) Kötü Müşteri iletişimleri: Servis ve satış
3) Ayıplı Mallar olduğu halde bu kötü iletişimleri yüzünden haksız çıkan müşteri/tüketici ve mağdur tüketici
4) parça siparişlerin bir veya iki aya bulması
5) Bilgili ve eğitimli teknik personellerin yeterli sayıda olmaması ile hatalı montaj ve servis hizmeti
6) Türk Mustafa ve lakabı Musti isminnin Çin menşeili motosiklete verip Musatti ismiyle İtalya'n algısıyla Çin motosikleti satmak ülkemizde
7) Altay dağlarının ismini aptal ingilizce ile Altai yaparak Çin menşeili motosikleti bizim ülkede satmak hem de Türk'ün Türk'e kazığı.
Yani neden çöpler olarak tanımlıyorum diğer bir ifadeyle; Alüminyum alaşımlı jant denilen Motosiklet jantlarına verilen bu alaşım isimi de ne? Cevap: o sıcak alevli demir üretim sanayiinde bir miktar demir ve miktarınca çeşitli materyaller kalıplara katılarak dökülen erimiş demirler içeriği bakımından düşük kalite materyellere demir şasi, demir vida, demir pul ve benzeri gibi. Açıklaması bu alaşım denilenin. Ve üstelikde çok kolay paslanma ve korozyan gözlenlenmiştir Çin menşeili ve Mikro arabalarda. Yani demir de olsa ya eksik içerikli demir ve veya paslanmaya karşı korunmasız düşük kalitede demir. Bunların nedeni? Ucuz ürün, araçları ülkeye getirmek. Yani "ne kadar ekmek o kadar köfte". Maalesef böyle.
Bu bilgileri nereden temin ettim?
Yapay Zekâ'dan mı? Elbette Hayır!
YouTube'da yayınlanan birçok yerli ve yabancı motosiklet videosu izlesemde daha çok Türklerin videolarından elde ettim bu bilgileri.
Ha öyle çok bilmiş ukala değilim. Ben sadece izleyiciyim.
www.sikayetvar.com isimli web sitesine teşekkür ederim bizleri tek düşenen Erdoğan'nın olmadığı tek adres. Eğer Erdoğan olsaydı şikayetler çözümsüz kalır mıydı? Bir sürü insan çözümsüz bırakıldığı için Şikayet Var isimli web sitesinden sesini duyurup çözüm arıyor ama binlerce belki 100'lerce şikayet hala çözülmemiş yahu!
Biz Türküz bizi düşünen kimsemiz maalesef yok. Antalya'da bir otel (çok da pahalı otel) yabancı bir web sitesinden rezervasyon yapmış kişinin Türk olduğu anlaşılınca bunun üzerine otel yetkilisi çok yüksek ücret talep etmiş. Türklere hayat hep pahalı zaten! Turistseniz bedavaya otel ve yemek, tatil.
Yazıklar Olsun! Biz bize yapıyoruz. Farkında mıyız? Çöpleri ithal ediyoruz. Çünkü onlar hem kopya hem de çok düşük kalitede. Biz bize saygılı olsak Erdoğan bizi kıskanır yahu!
Biz bize saygılı olsak Erdoğan belki istifa eder. Biz bize saygılı ve adaletli, hoş görülü olalım.
Ülkemizi Türk Halkı Yönetmelidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder